CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, katıldığı Show TV Ana Haber Bülteni'nde önemli açıklamalarda bulundu. İmralı'da Öcalan'ın dışında başka hükümlülerin de kalacağı inşaat projesi konusunu değerlendiren Baykal şu ifadeleri kullandı:
"Bu konu açıkça tartışılarak yürütülmedi. Gizlilik içinde, kamuoyunun dikkatini çekmeden yapılmaya çalışıldı, gizem içinde götürüldü. Asıl amaç Öcalan'ın şu ana kadar yani 10 yıla yakındır sürdürülen infaz statüsünü değiştirmek. Getirilecek mahkumlarla bir arada olmasına olanak sağlamak" dedi.
Tehditler, şantajlar ve kampanyalar sonunda hükümetin bu kararı almak sorunda kaldığını iddia eden Baykal, "Şöyle davranırsa böyle olacak diyerek hükümet PKK ile müzakereye oturmuştur. Teklifini de yapmıştır. Türkiye'de olan olayları yatıştırmak için Öcalan'dan yardım istemiştir. Terörün ve teröristin sırtını sıvazlayarak sonuç almaya çalışmaktadır. Öcalan ve PKK bundan sonra yeni hedefleri ortaya koyacaktır. Bu devletin bölünmesi vs. olabilir. Bunun da kabul edilmesini bekleyecektir. PKK ile müzakere masasına fiilen oturmuşlardır" şeklinde konuştu.
Baykal, CHP'nin çarşaflı bayanları parti üyesi yapması konusunda ise şu açıklamalarda bulundu:
"Mesele örtünme türleri arasında tercih değil. İnsanın kıyafetinden yola çıkarak siyasetiyle ilgili toptan yargılama yapmayalım. Kıyafetlerimiz Anadolu'da siyasi tercih değildir, rejim tercihini yansıtmaz. Oylarımızın önemli bir kısmı başörtülü yurttaşlarımızdan geliyor. Onların siyaseti konusunda peşin hükümlü olmamalıyız. Türbanlıların önemli kısmı belki rejimle sorunu olanlardan oluşuyor olabilir ama problemi olmayan pek çok insan var. Çarşaf artık yaygın bir giysi değil. Çoğu kere kırsal yörelerde kendini gösteren bir örtünme biçimi, geleneksel bir örtü olarak ortaya çıkıyor. Siyasi tercih vaat ederek, kendilerine ihanet edildiğini düşündükleri için "Biz artık sizi dinliyoruz. Samimi olduğunuzu düşünüyoruz" diyorlarsa "Git kıyafetini değiştir" diyemeyiz. Yaptığımız şey açılım değildir. Açılım planlı başlatılan eylemdir. Bizde böyle bir şey yok. "Ak Parti'den artık desteğimizi çekiyoruz. Acaba bize CHP'de yer verir misiniz" dedikleri zaman hiç düşünmeden tören yaptık. Çarşaflı kişiye "Hayır üye yapamam. Git kıyafetini değiştir" diyemem. Demokratlığa sığdıramam bunu. Üye olma hakkını tanıdığım için açılım yapmadım."
Bu olayın birden bire müthiş bir elektriklenmeye sebep olduğunu söyleyen Baykal, "Demek ki böyle bir sahneyi Türkiye'nin görmesi önemliymiş. Laiklikle ilgi düşüncemizde değişiklik yok. Bu laikliğin ne olduğu konusunda düşünmeye itiyor" diye konuştu.
Parti merkezinde Murat Karayalçın ile yaptığı toplantı sırasında yaşanan protestoyu değerlendiren Baykal, "Sayın Murat Karayalçın ile birlikte basın açıklaması yaparken bir kişi önce kendini gazeteci olarak tanıtarak soru sordu. Arkasından hangi gazeteden olduğu sorulunca partili olduğunu söyledi. "Karayalçın'ın CHP'nin adayı olmasını istemiyorum" dedi ve yapılan araştırmada partiye üye olmadığı tipik bir provakatör olduğu anlaşıldı. Bu durum gösteriyor ki Karayalçın'ın adaylığı konusunda büyük bir telaş ve tedirginlik var" dedi.
İHA