İSTANBUL (AA) - Yeşilçam'ın emektar oyuncusu Hulusi Kentmen, vefatının 25. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Esenler Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından "Türk Sinemasının Komiser Babası Hulusi Kentmen" başlıklı program düzenlendi.
Yönetimini Muhammed Emre Yapraklı'nın üstlendiği programda, Yeşilçam'ın ünlü oyuncularından Süleyman Turan ile sinema yazarı Suat Köçer, Kentmen'in Türk Sineması'ndaki yeri ve hayatı üzerine konuştu.
Turan, usta oyuncu Kentmen'le uzun yıllar dost olduğu için kendisini çok şanslı hissettiğini söyledi.
Kentmen'le birçok filmde rol aldığını dile getiren Turan, "Hulusi Bey, kendi özel hayatında da sette canlandırdığı tiplerden pek farklı değildi. Her zaman o babacan, tonton tavrı vardı." dedi.
Süleyman Turan, Kentmen'in aynı zamanda bir sinema, sanat aşığı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Kendisi aynı zamanda bir denizci, oyunculukla arasında çokça fark var ama hayatı boyunca iki mesleği de sürdürmeyi başardı. Set aralarında çok hoş sohbetler ederdik. Dost olduğuna inandığınız insanlarla yaptığınız bu sohbetler ömür boyu hatırlanacak şeylerdir. Bu sohbetler sırasında ondan oyunculukla ilgili tüyolar da almışızdır. Çok espritüeldi. Bir anda spontane gelişerek birçok konuda son sözü o söylerdi ve o sözün üzerine çıkmak imkansızdı."
Türk sinemasında onun yerini dolduracak birinin olmadığı yorumunda bulunan Turan, "Her zaman vazgeçilmez bir karakter, vazgeçilmez bir kişi. Bu yüzden de seyirci onu çok sevdi. Kötü alışkanlıklar noktasında da yol gösterici birisiydi, rol modeldi. Yani her şeyiyle nevi şahsına münhasırdı." ifadelerini kullandı.
\
- "Toplumun içinden gelen karakterleri beyaz perdeye aktaranlardan biriydi"
Suat Köçer ise Hulusi Kentmen'in değerli bir oyuncu olduğunun altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bazı oyuncular kendilerince birtakım roller alırlar ve mesleklerini icra ederler ama bazı oyuncular da vardır ki rolleriyle, hayata bakış açılarıyla, zaman üstü bir sıfat kazanmaya başlarlar. Meslekten bir anlamda taşarlar. Yaptığı işler çok farklı bir aşka dönüşür. Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul bunlardan birileridir. Bu bağlamda çok önemli ustalar var ama ben Kentmen'in de önemli bir sembole dönüştüğünü düşünüyorum. Çünkü Hulusi Kentmen'in toplumla kurduğu ilişki sadece bir oyuncu ilişkisi değil, çok duygusal bir ilişkidir."
Usta oyuncunun hayatı boyunca 500'e yakın filmde rol almasının da insan üstü bir şey olduğuna dikkati çeken Köçer, "Bu kadar çok filmde rol almak, filmin parçası olmak gerçekten zor. Belki de bir taraftan denizci olmasından dolayı askerliğin getirdiği düzenle, sorumlulukla bence bu kadar filmde yer aldı." diye konuştu.
Köçer, oyunculuğun bir anlamda zamana tanıklık etmek olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Kentmen 1940'lardan başlayarak 1990'ların ortalarına kadar Türkiye'nin yakın tarihine tanıklık etmiş. Aslında Hulusi Kentmen'in karakoldaki komiser rolü bizzat toplumdan devşirilerek filme taşınmış ve bir belgesel niteliğinde. O tatlı sert babalar, tatlı iş adamları, komiserler ve diğer birtakım ağa rolü gibi hepsi bunun bir parçası.Toplumun içinden gelen karakterleri beyaz perdeye aktardıkları için de toplum buna karşı bir reaksiyon göstererek, kendini gördüğü oyuncuları sahipleniyor. Bu yüzden bir anlamda idoldürler. Yani Adile Naşit annemiz, Hulusi Kentmen babamız gibidir."
Hulusi Kentmen'in fotoğraflarından oluşan bir serginin de izlenime sunulduğu programa ayrıca usta oyuncunun torunu Melek Kentmen konuk oldu.
Melek Kentmen, programı hazırlayan herkese çok minnettar olduğunu ifade ederek, dedesi ile ilgili bir kitap yazma hazırlığı içinde olduğunu sözlerine ekledi.