HABER

"Hükümet muhalefet partilerini kapatacak"

DSP Genel Başkanı Türker, Anayasa değişikliği referandumunda “hayır” oyu kullanacaklarını vurgulayarak, “Eğer değişik yapılırsa, bu hükümetin ilk işi, muhalefet partilerini kapatmak olacaktır” dedi.

MUĞLA (ANKA) - Türker, referandum kapsamındaki çalışmaları çerçevesinde Muğla’da çeşitli temaslarda bulundu. Türker, DSP Muğla İl Başkanlığı’nın yeni binasının açılışını yaptı ve burada bir basın toplantısı düzenledi. Referandumla ilgili değerlendirmelerde bulunana Türker, “Biz Türkiye’de demokratik yaşamın daha iyiye gitmesi için çalışıyoruz” dedi.

Hazırlanan Anayasa değişikliği paketiyle ilgili olarak Başbakan Erdoğan’ın, “Bu Anayasa, milletin anayasası olacaktır” dediğini hatırlatan Türker, “Kendisine buradan sormak istiyorum; Anayasa’nın hazırlanmasında, AKP tavrından ve duruşundan başka, Parlamento’da ‘uzlaşma’ konusu hiç gündeme geldi mi? AKP dışında muhalefetin verdiği herhangi bir önerge kabul edildi mi? DSP’lilere isterlerse Parlamento’da temsil edildikleri için söz hakkı verebilecekken, gerek önergeler, gerekse şahısları adına söz isteyerek engelleme yapmadılar mı? Kaldı ki, Kenan Evren de getirdiği anayasayı millete oylatmıştır. Hatta Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, o dönemde hiç ses çıkarmadan, suskun kalarak o anayasayı onayladıklarını belli etmişlerdi. Şimdi o anayasa da milletin anayasası mı oluyor? O anayasa 5 generalin anayasasıydı, bu anayasa da Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin anayasasıdır. DSP 5 generalin anayasasına hayır dediği gibi, Tayyip Erdoğan anayasasına da ‘hayır’ diyecektir” diye konuştu.

“YARGI KULLANILARAK ORDUDA AYRIMCILIĞA GÖZ YUMULUYOR”

Türker, son günlerde Türkiye’de çok önemli olaylar yaşandığını ve bunların Türkiye’nin geleceği açısından önemli ipuçları taşıdığını ifade ederek, şöyle devam etti:

“Yüksek Askeri Şura toplantısının birinci gününde Başbakan’ın Iğsız Paşa’yı istemediği anlaşıldıktan sonra hemen savcılık tarafından Iğsız Paşa’nın ifade vermeye çağrılması ve bazı internet sitelerinde, Iğsız Paşa’nın ailesi ile ilgili yayın yapılması, Başbakan’ın bu konuda belirli mihraklarla işbirliği içinde olduğunu ve özellikle yargının da baskı altında tutularak siyasallaştığını açıkça gösteriyor. Aynı şekilde YAŞ toplantıları süresince, tutuklama kararı alınanlar hakkında yapılan itirazların, YAŞ toplantısı sona erene kadar sonuçlandırılmamış olmasıyla, yargı kullanılarak ordu içinde bir ayrımcılığa ve farklı düşüncelere neden olunduğu, kamuoyu önünde açıkça görülmüştür. Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı beraber çalışacakları insanları elbette seçebilir. Fakat Sayın Başbakan Iğsız Paşa'yla çalışmak istemeyerek, başka mihraklarla iş birliği içinde olduğunu göstermiştir.”

-“BAŞBAKAN’IN ÖZERK BÖLGE KONUSUNDA EĞİLİMİ VAR”-

Türker, YAŞ ile ilgili tartışmaların Türkiye’ye çok şey kaybettirdiğini belirterek, “Bu tartışmaların yapıldığı süreçte, Diyarbakır’da yapılan bir toplantıda, Türkiye’nin özerk bölgelere ayrılması talebi gündeme gelmiş, bu talebe karşılık Başbakan bir söz bile söylememiştir. Bu da gösteriyor ki, Başbakan’ın da referandumdan sonra izleyeceği yolda, Türkiye’nin özerk bölgelere ayrılması konusunda eğilimi var” dedi.

-“AKP ANAYASASI, PARTİLERİN EGEMENLİĞİNİ SINIRLIYOR”-

DSP'nin, AKP’nin hazırladığı anayasa değişikliğine referandumda “hayır” diyeceğini, ülkesini seven herkesin de değişiklik için “hayır” oyu kullanması gerektiğini kaydeden Türker, şunları kaydetti:

“Biliyoruz ki bu Anayasa değişikliğiyle yargı denetim altına alınacak. Demokrasilerde siyasi partilerin egemenliklerini sınırlandıran, diktatör olmalarını engelleyen yargı ve özellikle Anayasa Mahkemesi, baskı altına alınmak istenmektedir. Gerek YAŞ ile ilgili kararlarda yaşananlar, gerekse 3 yılı aşkındır devam eden davaların işleyişinde, yargının nasıl siyasallaştığını toplum olarak açıkça görmekteyiz. HSYK’yı kuşatarak ele geçirmeyi düşünen ve Anayasa Mahkemesi’ni ele geçirme hedefi güden zihniyetin temsilcisi olan AKP, bu kuşatma ve ele geçirme ile yargıyı tamamen siyasetin eline alacaktır. Biz bundan kaygılıyız.

Eğer Anayasa değişikliği yapılırsa bu Hükümet’in ilk işi muhalefet partileri kapatmak olacaktır. Türkiye'de dikta rejimini engellemek için anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyoruz. Bu anayasa gerçekleri yansıtmamaktadır.”

-“İDAMI GERİ GETİRMEK İÇİN DEĞİŞİKLİK Mİ PLANLANIYOR?”-

Başbakan'ın yaptıklarıyla söylediklerinin birbirini tutmadığını ifade eden Türker, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Başbakan beyaz gömlek giyerek kendisini Menderes'e benzetmiştir. Beyaz gömlek giyerek insanları aldatmasın. Bu anayasa değişikliğinden sonra bir de idamı geri getirmek için değişiklikler yapmayı mı planlamaktadır ki gömleğini kefene benzetiyor?

Kaldı ki Türkiye’de birçok Başbakan görev yaptı ama, kendisinden önceki Başbakan’ı yüce divana gönderen tek Başbakan da O’dur.”

-“DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINDAN YANAYIZ”-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Türker, “Anayasa değişiklik paketine dokunulmazlık eklenirse oy verir misiniz?” sorusuna, “Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız. Ancak Anayasa değişiklik paketinde ne yazık ki bu yer almadı. Bu saatten sonra, bu anayasa değişikliğine dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde değişiklik girse bile, anayasa değişikliği tümden oylandığı ve içinde zehirli maddeler bulunduğu için yine ‘hayır’ deriz. Çünkü bu değişiklik metninde, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren iki zehirli madde vardır” yanıtını verdi.

Türker, Başbakan’ın “memurluğu küçümseyen” sözler kullandığını da dile getirerek, “Aslında Başbakan’ın bilinçaltındakiler ortaya çıkmaktadır. Başbakan memurları ‘ikinci sınıf’ vatandaş olarak değerlendirmekte, onların sorunlarıyla hiç ilgilenmemektedir. Bunun en tipik örneği, geçici öğretmenlik yapan bir vatandaşımızın, yazın maaş alamadığı için çalıştığı okulda hamallık yaparken kalp krizi geçirerek ölmesidir” değerlendirmesinde bulundu. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler