Hüseyin Çelik Soruları Cevapladı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, terör örgütü PKK'nın sınır dışına çıkması sürecinde MİT'in de etkin olacağını belirterek, Meclis'te kurulması öngörülen Değerlendirme Komisyonu için "Grup başkan vekillerimiz diğer bütün siyasi partilerin grup başkan vekilleriyle elbette temasta bulunacaklar" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen "İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nın ardından basın toplantısı düzenledi. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda başta çözüm süreci olmak üzere ülke gündemindeki konuların değerlendirildiğini söyleyen Hüseyin Çelik, açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin, dün İmralı’ya gerçekleşen son ziyareti hatırlatarak PKK’nın çekilmesi için “18 Nisan tarihinin öngörüldüğü belirtiliyor. Bu konuda size gelen net bilgiler var mı?” şeklindeki sorusu üzerine Hüseyin Çelik, “Bu süreç öngörüldüğü gibi devam ediyor” dedi. İmralı ziyareti için “Gittiler, döndüler, bir daha giderler bir daha dönerler… Bu, tekrar altını çizmek istiyorum, 1 günde, 1 haftada, 1 ayda çözülecek bir mesele değil” diyen Hüseyin Çelik, 18 Nisan tarihi içinse “Ne konuşuldu, hangi tarih… Böyle bir tarih ben bilmiyorum. Yani 18 Nisan vesaire gibi bir tarih bilmiyorum. Yani bu sürecin, bu müzakerelerin, bu istişarelerin içerisinde olan birisi olarak söylüyorum; böyle bir tarih ben bilmiyorum. Böyle bir tarih yok en azından” diye konuştu.

Süreci tıkayan olumsuzlukların da olmadığını söyleyen Çelik, “Bugün daha dünden daha iyidir. İnşallah yarınlar da bugünden daha iyi olacaktır. Mühim olan arkadaşlar, bir kere şu noktaya gelinmiş olmasıdır. Terör, şiddet, kaba kuvvet artık iş görmez. İnsanların kendisini ifade etme biçimi değildir. ‘Bunlarla yola gidilmez, bunlarla mesafe alınmaz’ düşüncesinin şuanda Türkiye’nin her kesimde hakim olmasıdır. Buna terör örgütü de dahildir. En azından bugünkü vaziyet budur. Önemli olan budur, bunun gerisi teferruattır” şeklinde konuştu.

"ABDULLAH ÖCALAN'A VAAT EDİLEN BİR ŞEY YOK"

Hüseyin Çelik, çözüm süreci kapsamında halktan hiç bir şey gizlemediklerini söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Her şey çok şeffaftır. ‘Arka planda ne var, ne pazarlığı var?’ Arkadaşlar Abdullah Öcalan’a vaad edilen bir şey yok. Bir af söz konusu değil. Türkiye’nin üniter yapısı asla bir sorgulama konusu değil. Türkiye’nin birliğinden bütünlüğünden, üniter yapısından taviz vermek asla söz konusu değil. Bunu sayın Başbakanımız da biz de her vesileyle söyledik söylüyoruz. Dolayısıyla vatandaşlarımızın, bu konuda kaygısı olan vatandaşlarımızın özellikle bir kaygı, endişe içerisinde olmaması gerekiyor. AK Parti 81 ilin partisidir. AK Parti bir bölgeyi gözeterek icraat yapmaz, bir etnisiteyi gözeterek icraat yapmaz.”

Hüseyin Çelik, PKK’nın nereden ve nasıl çekileceği yönündeki tartışmaları hatırlatarak bunların birer detay olduğunu söyledi ve “Biz bir gizli pazarlık içinde olmayız, gizli bir ajandanın sahibi olmamız söz konusu değildir, böyle bir pazarlık da söz konusu değildir. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekiyor" dedi.

"TERÖRİSTLERİN ÇEKİLMESİNDEN MİT HABERDAR OLACAKTIR"

Hüseyin Çelik, başka bir gazetecinin Meclis’te kurulacak olan Değerlendirme Komisyonu’nun çekilmeyle alakası olup olmadığını ve CHP ile MHP’nin bu komisyona üye vermeyeceğini hatırlatması üzerine, daha önce Meclis’te uzlaşma komisyonu kurulmaya çalışıldığını hatırlattı. TBMM’de kurulan komisyonda azınlığın çoğunluğu kilitleyemeyeceğine dikkat çeken Çelik, “TBMM'de kurulan bir komisyona bir parti üye verir, birisi vermez. Veren partilerin üyeleri ile birlikte süreci götürürsünüz. Bu konuda bir kilitlenme söz konusu değildir. Biz de böyle bir dayatmaya gelmeyiz. Önce onu ifade edeyim" cevabını verdi.

PKK’ın çekilmesiyle ilgili hükümetin veya MİT’in ilan ettiği bir tarih olmadığını söyleyen Hüseyin Çelik, PKK’nın çekilmesiyle ilgili olarak MİT’in de işin içinde olacağını ifade etti ve şunları kaydetti:

"MİT, başından beri zaten bu işin içerisinde. Bu herkes tarafından bilinir. Dolayısıyla Türkiye’yi terk edebilecek olan, sınır dışına gidecek olan, gitmesi gereken terörist grupların da elbette gidişinden elbette MİT haberdar olacaktır. Türkiye’de istihbarat örgütü olmayacak da kim olacak? Bunun bir de yurt dışı boyutu var. Yurt dışından istihbarat alan tek kuruluşumuz da biliyorsunuz Milli İstihbarat Teşkilatımızdır. Bu açıdan elbette o işin içerisinde olacaktır."

"CHP VE MHP ULUSALCILIKTA BİRLEŞTİ"

Çelik, bir gazetecinin “CHP daha önce sürekli çözüm sürecinde Meclis’in muhatap alınmasını öneriyordu. Şimdi ise Değerlendirme Komisyonu’na üye vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine “Bir CHP klasiği olarak değerlendiriyorum. Bir anlamda CHP tam da bu dediğinizdir” dedi.

CHP’nin daha önce çözüm sürecinde Meclis’i işaret ettiğini anlatan Çelik, Başbakan Erdoğan’ın daha önce CHP’ye “Gelin bu işi ikimiz çözelim” dediğini hatırlattı. Çelik şöyle konuştu:

“ ‘Diğeri gelmezse biz yokuz’… Bu muhali talep etmektir arkadaşlar. Zaten MHP baştan beri ‘ben bu işin içinde yokum’ diye ilan etmiş. MHP’yi bir şart olarak koşmak, ‘ben de bu işin olmasını istemiyorum’ demekle eş değerdir. CHP daha önce bunu istiyordu, ama çözüm süreciyle ilgili değerlendirme yapacak Meclis adına… Bu süreçte üzerine düşmekle görevli olan bir komisyona CHP niye karşı çıkar? Ben bunu akılla izah edemiyorum, niye karşı çıkar? Hani ‘bunu mecliste kuralım’ diyordunuz. ‘ee MHP gelmiyor, ben de gelmiyorum’. Açıkçası ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum.

Şimdi iki parti ulusalcılıkta birleştiler, işin ilginç tarafı bu. Ben eskiden beri söylüyorum MHP’nin tabanı, Milliyetçi Muhafazakar’dır. Ulusalcılıkla, Klasik Milliyetçilik aynı şey değil arkadaşlar. İki şeyi birbirine karıştırmayalım. Klasik milliyetçilik, manevi tarafı olan bir milliyetçiliktir. Ama ulusalcılıktır bütün manevi sinirleri alınmış milliyetçiliktir haberiniz olsun. Bu CHP'nin zaten milliyetçilik anlayışıdır. MHP'nin yönetimi de şuanda ulusalcıdır, dolayısıyla MHP'nin tabanın da MHP tavanından hoşnut olmamasının sebeplerinden birisi budur. Sayın Bahçeli ve ekibi böyle bir yol geliştirdiler, Allah yollarını açık etsin."

"VEDAT AHSEN COŞAR'IN ÇEKİLMESİNE SAYGI DUYUYORUM"

Hüseyin Çelik, Akil İnsanlar Heyeti'nde bulunan Vedat Ahsen Coşar'ın sonradan çekildiğini ve DİSK adına da kimsenin olmayacağı yönündeki bir soru üzerine ise, "Vedat Ahsen Coşar beyefendi aslında daha önce Sayın Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay'ın kendisiyle görüşmesi esnasında bunu Baro yönetimine götüreceğini ifade etmişti. 'Ben katılmıyorum ama böyle bir sorumluluk almaktan da memnuniyet duyacağını' ifade etmişti. Çekilmesini normal karşılıyorum, tabii karşılıyorum, saygı duyuyorum" diye konuştu.

DİSK'in ise kurumsal olarak çekilmesinin söz konusu olmadığını belirten Çelik, DİSK'ten bir ismin daha sonra listede yer alacağını söyledi. Çelik konuşmasını şöyle sürdürdü:

"DİSK biliyorsunuz ayın 6'sında genel kurula gidecek. Ve DİSK yetkililerinin söylediği şey şudur, dün akşam da kendileriyle bu manada görüşmeler yapıldı. Dedikleri şey; 'biz genel kurula gideceğiz. Ve bizim genel başkanımız olarak şuanda kimin seçileceği belli değil. Orada seçim yapıldıktan sonra bizi DİSK olarak, kurumsal olarak orada bırakın, seçilecek kimse o gelsin bizi temsil etsin' şeklinde bir talepleri var. Biz bu talebi de saygıdeğer bir talep olarak değerlendiriyoruz. Dikkat ederseniz birilerinin düşündüğü gibi biz ısrarla birileri olmasın diye bir gayret içerisinde değiliz."

Çelik, Akil İnsanlar Heyeti ile ilgili olarak "Yani nereden bakarsanız esnafı, sanatkarı, sanatçıyı, tüccarı temsil eden orada akil insanlar var. Onların, o sivil toplum örgütlerin başındaki insanlar var. Ve bütün Türkiye'yi kucaklayacak, dediğim gibi Doğu'yu, Batı'yı, Güney'i, Kuzey'i, sağcıyı, solcuyu, Müslimi, gayrimüslimi, esnafı, tüccarı, sanatkarı,

herkesi kucaklayacak orada bir yapı aslında vicdan sahibi olanlar olduğunu görürler" şeklinde konuştu.

"BEN UZLAŞMA KOMİSYONU'NUN ORTAK TASLAK ÇIKARABİLECEĞİ KANAATİNDE DEĞİLİM"

Hüseyin Çelik, bir gazetecinin "Yeni anayasa yapım sürecinde sizin açınızdan neler oluyor? Umudunuzu hala koruyor musunuz?" sorusu üzerine "Bu hafta sonu itibariyle, yani ayın 5'ine kadar bütün siyasi partiler bütün başlıklardaki taslaklarını komisyona verecekler. Bunu biliyorsunuz zaten. Yani bu şu demektir; her siyasi partinin anayasanın her bölüm ve alanla ilgili böylelikle biz ne düşündüklerini öğrenmiş olacağız. Bu önemli bir gelişme. Sonra ayın 8'inde sayın Başkanın başkanlığında tekrar Uzlaşma Komisyonu toplanacak ve son durumu değerlendirecek" dedi.

Son 3 ayda 4-5 maddenin ancak geçilebildiğini hatırlatan Çelik, "Açıkçası ben bu Uzlaşma Komisyonu'nun Nisan sonu itibariyle de olsa, Mayıs sonu itibariyle de olsa dört grubun üzerinde uzlaştığı bir taslak ortaya çıkarabileceği kanaatinde değilim" diye konuştu.

"Bu konuda çok ümitli olmadığımı ifade etmek isterim. Ama AK Parti sonuna kadar bunu zorlayacaktır. Ve kesinlikle masadan kalkan taraf olmayacaktır. Ama bunun yapılabilirliğini gördüğü sürece de katkısını sunmaya devam edecektir. 325-326 milletvekili olan bir siyasi parti, 29 milletvekili olan bir parti ile orada eşit oranda temsil edilmeyi kabul ederek büyük bir fedakarlık örneği göstermiştir. Ama buna rağmen birileri ipe un seriyorsa, buna rağmen olması yönünde değil, olmaması yönünde gayret gösteriliyorsa söylenecek bir şey yok" şeklinde konuştu.

CHP'nin kendi içinde farklı şeyler söylediğini belirten Çelik, "CHP'deki durum Anadolu Beyliklerine benziyor. Biri Candaroğulları Beyliği, birisi Germiyanoğulları Beyliği, birisi Karamanoğulları Beyliği... Niye, Osmanlı beylikleri toplayarak devlet-i aliyeyi oluşturdu. AK Parti'ye bakın devlet-i aliyeye benziyor. Ama CHP maalesef hala fetret dönemindeki beylikler dönemini yaşıyor. Bir problemimiz de bu bizim" diye konuştu.

Çelik, CHP içindeki farklı açıklamalarla ilgili olarak şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu'nun eylemine bakıyorsun, 'yahu biz de bu işin içerisinde olmalıyız'. Birçok milletvekiline bakıyorsunuz 'biz de bu işin içinde olmalıyız, bu sürece katkı sağlamalıyız' yönünde. Ama bir de bir ulusalcı damar var, 'sakın böyle bir şey yapmayın ha' diyen ve bu sürece taş koyan CHP içerisinde bir damar var. Daha önce ben espri yollu bir şey söylemiştim, 'yahu CHP'nin hali ne olacak, acaba kayyuma falan mı devredilse' demiştim. Tabi o espriydi, böyle bir şey yok da ama maalesef CHP'yi böyle şekle sokabilecek bir irade lazım. O da yok şuanda."

"BİR PAKET OLUR MU BİLMEM AMA YARGI SİSTEMİNDE YAPILMASI GEREKEN BİRÇOK ŞEY VAR"

Hüseyin Çelik'e 5. Yargı Paketi ile ilgili bir hazırlık olup olmadığı da soruldu. Çelik, "Ben böyle bir şey duymadım. Tabi yasama süreci dinamiktir, her an ihtiyaç olabilir. Bunun adı paket olur mu olmaz mı ama..." diyerek şunları kaydetti:

"İleri demokrasiye ulaşıncaya kadar Türkiye'nin yargı sisteminde de yapması gereken daha bir çok şey var. Ama bu bir paket mi olur, münferit başka kanunlar halinde mi gelir. Onu bilmiyorum. Böyle bir soruyu belki Adalet Bakanlığı'na sormak daha doğru olur. Bildiğim bir konu değil."

"DİĞER PARTİLER ÜYE VERMEK İSTEMEYİNCE ZORLA ALINMAZ"

Çelik, "Meclis'te Değerlendirme Komisyonuyla ilgili bir takvim var mı? Muhalefetle temasa geçilecek mi?" sorusu üzerine bu komisyonun oluşmasında grup başkan vekillerinin çalıştığını söyleyerek, diğer partilerin üye vermesini "Ama şu şu partiler vermek istemiyor. Vermek istemeyince zorla alınmaz. O onların iradesiyle olabilecek bir şeydir" sözleriyle değerlendirdi.

AK Parti'nin Değerlendirme Komisyonu'na hangi isimleri vereceğinin henüz şekillenmediğini belirten Çelik, diğer partilerle görüşüp görüşmeme konusuyla ilgili olarak ise "Bu komisyona üye vermeleri için bu grup başkan vekillerinin yürüttüğü bir faaliyettir. Yani genel başkanlar düzeyinde böyle bir şey olabileceğini şuanda sanmıyorum. Ama grup başkan vekillerimiz o diğer bütün siyasi partilerin grup başkan vekilleriyle elbette temasta bulunacaklar."