Demirtaş "AKP hükümeti ısrarla stratejik değişikliklere gideceğiz söylemleriyle iç çatışmanın, savaşın psikolojik hazırlığını yapıyor. Savaş senaryoları hayata geçmeden durdurmak zorundayız. Her gün ölüm haberleri geliyorsa bunu durdurmak Başbakan'ın iki dudağı arasındaysa ve bunu yapmıyorsa, nedeni başka yerde aramamalıdır. Bu ülkede yaşanacak savaş tek şeyi koruyacaktır. Kürtlerin Türkiye toplumunu demokrasi talepleri Türkiye için bir tehdit değildir. Demokratik özerlik Türkiye için tehdit değildir. Bu savaş AKP’nin kendi çıkarları için geliştirdiği konsepttir" dedi.
Meclis'i boykot eden BDP, üçüncü grup toplantısını Diyarbakır’da Kayapınar Belediye’sinin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Toplantıya milletvekilleri Şerafettin Elçi, Emine Ayna,Altan Tan, Levent Tüzel, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Hasip Kaplan, Gültan Kışanak’ında aralarında bulunduğu 20 milletvekili katıldı.
Grup toplantısındaki konuşmasını başında geçtiğimiz yıl yurtdışında hayatını kaybeden Ermeni asıllı Kürt sanatçı Aram Tigran’ı anarak başlayan BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, parlamentonun tatile girdiğini hatırlatarak, "Önemli gelişmelerin yaşandığı Ortadoğu coğrafyasında siyaset tatile girmez dedik" dedi.
BDP bloğunun 30 yıldır Türkiye’de Kürt sorununu tartışmadığı bir günü olmadığını kaydeden Demirtaş, sorunun can yakmaya başladığı zamanlarda hükümetin gündemine girdiğini savundu. Kürt sorunun hükümetin gündemine güvenlik bakış açısıyla girdiğini ileri süren Demirtaş, "Biz Kürt sorununa bir hafta, ya da bir yıl ele alınacak konuşulacak bir sorun olarak bakmıyoruz. Hükümet gerekirse, bir hafta, bir ay işini gücünü bırakıp bu meseleyle uğraşmalı" dedi.
İMRALI İLE GÖRÜŞÜYORSAN ÖZEL ORDU NİYE?
Türkiye’nin iç savaşa gittiğini iddia eden Demirtaş şöyle dedi:
"Silvan olayı AKP’nin iki yıldır hazırlığını yaptığı politikayı ortaya çıkarmıştır. AKP’nin polise yönelik hazırlığını geçen yıldan biliyoruz. 15 bin kişilik özel orduyu niye oluşturuyorsun diye sorduk. Madem İmralı ile görüşme yapıyorsunuz, 15 bin kişilik özel orduya ne gerek var. Geçen yıl Silvan olayı mı vardı. AKP’nin son iki yılda olgunlaşmış projeleridir. Bu söylemlerine kimse aldanmasın. Çaba sarf eden herkes şundan emin olmalı ki, AKP iktidarı samimi bir çözümden, Türkiye’nin birliği bütünlüğü içindeki çözümden yanaysa sorunlar bir hafta çözülür. Savaş hazırlığı niye yapılıyor. Bu gün Kürtler, ‘biz hiçbir şey istemiyoruz’ dese bile AKP kabul etmeyecek. Kürtler, biz, ‘bizim hiçbir talebimiz yoktur, akan kan dursun’ desek bile kesinlikle buna yanaşmayacaktır. İçeride ve dışarıda büyük bir savaş hazırlığı yapıyor. Kazanım elde etmeyi hedefliyor. Tartışmaların seyri bunu gösteriyor. Seçim sonrası fırsatların bu kadar heba edilmesinin altında yatan nedenler bunlardır. Yoksa Silvan olayı, özerklik ilanı, süreç tıkandığı gibi söylemler AKP’nin bahaneleridir"
TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞ TEHDİDİ VAR
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasal çözümle birlikte Türkiye’nin bütün sorunlarının çözüleceğine inandıklarını kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama AKP hükümeti ısrarla stratejik değişikliklere gideceğiz söylemleriyle iç çatışmanın, savaşın psikolojik hazırlığını yapıyor. Savaş senaryoları hayata geçmeden durdurmak zorundayız. Her gün ölüm haberleri geliyorsa bunu durdurmak Başbakan'ın iki dudağı arasındaysa ve bunu yapmıyorsa, nedeni başka yerde aramamalıdır. Bu ülkede yaşanacak savaş tek şeyi koruyacaktır. Kürtlerin Türkiye toplumunu demokrasi talepleri Türkiye için bir tehdit değildir. Demokratik özerlik Türkiye için tehdit değildir. Bu savaş AKP’nin kendi çıkarları için geliştirdiği konsepttir. Bunu orduda, poliste, tüm Türkiye kamuoyuda iyi bilmelidir. Hiçbirimiz AKP iktidarı biraz daha güçlensin diye gençlerin ölümüne göz yummayız. Başbakan eğer samimiyse gümbür gümbür gelen bu tehlikeyi durdurması gerekiyor. Bu bizim kaderimiz değildir. Buna mecbur değiliz. Barışçıl çözümün koşulları her zamankinden daha uygundur. AKP iktidarı Milliyetçiliği, ırkçılığı özelikle linç kültürünü geliştirerek toplumsal baskı oluşturmaya çalışıyor. Bütün muhalefeti boyduruk altına almaya çalışıyor"
KCK DAVASI
Terör örgütü PKK’nın gizli şehir yapılanması KCK/TM davasına da tepki gösteren Demirtaş, "Duruşma demek için bin şahit olması lazım. Ortada sanık yok. Mahkeme sanıkları duruşmaya getirmiyor. Sanık yok avukat yok kapalı duruşmalar. Üç tane hakim, bir tane savcı ile Kürt siyaseti yargılanıyor. Biz buna utanç davası diyoruz. Böyle bir rezilliği halkımıza dayatan AKP’nin çirkin yüzüdür" dedi.
AKP SİYASİ HEYETİNİ İMRALI’YA GÖNDERSİN
Ak Parti hükümetinin 9 yıldır kendilerine karşı iyi niyeti ile karşılaşmadıklarını belirten Demirtaş, tahammüllerinin kalmadığını söyledi. Demirtaş, Kürt sorunun, bir dönem verin devletin engel olduğu bahanesiyle çözülmdiğini kaydeden Demirtaş, şunları söyledi:
"Eğer İmralı’da görüşmeler tıkandıysa o zaman sayın Öcalan’ın barışa katkı sunması için önünün açılması lazım. Açık açık her şeyi tartışmalıyız.. Müzakere olacaksa açık olacak. Hükümet siyasi heyetini İmralı’ya göndermelidir. ‘Diyalogun önünü açıyorum’ derse ilk desteği biz vereceğiz. Barış için her çalışmasına kayıksız şartsız destek vereceğiz. Kürt sorununda açık hamleler yapılmalıdır. Hükümet neyi kimden saklıyor. Görüşmeleri, protokolleri açıklasın. Savaşı durdurmanın tek yolu açık müzakeredir. Biz bunu talep ediyoruz. Hükümet kendisine verilen desteği görmeli, kimse AKP’ye git savaş, özel ordu kur diye yüzde 50 oy vermedi. Türkiye toplumu buna destek verdi. Gerçekler saklanmamalıdır. AKP’yi samimi olmaya davet ediyoruz. BDP olarak bu tartışmayı sürdüreceğiz. Ciddi bir tehlike olduğunu telkin ediyoruz"
SURİYE İLE NEREDEYSE SAVAŞ İLAN EDECEK
Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın Suriye’ye ilişkin çıkışlarını ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye ziyaretine sert tepki gösterdi. Hükümetin Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler karşısında Amerika için koçbaşı rolü üstlendiğini ifade eden Demirtaş şöyle dedi:
"Yani diplomaside çareler tükendi demek. Komşusuna tahammülü kalmadı demek ne demek, Parlamentoya sormuyor, muhalefete sormuyor. Suriye’ye karşı savaşabiliriz diyor. Tek başına Suriye’ye savaş açacak neredeyse. Halka bu işi anlatacak. Türkiye adım adım Suriye ile savaşa gidiyor. Başbakan bunu yanıltarak anlatıyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hangi sıfatla orada? Amerikan elçisi olarak orada, yatla boğaz turu yaptığınız Esad bu Esad değil miydi?. Ne değişti. Şimdi Amerika’nın çıkarları gereği düşman Esad var. AKP Irak’ta yaptığı hatayı Suriye’de yapmamak için kamuoyunu hazırlıyor. Davutoğlu Suriye’ye 37 defa gitmekle övünüyor. 37 defa da Suriye’deki gerçekliği görmediniz mi? Bunların hepsi Türkiye’deki Kürt sorunuyla bağlantılıdır. AKP Esad rejiminden sonra, İran’a sıra geldiğinde Molla rejime karşı çıkacak"
TÜRKİYE CENAZELERDEN KRİZİ HİSSETMEYECEK
Ekonomik gelişmelere de değinen Demirtaş, "Başbakan ‘teğet bile geçmeyecek’ diyor. Ya sen Başbakan değilsin ya bunlar senin bakanın değil. Kara para, kayıt dışına ve savaş politikalarına güveniyor. Türkiye toplumu her gün cenazeleriyle acılarıyla uğraşacaktır, krizi hissetmeyecektir. Kastettiği budur. Krizi yaşamayanlar Türkiye’nin elit kesimidir. Kendileri döneminde sayısı 38‘ye çıkan dolar milyonerleriydi. Evinde ekmek bulamayanlar, mevsimlik işçi olarak çalışanlar, evine ekmek götürmek için tershanelerde canını verenler, bu savaşın bizim savaşımız olmadığını bilmeli. Herkes bu savaşa karşı çıkmak zorundadır. Savaş hazırlığına karşı, herkesi barış şemsiyesi altına bir araya gelmeye çağırıyoruz" diye konuştu.