Orgeneral Akar, Katar Ulusal Kongre Merkezindeki, Doha Uluslararası Denizcilik ve Savunma Fuarı (DIMDEX) - 2018 fuarına katıldı, fuardaki Türk firmalarının stantlarını gezdi.
Açılış töreni öncesi AA ve TRT muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK), hudutlarda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak için Suriye'nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ mensubu teröristleri etkisiz hale getirmek, dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak amacıyla 20 Ocak'ta başlatılan harekatın başarıyla devam ettiğini belirtti.
"TERÖR ÖRGÜTÜ MANİPÜLASYON YAPMAYA ÇALIŞIYOR"
Akar, Zeytin Dalı Harekatı'nın planlama ve icrasında yalnızca teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzisi, silah, araç ve gereçler hedef alınırken sivillerin ve çevrenin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyetin gösterildiğini, sivil hassasiyetinin, Türk ordusunun en önemli özellikleri arasında olduğunu vurguladı. Çukur operasyonlarında, Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki sivil hassasiyetinin Zeytin Dalı Harekatı'nda da sürdüğüne işaret eden Akar, "Terör örgütü bu konuda manipülasyon yapmaya çalışıyor. Belli bir kesim bunlara inanıyor ama bu konudaki hassasiyetimiz herkes tarafından biliniyor." diye konuştu.
Harekatın başlangıcından itibaren özellikle harekat alanındaki dini ve kültürel yapılar, tarihi eserler ve arkeolojik kalıntılarla kamu yararına faaliyet gösteren tesislerin, TSK unsurlarının hedefleri arasında yer almadığını belirten Akar, çevreye de zarar verilmediğini dile getirdi.
Orgeneral Akar, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 60 civarında teröristin teslim alındığını, bunlardan yaralı olanların tedavi edildiğine değinerek, "Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin hassasiyetini göstermesi açısından önem taşıyor." ifadesini kullandı.
"DEAŞ'LI TERÖRİSTLER KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRİP PKK'YA KATILIYOR"
Harekat kapsamında ele geçirilen ve teröristlerden arındırılan bölgelerde Kızılay ve AFAD ile koordineli olarak insani yardım faaliyetleri yürütüldüğüne dikkati çeken Akar, şunları kaydetti:
"Suriyeli kardeşlerimizin evlerine, topraklarına geri dönmelerini sağlıyoruz. Amacımız, bölgede barışı ve huzuru tesis etmek, bölgeyi başta PKK/PYD/YPG olmak üzere terör örgütlerinden temizlemek. Sadece PKK değil, aynı zamanda terör örgütü DEAŞ da bölgeden temizleniyor. DEAŞ'lı teröristler, kıyafetlerini değiştirip PKK'nın arasına katılıyor."
SİVİLLER AFRİN'İ TERK EDİYOR
TSK ve ÖSO, 20 Ocak’ta başlatılan Zeytin Dalı harekâtı kapsamında Afrin merkezine ilerleyişini sürdürüyor. Harekât kapsamında TSK unsurları ve ÖSO güçleri, 4-5 kilometre yaklaşılan Afrin’in kent merkezindeki siviller, evlerini terk etmeye başladı.
Afrin’de yaşayan sivillerin yanlarına aldıkları eşyalarla, Afrin’in güneyindeki ve rejim kontrolünde olan Nubul ve Zehra bölgelerine gittikleri belirtildi. Uzun araç konvoyu oluşan bölgeden ayrılan sivillerin bazılarının rejim kontrolündeki bölgelere yerleştikleri, bazılarının ise iç kesimlerdeki Menbiç tarafına devam ettikleri aktarıldı.
AFRİN İLÇE MERKEZİ HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
TSK ve ÖSO unsurlarının bulunduğu noktalardan artık kolaylıkla görülebilen Afrin ilçe merkezini, AA havadan görüntüledi. Diğer yandan, Afrin'in 6. belde merkezi olan ve ilçe merkezinin kuzeybatısına düşen Mabatlı'ya yönelik operasyonlar henüz başlamadı. Kuşatmanın tamamlanmasının ardından, Afrin ilçe merkezini çevreleyen hatların genişletilerek sıklaştırılması bekleniyor.
193 BÖLGE KONTROL ALTINDA
TSK ve operasyonlara destek veren ÖSO güçleri, harekatın başından bu yana YPG/PKK-DEAŞ'ın işgalindeki Afrin'de 5'i belde merkezi, 155'i köy ve 33'ü kritik nokta olmak üzere toplam 193 bölgeyi kontrolü altına aldı. AA'nın harita alan ölçümlerine göre, harekatta kurtarılan alanın büyüklüğü bin 100 kilometrekareyi aştı.
Terör örgütü YPG/PKK'nın yığınak ve savunma hatları, büyük ölçüde Afrin ilçe merkezinde bulunuyor. Beldelerdeki sivilleri canlı kalkan yapabilmek için nüfusu zorla ilçe merkezine yönlendiren terör örgütü, merkezden Beşşar Esed rejimi ve askeri muhaliflerin kontrolündeki bölgelere gitmek isteyen Arap ve Kürt nüfusa ise engel oluyor. Sivillerin alıkonulması, Birleşmiş Milletler'den de tepki görüyor.