"hurşit Tolan Ve Kemal Kerinçsiz'in Adını Verdiğim Için Pişmanım"

Serpil KIRKESER / İstanbul, İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Hacı Ali Hamurcu hazır bulundu.

"İFADEMDE HURŞİT TOLON'UN VE KEMAL KERİNÇSİZ'İN İSMİNİ VERDİĞİM İÇİN PİŞMANIM"

Duruşmaya katılan emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer, sanığa, müvekkili Tolon'un suça konu ifade içinde adının geçmesine ilişkin beyanını kimlerin etkisi ile verdiğinin sorulmasını istedi.
Sanık Hamurcu, "Ben doğru bildiklerimi Cumhuriyet Savcıları Cihan Kansız ve Muammer Akkaş'a anlatmıştım. Ancak yanlış yere anlattığımı şimdi anlıyorum. Ayrıca bu konuda ben cezaevinde iken 3 tane polis geldi. Bu polislerden biri şu anda cezaevindedir. Bu polisler bana soru sordular. Ben de bu işi yaptıran insanların ismini verdim. Bu isimler, bana bu şekilde söylettirenlerdir. Polisler de bunları yazdı. Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız'a ifademi götürdüler. Ben bu ifademi hiçkimsenin etkisi altında kalmadan, özgür irademle okuyup daha sonra imzalayarak vermiştim. Benim bu ifadem daha sonra ortadan kayboldu. Şimdi anlıyorum ki, cemaat ve paralel yapının elemanlarının eline geçtiğini düşünüyorum. Ben şimdi bu kişilerin isimlerini söylemiyorum. Çünkü can güvenliğim tehlikededir. Ancak daha sonra yazılı dilekçemde bildirebilirim. Bu ifademde Hurşit Tolon ve Kemal Kerinçsiz'in ismini söylemem gerektiği, bana masonlara yapılan suikattan önce ve o sırada ben cezaevindeyken izne çıktığım zamanda söylenmiştir. Savunma yapmak için süre istiyorum" dedi.
Sanık Hacı Ali Hamurcu, "İfademde, Hurşit Tolon'un ve Kemal Kerinçsiz'in ismini verdiğim için pişmanım. Kullandılar beni. Çünkü o zaman bana baskı ve tehditle böyle ifade verdirdiler" diye konuştu.

HURŞİT TOLON "MÜDAHİL" OLMA TALEBİNDE BULUNDU

Ergenekon Davası sanığı emekli Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer de mahkemeye dilekçe sunarak, davaya müdahil olma talebinde bulundu.
Sezer, dilekçesinde, "Şüpheli Hacı Ali Hamurcu, emniyette vermiş olduğu bu gerçeğe aykırı ifadesi ile sadece avukat Yusuf Erikel hakkında değil, aynı zamanda müvekkilimiz emekli Orgeneral Hurşit Tolon hakkında da adli mercileri kasten yanıltarak iftira ve suç uydurma cürümlerini işlemiştir" dedi.
Avukat Sezer, Hamurcu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ancak Hamurcu'nun aynı olayla ilgili yargılandığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğini hatırlatarak, davaya müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Mahkeme ise, Hacı Ali Hamurcu'ya, avukat görevlendirmesi ve yeniden beyanda bulunması için süre vererek, duruşmayı erteledi. Mahkeme, Hurşit Tolon'un "müdahil" olma talebini ise gelecek duruşmada karara bağlayacak.

OLAYIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle gelişti:
Şüpheli Hacı Ali Hamurcu, 16 Mart 2010 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü telefonla aradı. Hamurcu, Taksim'de bulunan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği Baskanı Mustafa Asım Akın adlı kişiyi Ali adlı bir kişinin vuracağını söyleyerek kendisini ihbar etti. İhbar üzerine polis Hamurcu'yu 16 Mart 2010 günü saat 11.00 sıralarında yakaladı. Hamurcu, polislere, Mustafa Asım Akın ve Kaya Paşakay isimli şahıslardan birini öldürmek için geldiğini, eylemde bir bıçak kullanacağını, bu bıçağı da yakındaki bir sokağa sakladığını söyledi. Polis, söz konusu bıçağı, Saka Selim Çıkmazı, Odakule İş Merkezi duvarı önünde, saman kağıda sarılı buldu. Hamurcu polise verdiği ifadesinde, kendisini müşteki Yusuf Erikel'in azmettirdiğini, Ergenekon olarak iddia olunan terör örgütüne verilmek üzere boş senedin 10 trilyon TL olarak doldurulduğunu iddia etti.
Ergenekon Davası'nda yargılanan bir kısım tanınmış gazeteci, hukukçu ve asker kişinin isimlerini verip, müştekiler Yusuf ve Yakup Erikel'le ilişkilendirmeye çalıştı. Yapılan soruşturmada ise Hacı Ali Hamurcu'nun Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "dolandırıcılık" ve "resmi evrakta sahtecilik" suçundan yargılandığı, Hamurcu'nın müşteki Yusuf Erikil'e vekaletname verdiği, diğer müşteki Yakup Erikel'in davada şüpheli Hamurcu'yu savunduğu, Hamurcu'nun "dolandırıcılık" ve "resmi evrakta sahtecilik" suçlarından 47 ay hapis cezası aldığı, Hamurcu ve Yusuf Erikel'in arasının açıldığı ortaya çıktı.
Soruşturmaya bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 Şubat 2011 tarihinde Yusuf Erikel ve Yakup Erikel hakkında takipsizlik kararı verdi.
Öte yandan, Erikel kardeşlerin şikayetin üzerine savcılık şüpheli Hamurcu hakkında "Suç Uydurma" ve " İftira" suçlarından 1 yıldan 7 yıla kadar hapsi istemiyle yargılanması için dava açtı.