HABER

Hüseyin Çelik'ten yumruk açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Hüseyin Çelik'ten yumruk açıklaması

Çelik, "Başbakan marketin içinde yumruk attı” diye servis edildi, sosyal medyada dolaştırıldı. Bu bir iddiadır. Orada görüntüler var. birisi bir yalan ortaya atar, kendisi bile inanmaya başlar" dedi. Çelik Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel'in bir vatandaşı yerde tekmelerken görüntüleri için ise "Bir tek fotoğraf karesinden yola çıkarak bütün gerçeği saptamanız mümkün değildir. Yusuf Yerkel, yerde tekmelediği kimsenin kendisine saldırdığını, kendisini yaraladığını, 7 günlük rapor aldığına dair açıklama yaptı" diye konuştu.

İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:

'BU BİR İDDİADIR'

Bir CHP genel başkan yardımcısı, sayın Başbakan’ı terbiyesizlikle suçlayacak kadar en büyük terbiyesizliği yapmıştır. Bir iddiadan yola çıkarak, “Başbakan marketin içinde yumruk attı” diye servis edildi, sosyal medyada dolaştırıldı. Bu bir iddiadır. Orada görüntüler var. birisi bir yalan ortaya atar, kendisi bile inanmaya başlar.

15 yaşında çocuk dendi, olmadığı anlaşıldı. Sigortasız insan var dendi, olmadığı anlaşıldı. Ben firmanın açıkladığı bilgileri paylaşacak değilim.

'YAS EVİNDE KİMSENİN HORON TEPMEYE HAKKI YOKTUR'

Firma ne kadar haklıdır ne kadar haksızdır inceleme sonucu ortaya çıkacak. Devlet buranın denetimini yapmakla mükelleftir. Onun ötesinde araştırmalar bittikten sonra kime ulaşırsa ulaşsın, kim kasıt içerisindeyse, yasaların hukuk devletinin gördüğü şekilde cezalandırılması elbette 284 şehidimizin ailelerimizin de milletimizin de gönüllerinin soğumasına yol açacaktır.

Böyle bir milli faciaların üzerine insanların siyasi hesap yapmasıdır. Başkalarının acıları üzerinde ideolojik ve siyasi hesap yapanlar insan olamazlar. Yas evinde kimsenin horon tepmeye hakkı yoktur.

YARALAYACAK ŞEYLER YAPARSANIZ...

Sitem edeceklerse kendi hükümetlerine sitem edecek. Başbakanlarına da sitem etme hakları vardır. Ama Türkiye’de protesto mangası olarak oluşturulan bazı kimseler, böyle bir milli acıdan kendileri açısından bir rant elde etmeye çalışıyorlarsa, onların yaralarını kanatmaktan öte bir iş yapmadıklarını bilmeleri gerekiyor. Orada yara sarmak üzere bulunanlar, yaralayacak şeyler yaparsanız, yapmaları gereken işlerden alı koyarsınız.

'SORMAYALIM MI? SORGULAMAYALIM MI?'

Efendim bunu sormayalım mı, sorgulamayalım mı? Olup bitene kadar. Böyle bir şey söz konusu değil. yangından sağ kurtarabildiğimiz insanları kurtaracağız, acımızı yaşayacağız. Bu yangın nereden çıktı bunları konuşacağız.

HALA O SEVİYEDE DEĞİLİZ

Başbakan Soma’ya gittiğinde iş riskine değinmiştir. Madencilik inşaat ve kimya sektörü riski en büyük olan sektörlerdir. En çok iş kazası olan mesleklerdir. Başbakan’ın söylediği şudur, eğer siz gemiciyseniz, sizin fırtınaya tutulmanız çok daha yüksektir. Siz askerseniz kurşuna hedef olma ihtimaliniz yüksektir. Kazalar minimize edilir. Ülkemizde demek ki hala o seviyede değiliz. Başbakanın iş riskine temas etmesinden dolayı, bunu abartıp başbakanın bu işi hafif gördüğü, insanların acılarını görmezlikten geldiği yönünden anlamak doğruyla yanlışla bağdaşamaz.

Eğer birileri insanların acıları üzerinden bir hesap yapıyorsa o da farklı bir mecraya çekiyorsa, tepinmeye çalışıyorsa, burada ahlak sükut etmiştir. Böyle bir hadisede elem içerisinde olmamak mümkün müdür?

'SENDİKALARI SORGULAYIN'

Bakın orada taşkınlık yapanlara bakın görün, hayatını kaybedenlerin yakınları değildir. Ekip ekip sağdan soldan toplanarak bunu yapıyorlar. Burada sendikaları sorgulayın. İş sağlığı konusunda medya kendisini sorgulayabilir mi? Kamu spotlarını bile yarasalar bile uyuduktan sonra yayınlayan bir çok TV kanalımızın olduğunu biliyor muyuz? Hayır ölümlü bir kaza meydana geldiği zaman, mal görmüş mağribi gibi buradan istismar malzemesi üretmekten üstümüze yoktur.

STK’lar sandıklar oluşturdular yardım faaliyeti başladı. Biz acılardan dayanışma çıkartan kültürün evlatlarıyız. Anadolu’da normal yatağında eceliyle vefat eden insanlar bile vefat edince günlerce taziyesi sürer. Haftalarca bir ay boyunca yemek pişmez o insanların yakınları bir hafta sonra alıp tıraşa götürülür. Biz birbirimizin acısını paylaşarak bu acıyı hafifletmeye çalışan bir medeniyetin çocuklarıyız. Her hadisede bir kavga çıkartmak niçin arkadaşlar?

TOMA’lara yaptığınız yatırımı Soma’ya yapsaydınız. Burada kafiye yapma zamanı mıdır? Eğer kalabalık bir kitle kontrolden çıkmışsa, toplumsal olaylarda, Hamburg’da da Londra’da da benzeri yapıldı. Çok daha vahim olaylar meydana gelecekse, polis gerekli tedbirleri alır toplumsal olaylara müdahale edilir.

'BU MESELEYİ VANDALİZME...'

Soma’ya gitmiş başbakana ve ekibine saldırmak, araçları, milletvekili araçları pert edildi. Bundan haberiniz var mı sizin? Acılı olan, babasını kaybeden insanlar böyle bir vandallık içine girmez. Bu meseleyi Vandalizme getirmek hangi hukuk sisteminde var. Oraya gidenlere saldıracaksınız sonra “Başbakan şunu tokatladı” diyeceksiniz, senaryolar yazacaksınız. Yazıktır günahtır.

"EKSİKLERİMİZİ GİDERELİM"

Giden canları geri getiremeyiz. Onların elbette hatırası bizim için çok büyüktür. Fakat hiç olmazsa bu acıdan bir ders çıkarıp eksiklerimiz hatalarımızı giderelim. Özel sektör ve devlet bundan ders çıkaracaktır. Bu felaketi birileri kendi saadetinin vesilesi yapmasın. İnsan olamazlar, ahlaktan ve vicdandan nasibini almamış kişilerdir. Bu ölü soyucu zihniyetidir. Bir insan bir yerde demokratik bir tepki ortaya koyabilir. Yakışan bir tepki ortaya koyabilir. Bunu talep etme hakkı var. ama daha ötesi kabul edilemez.

Ben tabi bugün, sadece ve Soma faciasıyla ilgili bir açıklama yapmak üzere huzurunuza çıktım. Arkadaşlarımızın sorusu varsa dallandırıp budaklandırmadan soruları istirham ediyorum.

-AZ ÖNCE MADENİN SAHİBİNİN AÇIKLAMALARINI DİNLEDİK. SİZ YASAL BOŞLUK YOK DEDİNİZ. MADENİN SAHİBİ TARAFINDAN YAŞAM ODALARININ YASAL ZORUNLULUK OLMADIĞI SÖYLENDİ. YAŞAM ODASI YOK. BU BİR YASAL SORUMLULUK DEĞİL MİYDİ?

İş sağlığı ve güvenliği yasasının iş verene getirdiği mükellefiyetleri var. Mevzuat açısından bir sıkıntımız olmadığını, bu işin uzmanlarına sorarak geldim. Ama neticede yapılan incelemelerde, iş veren açısından yapılması gerekip de yapılmamış bir şey varsa bu fatura ödetilir. Ama onun ötesi 2 2,5 saat basın toplantısı düzenlendi. Curcuna oluşturuldu. Keşke adam akıllı bir basın toplantısı olsaydı. Onlar da çok şey bilmiyorlar. Bugüne kadar trafo patlamasından söz ediyordu. Ortaya çıktı ki trafodan çıkan yangın değil.

-BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN, BAŞBAKANLIK MÜŞAVİRLERİNDEN YUSUF YERKEL’İN VATANDAŞI YERDE TEKMELEME GÖRÜNTÜLERİ YAYINLANDI. KENDİSİ ÖZÜR DİLEMEDİ. KENDİSİ HAKKINDA BİR İŞLEM YAPACAK MISINIZ? İSTİFASINI İSTEYECEK MİSİNİZ? DÜN BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN BAŞKA BİR VATANDAŞI TOKATLADIĞINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜLER YAYINLANDI. TANER KURUCAN İSİMLİ VATANDAŞ BUNU DOĞRULADI.

Taner Kurucan diye birisi iddia ediyor. Görüntü yok. Görüntü dediklerinizi ben de seyrettim. Ama başbakanın etrafında olan yüzlerce insanın iddialarına itibar etmiyoruz. Bu size kalmış bir şey. Bunu geçiyorum.Yusuf Yerkel’in yaptığı bir açıklama var. Bir tek fotoğraf karesinden yola çıkarak bütün gerçeği saptamanız mümkün değildir. Yusuf Yerkel, yerde tekmelediği kimsenin kendisine saldırdığını, kendisini yaraladığını, 7 günlük rapor aldığına dair açıklama yaptı. Bütün buna rağmen söylediği şey şudur. “Sükunetimi muhafaza edemediğim için üzüntülerimi beyan ediyorum” diyor. Ben de diyorum ki bunun içinde olmasaydı. Böyle durumlarda polise diyelim ki saldırır, döver yaralar. Ama polis buna karşılık dediği zaman polisi tefe koyar çalarız. Aynı şey sizin başınıza geldiği zaman, kameraman arkadaşa saldırıyor. Kameraman diğer tarafa falan vur demiyor. İşin şekli bu arkadaşlar.

-MADENE RUHSAT VERİLMESİ NOKTASINDA SORUMLULUKLARI VAR. DENETİM SORUMLULUKLARINA VURGU YAPMAK YETERLİ Mİ?

Türkiye’deki bütün madenlerin sahibi devlettir. İşletme hakkı özel sektöre verilir. Nükleere karşıyız. Bu ülkenin enerjisine ihtiyacı var. Kömür madenlerini kapatın, buna da karşıyız. HES’ler ona da karşıyız. Rüzgar gülleri, okyanusta bir damladır. Kuşların geçişine mani oluyor ona da karşıyız diyenler var. Bunlar birbiriyle bağdaşmıyor. Biz elbette çevreyi katletmeyeceğiz. Devlete ait olan bu kömür madenleri, bu milli varlıklar bunlar. Yer altı zenginliğimiz işte budur. Ya petroldür, ya kömürdür, ya diğer madenlerdir. Taşeron işçi çalıştırıldı. Firma diyor ki, alıp çalıştırıyoruz. Taşeron devlet için geçerlidir.

En Çok Aranan Haberler