HABER

Hürparti'den ek protokol'e tepki

ANKARA (İHA) - Hürriyet ve Değişim Partisi (HÜRPARTİ) Genel Başkanı Yaşar Okuyan, TBMM'nin Ek Protokolü imzalayan hükümetin hatasını telafi etmekle yükümlü olduğunu belirterek, "Buradan TBMM'nin üyelerine sesleniyorum. Bu imzanın KKTC'nin tasfiye imzası olduğunu, Kıbrıs'ı vermek demek olduğunu bilerek görev yapınız. Kıbrıs giderse Türkiye gider. Kıbrıs'ı veren Türkiye'yi verir" dedi.

HÜRPARTİ Merkez Karar Yürütme Kurulu Toplantısı, Genel Başkan Okuyan'ın başkanlığında bugün gerçekleştirildi. Toplantıya verilen arada bir basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yaşar Okuyan, dün gece Gümrük Birliği Ek Protokolü'nün, gündüzler torbaya girmiş gibi gece yarısında imzalandığının ve imzanın bir büyükelçiye attırıldığını ifade etti. "Gündüzün aydınlığında bu imzayı atmaya hükümetin cesareti mi olmadı mı acaba?" diyen Okuyan, Başbakan Erdoğan'ın imza atmaya çok meraklı olduğunu öne sürerek, AB sürecinde de bir çok imza attığını dile getirdi. Türkler'e karşı geçmişte haçlı kışkırtmaları yapan bir papazın heykelinin önünde imza atan Başbakan Erdoğan'ın, bu protokolün altına imzayı kendisinin neden koymadığını merak ettiklerini belirten Okuyan, atılan imzanın KKTC'yi gözden çıkarmak tasfiye etmek, Kıbrıs'ın meşru yönetimi olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimini tanımak anlamına geldiğini iddia etti. Okuyan, "Bu imzayla bundan sonra KKTC'den bir kasa portakal bile almaya kalkışsanız, Rum yönetiminin kurallarına ve uygulamalarına tabi olacaksınız" şeklinde konuştu.

Ek Protokole atılan imzayla Türk-Yunan dengesinin Türkiye aleyhine bozulduğunu da ileri süren Okuyan, bu imzayı atarken hükümetin bir defa değil bin defa düşünmesi gerektiğini her yerde söylediklerini, ancak hükümetin bu imzanın ne anlama geldiğin bilmeden hareket ederek imzayı attığını ifade etti. Okuyan şu ifadeleri kullandı:

"TBMM tarihi bir görevle karşı karşıyadır. TBMM'nin 550 şerefli üyesine parti olarak sesleniyoruz. Atılan imza onay için TBMM'ye gelecektir. Tıpkı 1 Martta olduğu gibi.

Partilerinizi aşarak, parti yönetim sultaları karşısında direnerek vicdanınızın sesiyle harekete geçiniz ve bunu orada reddediniz. Ben TBMM'nin onurlu üyelerinin bu tarihi mesuliyetin farkında olarak bu oylamada yer alacaklarına yürekten inanıyorum. Çünkü orası TBMM'dir. O çatı M. Kemal'in kurduğu TBMM'dir."

Hükümetin Rum Kesimi'ni tanımamak için Ek Protokol metninin altına şerh koymak istediğini, ancak bunun AB tarafından da kabul görmediğini kaydeden Okuyan, "Buradan TBMM'nin üyelerine sesleniyorum. Bu imzanın KKTC'nin tasfiye imzası olduğunu, Kıbrıs'ı vermek demek olduğunu bilerek görev yapınız. Kıbrıs giderse Türkiye gider. Kıbrıs'ı veren Türkiye'yi verir" açıklamasında bulundu.

Hükümetin, gündemde önem arzetmeyen bir çok konuyu referanduma götürmeye çalıştığını kaydeden Okuyan, Kıbrıs konusunda milletin önüne çıkacak yüzünün olmadığı için bu konuda referandum çağrılarına kulak asmadığını iddia ederek, hükümeti Kıbrıs konusunda referandum yapmaya çağırdı. Atılan imzanın hükümete hayır getirmeyeceğini de savunan Okuyan, "Bu attığınız imza sizi millet ve kamu vicdanı önünde mahkum eder. Sonra bunun hesabını yüce divanda verirsiniz. Hiç şüpheniz olmasın önümüzdeki dönem yüce divanda AK Parti İktidarının yöneticilerin yargılandığını göreceğiz. Yüce divana şimdiden iyi hazırlanın, hem de iyi avukatlar tutun.

Sanıyorum bu size çok çok lazım olacak. Türkiye'deki avukatlar sizi savunmada belki zorlanabilirler. Brüksel'den getireceğiniz takviye avukatlarla kendinizi yüce divanda daha iyi savunur hale gelirsiniz " diye konuştu.

Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Okuyan, bir soru üzerine, TBMM'den geçmeden ek protokolün onaylanma olanağının olmadığını, bunun yapılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getirerek, hükümetin Ek Protokolü TBMM'den geçirmeden onaylama çabası içinde olduğunu savundu. Hükümetin Anayasa Mahkemesi'nin statüsünü değiştirme çabalarının da bunun örneği olduğunu da ileri süren Okuyan, "Hükümetin ve üyelerinin milli görüş gömleğini çıkardığı" yönündeki görüşlere de atıf yaparak, "Ne oldu bir gömlek mi değiştirdiniz? Bu gömleklere bayılıyorum ben. Gömleği çıkar kurtardık. Ne oldu o laflar, öbür gömlekte kaldı. Yeni giydiğin gömlek ne? Brüksel markalı gömlek. Eski giydiğin gömlek de hilaller dolanıyordu. 'Biz onları attık.' Hani siz demiyor muydunuz, 'Allah'ın ipine sarılın.' Şimdi siz AB ipine sarılır hale geldiniz. Ne oldu Allah'ın ipi? Anadolu'nun semalarını çanlarla donattınız. Hiç şüpheniz olmasın bunlar yarın bir gömlek daha değişirler. Bavullarında çok gömlek var bunların. Ama bu gömlek değişiklikleri de onları kurtarmayacaktır" dedi.

En Çok Aranan Haberler