"Bugün yaptığı görüşmeyle ilgili olark iki hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu görüşmelere özel bir anlam yüklemeyin. Bu görüşmeler olumlu veya olumsuz olduğuna dair bir süreç değil.
Olağan bir görüşmedir. Görüşmeler sadece bizimle değil, tüm partilerin yapması arzumuzdur. Konuştuğumuz konular Türkiye'nin sorunlarıdır. Bu konuların konuşulmasında fayda görüyoruz."
"Bu görüşmeler gizli değil. Gizli olsa bu kadar basın mensubu neden burda olsun. Ve neden meclis çatısı altında yapılsın."
"Halk oylamasıyla beraber Türkiye'de bir sayfa açılması gerekiyor. Halkımız yüksek demokrasiden yana tavır koydu. Demokrasiyi tercih ettiğimize göre yüksek bir demokrasi sağlamak zorundayız.
"Çünkü biz biliyoruz ki bir çok sorun bugünkü anayasadan kaynaklanıyor. Bir kısım sorunların çözülmemesinde anayasanın öncelikleri yatıyor. 12 Eylül'de yapılan halkoylaması, bir mesajdır ki, toplum diyor ki; yeni bir anayasa yapın. Konuya ilgi duyan her siyasi partimizle, meslek kuruluşlarımızla dahil, en önemli konuların gerçekleşmesinin önündeki en önemli engeli, yöntem konusunu bir an önce çözmemiz gerekiyor. Mecliste uzlaşma komisyonu kurulsun dedik, bazıları olumlu cevap vermedi. Halkoylamasına sunulan şekliyle bir yöntem denemeye çalıştık, 2 aydan fazla bir süre bunu tartıştık. Millet 12 Eylül'de böyle bir mesaj verdiğine göre, yeni yöntem konusunda uzlaşamaya kavuşturmalı, içeriğiyle ilgili bu çalışmalara şimdi başlayalım. Herkes kendine göre başlasın, icab ediyorsa birlikte başlayalım. Aceleye getirildi, şimdi sırası değil gibi bahaneler getiriliyor. Şimdi önümüzdeki yeteri kadar fırsat ve zaman var. Bu anayasa konusu, görüşmede gündeme gelmiştir. Artık bu ülkede hepimizin yüreğini yakan yeteri kadar kan dökülmüştür. Bu işlerin bitmesi lazım. Artık terörü, biz sorun çözme yöntemi olarak gündemimizden kesinlikle çıkarmalıyız. Demokrasi ve hukuk çerçevesinde her konuyu tartışıyoruz. Böylece bu ülkenin ne sorunu varsa demokrasi kanallarında gitmek suretiyle, çözüm yolunda sorunları yönlendirmiş olabiliriz. Bu ülkenin çözülmeyecek sorunu yok. Yeter ki bu noktada demokrasi ve hukuku bir önemli imkan olarak görelim.
"Tabiatıyla bu sorunların, vatandaşımız diyalog yoluyla çözülmesini istiyor. Biz konuşmaya başladık. Ülkenin her sorununu herkesle konuşmaya varız. Sorunları demokrasi ve hukuk çerçevesinde çözmeye de gayret edceeğiz. Bugünkü görüşme bu manada faydalı olmuştur. Başta söylediğim 'görüştüler de ne oldu' gibi ne küçümsenecek, ne de abartılacak bir zemine oturtmadan, görüşülmüş olmasının bile önemli olduğu kanaatindeyiz. Bundan sonra fırsat buldukça sadece BDP'yle değil, her partiyle görüşmeleri başlatmış oluruz. Her parti birbiriyle görüşmeli. Bu meclis, sorunların çözüleceği tek çatı olsun. Bu çatı dışında çözüm aranacak tek bir yer bile olmamalıdır.
"Görüşmenin 50 tane yolu, yöntemi vardır. Biz gideriz, onlar gelir, iade-i ziyaret olur. Hepsi yanyana gelince diyalog zemini başlamış olur."
HAKKARİ'DEKİ MAYIN PATLAMASI
"Bu olay menfur bir olaydır. Vahşettir ve insanlar hayatlarını kaybetmiştir. Kim yaparsa yapsın bu konudaki tavrımız nettir ve net olmalıdır. Zaten üzerinde devlet, yargı, kendi yönünden gidiyor. Bu işin arkasında kim varsa ortaya çıkar, biz de elimizden gelen çabayı sarfederiz. Bu ülkede herkes demokrasi diyor, insan hakları, özgürlük diyor. Bunlar yaşayan insanlar içindir. Ölenler için bunların bir anlamı olmaz. Bu ve benzeri vahşetlere hayatlarını kaybetmemelidir insanlar. Yeteri kadar hepimiz üzüldük. Yapacağımız her türlü çaba bunlar bir daha olmasın diyedir. "