HABER

Humma mikrobu taşıyan kene tehlikesi

ANKARA (İHA) - Göçmen kuşlar aracılığıyla gelen Kuş Gribi ile günlerce sarsılan Türkiye, şimdi de ateşli humma mikrobu taşıyan kene tehlikesiyle karşı karşıya.
Türkiye'nin çeşitli illerinde humma mikrobu taşıyan keneler ölüm saçıyor.

Türkiye'de İlk defa 2002 yılında ortaya çıkan hastalıktan bugüne kadar 5 kişi ölürken, hastalık bakımından 22 il risk kapsamına alındı. Kırım Kongo Ateşli Humması adıyla bilinen, insanlarda karaciğer, akciğer ve dalakta hemoraji ve ödeme neden olarak ölümcül etkiler meydana getiren hastalık, bugüne kadar Tokat'ta 4 kişinin, Erzurum'da da 1 kişinin ölümüne neden oldu.

Şu an Tokat, Girusun, Çorum, Erzincan ve Erzurum'da birçok çiftlik hayvanına bulaşan hastalıkla ilgili 22 il risk altına alındı. Giresun'da 4 vatandaşın ağır hasta olarak Tıp Fakültesi'de karantinaya alınmasına neden olan Bunyoviridae alisine mensup Nairovirus cinsi virüslerin neden oldu hastalığın, keneler tarafından taşındığı ve bu kenelerin de Türkiye'ye göçmen kuşlar aracılığıyla gelip sığırlarda konaklandığı biliniyor. Hastalık mikrobunu taşıyan hayvanlar hastalıkla ilgili hiçbir belirti göstermezken, insanlarda yaygın vücut ağrısı, ateş, kusma, baş ağrısı belirtileri gözüküyor. Hayvandan insana geçen hastalıktan korunmanın tek yolu ise virüs taşıyan kenelerle mücadele etmek.

Bugüne kadar görüldüğü iller dışında gündeme gelmeyen hastalık, Muğla Milletvekili Fahrettin Üstün'ün soru önergesiyle Meclis gündemine taşındı. Üstün'ün, hastalıkla ilgili ne gibi mücadele yapıldığını sorması üzerine Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker yazılı cevabında şöyle dedi:
"Hastalık ilk defa 2002 bahar ve yaz aylarında Tokat ve civarı illerinde klinik olarak halsizlik, yaygın vücut ağrısı, ateş, kusma, baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı bölgede aynı belirtiler gösteren hastalardan serum ve kan örnekleri alarak Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı'na gönderdi.

Ayrıca, hastalık belirtilerinin Q ateşi hastalığıyla benzerlik gösterdiği için bu yönden incelenmek üzere Hıfzısıhha Merkezi kanalıyla yurt dışına da gönderildi. Analiz sonuçlarından yedisinin Q ateşi olduğu, 8 hastanın ise Q ateşi hastalığı geçirmiş enfeksiyon titremelerine sahip olduğu anlaşıldı. 2003 yılı bahar ayında aynı belirtilerle seyreden vakaların bildirilmesi üzeren Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzmanlarının yer aldığı bir ekiple epidemiyolojik bir incemele yapıldı.

Alınan kan örnekleri ve serumlar Fransa'da bulunan Pasteur Enstitüsü laboratuarına gönderildi ve burada yapılan çalışmalar sonucunda hastalığın Kırım Kongo Horajik Ateşi olduğu tespit edildi. Bunun üzerine, 2003 yılı Ekim ayında dünya Sağlık Örgütü'nden bir epidemiyolog, analizleri yapan Pasteuar Enstitüsü'nden bir uzmanla birlikte yenine çalışmalar yapmış ve hastalığın kesin olara Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmalar da 2 yıl gibi süre aldı. Dünyada çok nadir görülen ve birçok hastalıkla benzerlik gösteren bu tür hastalıkların teşhisleri oldukça zaman alıyor. Bu virüsün zoonoz, yani hayvandan insana bulaşan bir tür hastalık olması nedeniyle tüm çalışmalar Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde yürütülüyor.

Hastalığın önlenmesinde ve hastalıktan korunmada risk altındakilerin bilgilendirilmeleri birinci derecede önem taşıyor. Hastalık yönünden riskli görülen 22 ilde eğitim çalışmaları yapıldı. Hastalık mikrobunu taşıyan hayvanlar hastalıkla ilgili hiçbir belirti göstermiyor. Bu nedenle hastalığın tanınması, hastalığın bulaşmasında ve yayılmasında büyük önem taşıyan kenelerle mücadele konusunda risk altındakilerin bilgilendirilmesini hedefliyoruz. Hastalık teşhisi konulan insanlar eğer hayvancılıkla uğraşıyorlarsa, bölgede kene mücadelesiyle ilgili gerekli çalışmalar Bakanlık tarafından gerçekleştirilecek. Hastalık 2003 yılı sonlarında kesin olarak tanımlanmış olup, hastalığın etiyolojisi tam olarak bilinmediği için ihbari mecburi hastalıklar listesine alınmadı. Tarım Bakanlığı'na bağlı Etlik Veteriner Araştırma Enstitüsü'nce hastalığın hayvanlardaki boyutuyla ilgili çalışmalar devam ediyor."

En Çok Aranan Haberler