AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, demokratikleşme paketine yönelik eleştirileri değerlendirdi. Başörtüsünün serbest bırakılması ile ilgili "endişeli laik"lerin endişelerini gidermenin devletin boynunun borcu olduğunu söyleyen Çelik, "Herkesin inancı devletin garantisi altındadır. Bizim bütün çabamız budur" dedi.
Hiç kimsenin hayat tarzına müdahale etmediklerini, etmeyeceklerini söyleyen ve demokratikleşme paketinin bunun garantisi olduğunu ifade eden Çelik, "Gazeteciler bana, 'Başörtüsü serbest bırakıldı. Peki endişeli laiklerin endişesi ne olacak' diye soruyor. Onlar da bizim vatandaşımızdır, endişeleri varsa onu gidermek de bizim boynumuzun borcudur. Hiçbir şekilde insanların hayat tarzına ilişilemez maddesi bunun için getirilmiştir. Ayrımcılığa tabi tutulamaz hiç kimse. Ben içmiyorum, ama içki içene karışma hakkım yoktur. Öyle giyinirim veya böyle giyinirim kimse karışamaz. 'Başörtüsü serbest olursa üniversiteler çarşaflılar dolacak' diyorlar. Kaç tane çarşaflı var üniversitede? Bu toplum akli olanı bulur. Başına örtü takmak çarşaf giyeceği anlamına gelmez. Toplumu rahat bırakalım. Herkesin inancı devletin garantisi altındadır. Bizim bütün çabamız budur" dedi.
BAHÇELİ'YE YANIT
Bahçeli'nin andımızla ilgili sözlerine dair Çelik, "1972'de 12 Mart Muhtırası döneminde tadilattan geçti, sonra 28 Şubat'ta bir daha değiştirildi. Bir çocuk her sabah 'ben Türk'üm' demek zorunda mı? Demezse Türklüğüne zarar gelir mi? Meclis'te milletvekili yemini, bazı meslek gruplarında yemin edilir ama her sabah her sabah küçücük çocukların bunu yapmasının ne manası var?" dedi.