Saat 23.15’te gelen göstericiler, önce bahçe girişindeki bariyeri kırıp güvenliği aşarak binaya girmeye çalıştılar.
[
Erdoğan canlı yayında bu sözleri dile getirmişti](https://www.mynet.com/erdogandan-daglica-aciklamasi-110102033565)
Bina girişindeki camlar ve döner kapı taş ve sopalarla kırılırken, saldırganların içeri girmeleri bina güvenliği tarafından güçlükle önlendi.
Olay sırasında bazı güvenlik görevlilerine taş isabet etti. Saldırganlar bir süre sonra polis ekiplerinin gelmesi üzerine bahçe dışına çıkarıldılar ancak dağılmadılar. Kalabalık AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine sloganlar atarak uzun süre kapı önünde bekledi.
Saldırı sonrası gazeteyi arayan birçok okur geçmiş olsun dileklerini iletti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Hürriyet Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’i arayarak “Geçmiş olsun. Bu olay Türk demokrasisi için büyük bir ayıptır" dedi.
'DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR SAYFA'
Hürriyet Gazetesi’nin İstanbul Bağcılar’daki merkezine düzenlenen saldırıya, Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin sert bir tepki verdi. Saldırının Türk demokrasi tarihine kara bir sayfa olarak geçeceğini belirten Ergin, “Bu saldırı iktidar partisi yandaşları tarafından yapılıyor. Bir demokraside siyasi partiler, şiddetle arasına mesafe koymalı" diye konuştu.
HÜRRİYET'E ÇİRKİN SALDIRI
Hürriyet Gazetesi merkezine düzenlenen saldırı sonrası CNN Türk canlı yayınına katılan Sedat Ergin, şunları söyledi:
“Hürriyet Gazetesi, Türkiye'nin en etkili gazetesi. Bağımsız gazeteciliğin sembolü olan bir gazete. Herhangi bir gazetenin saldırıya uğraması kınanmalıdır ama bu kimliğe sahip bir gazeteye saldırılması Türk demokrasi tarihine kara bir sayfa olarak geçecektir.
VELEV Kİ HATA VAR
Gelen kişilerin AK Partili olduğu anlaşılıyor. Zaten saklamıyorlardı da. Cumhurbaşkanı Erdoğan lehine slogan atıyorlardı. Bu haberin veriliş şekli hatalı mı değil mi diye biz de kendi içimizde bakıyoruz. Hatamız varsa kabul ederiz, yüzleşiriz. Velev ki hata var. Hiçbir hata taşlı sopalı saldırıyı meşru göstermez. Bir demokraside, hukuk devletinde hiçbir hata taşlı, sopalı saldırının gerekçesi olamaz.
HUKUK ZEMİNİNİN DIŞI
Bu saldırı iktidar partisi yandaşları tarafından yapılıyor. Bir demokraside siyasi partiler, şiddetle arasına mesafe koymalı. Bir kırılma vardır. Onu geçtiğiniz noktada hukuk zemininin dışına çıkarsınız. Bir gazeteyi protesto etmek için önüne gelebilirsiniz ama şiddet kullandığınız anda bu bir suçtur. Zaten yarın da avukatlarımız gerekli girişimlerde bulunacaklar.
Ben çok üzüldüm. Buraya saldıran kişiler Sayın Cumhurbaşkanımız lehine slogan atıyorlardı. Bu saldırıyı yapanların Cumhurbaşkanı'nı bu şekilde sahiplenmesi de ilginçtir.
HERKES OTURUP DÜŞÜNMELİ
Biz hatamız varsa düzeltiriz, kabul de ederiz. Biz de konuyu inceliyoruz. Onların iddiası çarpıtıldığı şeklinde. Fakat dinlediğimizde o söz aynen ağzından çıkmış. Fakat bağlamı ne? Biz de tartışıyoruz. Diyelim ki; hurriyet.com.tr'deki editör arkadaşımız hata yaptı. Bunun cezası kalkıp taş ve sopalarla cam çerçeve kırmak mıdır?
Bugün Türk demokrasi tarihine kara bire sayfa olarak geçecektir. Ben bu nahoş olaydan sonra herkesin oturup düşünmesini istiyorum. Bu kutuplaştırıcı dilin bir an önce terkedilmesi gerekiyor.
GAZETECİLİKTEN VAZGEÇMEYİZ
Sosyal medyada paylaşılanlara bakınca, Madımak olayına benzeten, Hadi gelin Madımak gibi yakacağız diyenler var. Bu tür tweetlerle ilgili insan ne diyeceğini bilemiyor. Hepsini yargıya taşıyacağız.
Bu saldırılar nedeniyle bağımsız gazetecilikten vazgeçecek değiliz. Bağımsız gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Bütün bunlar gelip geçici olaylardır.
SOSYAL MEDYADAN TEPKİ YAĞDI
Bir gazetenin haberi yanlışsa, eleştirilir, tashihe davet edilir.
— Mustafa Akyol (Türkçe) (@AkyolMustafa) September 7, 2015
Dün gece Hürriyet'e yapılan ise vandallıktır. Şiddetle kınıyorum.
Kışkırtılan güruhun Hürriyet'e düzenlediği saldırı Türkiye'nin bu iktidarın elinde sürüklendiği yeri gösteriyor. Zorbalık ve panik bir arada
— Kadri Gürsel (@KadriGursel) September 6, 2015