AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Yargıtay 160 küsür yıllık bir kurumdur. Balyoz Davası’nda karar veren ilgili dairedeki 5 arkadaşın hiçbirisi, bugünkü Yargıtay üyelerinin hiçbirisi AK Parti döneminde işe alınmış kişiler değil. Bir tek isim bile değil. Bu ülkenin hukuk fakültelerinde okumuşlardır, bu ülkenin yasalarına göre hakimlik görevine getirilmiştir. Başkan olarak bulunan kişi 18 yıldır Yargıtay’da çalışmaktadır. Biri 15 yıldır, biri 12 yıldır orada çalışmaktadır." dedi. Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Yargıtay’ın Balyoz Davası kararı sonrasında CHP’den gelen tepkilere değinen Çelik, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüksek yargı ile ilgili sözlerine tepki gösterdi. Türkiye’nin artık vesayetten kurtulduğunu, normalleştiğini, darbelerle, darbe teşebbüsleri ile yüzleştiğini kaydeden Çelik, demokratik hukuk devletinin gereğinin yapıldığını ve Balyoz davasının bu yüzleşmesinin sonucu olduğunu söyledi."KILIÇDAROĞLU HAKARETLERİNİN DOZUNU HER GEÇEN GÜN ARTIRIYOR"Bundan memnun olmak yada olmamanın tercih meselesi olduğunu belirten Çelik, "Dün CHP Genel Başkanı bir uzmanmış gibi bu eda ile çıkan sonuçları yerden yere vurdu. Mahkemeyi itibarsızlaştırmaya yönelik, Yargıtay üyelerine hakarete varacak ifadeler kullandı. Yüksek yargıya atanan üyelere daha önce defalarca militan ifadesini kullandı. Yargı mensupları asaletlerinden dolayı sustular. Ama anladığım kadarıyla Sayın Kılıçdaroğlu bu nezaketten anlamıyor. Hakaretlerinin her geçen gün dozunu artırıyor. Biz bunu ayıplıyoruz. Yargıtay 160 küsür yıllık bir kurumdur. Balyoz Davası’nda karar veren ilgili dairedeki 5 arkadaşın hiçbirisi, bugün ki Yargıtay üyelerinin hiçbirisi AK Parti döneminde işe alınmış kişiler değil. Bir tek isim bile değil. Bu ülkenin hukuk fakültelerinde okumuşlardır, bu ülkenin yasalarına göre hakimlik görevine getirilmiştir. Başkan olarak bulunan kişi 18 yıldır Yargıtay’da çalışmaktadır. Biri 15 yıldır, biri 12 yıldır orada çalışmaktadır. Ve oy birliği ile alınmış karar vardır.” diye konuştu. "ONLARIN KEDERİ BİZİM SEVİNCİMİZ OLAMAZ"Balyoz hükümlülerinin ailelerinin bu olaydan üzüntü duymasının insani olduğunu aktaran Çelik, bununla empati kurabileceklerini belirtti. Çelik, onların eşlerinin mahkum edilmiş olabileceğini ama aile olarak mahkum edilmediklerinin altını çizerek, onların kederi ve üzüntüsünün kendileri için neşe ve sevinç kaynağı olamayacağını ifade etti. Çelik, başkasının üzüntüsünden memnuniyet duymanın sadistliği gerektirdiğini sözlerine ekledi. AK Partili Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın akibetini göz önüne getirin, Org. Eşref Bitlis’in akibetini gözünüzün önüne getirin, bu memleket terörle mücadele etmeye kararlı. Yargı mensupları ile ilgili olarak, hakaret sınırını tanımadan eleştirmek, bu ülkenin hukuk sistemine yapılabilecek en büyük kötülüktür. Esasında Engenekon ve Balyoz davalarında avukatlar bile mahkeme nezdinde ve hukuk nezdinde savunma yapmak yerine daha çok tribünlere oynadılar. Bu ülkenin mahkemelerine yönelik topyekun karalama, topyekun bir hakaret yarışına girilemez. Bunu kınadığımızı, bu tavrı kesinlikle tasvip etmediğimizi ifade etmek istiyorum." "BİZ KİME TEŞEKKÜR EDECEĞİMİZİ BİLİYORUZ"Lübnan’da kaçırılan iki pilotla ilgili olarak muhalefet çarpık bir bakış açısıyla meseleye yaklaştığını dile getiren Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki ‘sanki sen kurtardın, çık Katar’a teşekkür et’ bu neye benziyor biliyor musunuz arkadaşlar. Milli mücadelede Ruslar bize yardım etti, diyorsunuz ki, ‘ne seviniyorsunuz bu başarı Türk milletinin, Atatürk’ün başarısı değil. Rusya’ya teşekkür edin.’ Bu zihniyet aynıdır. Katarlıların canı sıkılıyordu ya hadi şöyle bir şey yapın diyorlardı. Kendiliğinden yaptılar böyle bir şeyi zaten. Zaten Lübnan Başbakanı, istihbaratı kendi kendine harekete geçti. Bakın hatırlayın Filistinlilerin elinde 1 İsrailli vardı, bunun karşılığında İsrail devleti 1000 Filistinli serbest bıraktı. Bilakis İsrail Başbakanı karşıladı. O zaman İsrail hükümetinin yaptığı İsrailliler tarafından alkışlandı. Bu meseleler üzerinde popülizm yapacağınız mesele değil. Ha Erdoğan yaparsa bu alkışlanacak bir şey olmaz. Ama Netanyahu yaparsa takdire şayan. Bu pilotlar tutukluyken ‘ya bu pilotlar neden bir an önce kurtulmuyor’ diyen de aynı kişilerdi. Tamam şimdi kurtarıldı ama Katar’a teşekkür edin. Biz kime teşekkür edeceğimizi biliyoruz, ettik." şeklinde konuştu. Gazeteci Cüneyt Ünal’ın Esed güçleri tarafından esir edilmesi olayını hatırlatan Çelik, CHP’lilerin Esad ile görüntülerini de hatırlatarak, CHP’lilerin bir katilin ayağına gittiğini ve bununla övündüklerini belirtti.KAÇIRILAN PİLOTLARA UYARIPilotları kaçıranların terörist olduğunu vurgulayan Çelik, bu konuyla ilgili olarak kaçırılan pilotlara da bir uyarıda bulundu. Çelik, şu ifadeleri kullandı: "Pilotlarımız da bu konuda artık susarlarsa çok iyi olur. O kaçıranları adeta sempatik gösteren, neredeyse çok iyi yaptılar diyecekler. Kardeşim seni kaçırmasınlar da çok iyi ev sahipliği de yapmasınlar. Meseleyi bu yönüyle de ele almak lazım.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz