Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Milli Savunma Bakanı Akar'ın avukatı ile Bakanlık avukatları hazır bulundu.
Özdil ile avukatı ise pandemi nedeniyle duruşmaya katılmayacaklarına dair mazeret dilekçesi gönderdi.
Mahkeme, sanık ve avukatının talep etmesi halinde bulundukları yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katılma imkanlarının bulunduğunu ve daha önce de mazeret dilekçeleri verdiklerini hatırlatarak, bu tutumun davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle mazeret dilekçesini kabul etmedi.
Ardından esas hakkında mütalaasını sunması için savcıya söz verildi.
Özdil'in 2017 yılında katıldığı televizyon programındaki konuşması ile Askeri Ceza Kanunu'nda yer alan "astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket" suçunu işlediğini belirten savcı, sanığın 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Hulusi Akar ve Bakanlık avukatlarının beyanının alınmasının ardından hakim, kararı açıkladı.
Buna göre, söz konusu suçtan Özdil'e önce 6 ay hapis cezası veren mahkeme, takdir indirimiyle cezayı 5 aya indirdi.
Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.
Yılmaz Özdil Halk Arenası programında yaptığı konuşmasında “Bakın hayatı analitik çerçevede kıyaslamamız gerekiyor. Mesela o dönemde yaşayan insanlar da memleketimiz işgal edilecek, savaş çıkacak diye düşünmüyorlar. Ama bir anda kendilerini böyle bir şeyin içinde buldular. O dönem Genelkurmay Başkanının başında Atatürk var. Şimdi Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı? Kalp kırılsın diye söylemiyorum ama bunlar önemli makamlar” demişti.