Huzurevi sakinleri farlı bir huzur buldu

İlimizde kurulu ve Türkiye adını almaya hak kazanan ilk ve dernek olan Türkiye Sportif Olta Balıkçılığı ve Su Hayatını Koruma Derneği, 53 Uşak Huzurevi sakinlerini Banaz Gürlek köyünde bulunan Yozgat Alabalık Çiftliğine götürerek hem doğa ile baş başa güzel bir gün geçirmelerini sağladı.

O bölgede yetişen alabalıklardan ikram edilen Huzurevi sakinleri kendilerine sunulan ikramlardan ve kısa bir orman yürüyüşünden sonra Uşak Huzurevine döndüler.

Etkinlikten sonra açıklama yapan TUSOB Başkanı İsmail ATALAY;

Huzurevinde kalan teyzelerimizin ve amcalarımızın arasına böyle değişikliklere ihtiyaçları olduğunu düşünerek elbirliği ile bu etkinliği düzenledik. Ülkemizde gelişmişlik paralelinde yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Nüfus yaşlanması sağlıktan sosyal güvenliğe, eğitimden iş imkânlarına ve aile hayatına kadar toplumun her yönünü etkilemektedir. Gönül ister ki toplumu bugünlere ulaştıran yaşlılar çocukları ile birlikte veya kendi evlerinde yaşlılıklarını sürdürsünler. Ancak ne yazık ki şartlar bir şekilde onları Huzurevlerinde buluşturuyor. Görüyoruz ki son dönemlerde Huzurevleri ve Yetiştirme Yurtları çağdaş yaşama uygun bir şekilde gayet yaşanabilir ve sağlıklı mekânlar. Hayatta karşılaştıkları sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunlarının giderilmesi için devlet tüm imkânları seferber etmiş. Bizlerde onlara farklı yönden destek olmak için bu etkinliği düzenledik ve bundan sonrada sık aralıklar ile onlar ile birlikte olacağız. Çünkü onları dinledikçe her birinde bir yaşam ve hayat hikayesi var. Her insan için önem ifade eden yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemidir. Hepimiz bir gün yaşlanacağız. Hayatta esas olan yaşama sevincini kaybetmemektedir. Öyleyse yaşlanma sürecini doğal bir olgu olarak karşılayıp bu dönemin de yaşama aktif katılarak geçirilmesi gerekir. Yaşlılarımızın toplumsal yaşama aktif olarak katılmalarını sosyal, kültürel ve ekonomik haklara sahip, kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını sağlamak kişi, STK, kurum ve devletin öncelikli görevidir. Sadece bugün değil, belli gün ve haftalarda değil bir ömür boyu saygı ve sevgiyle anılmalarını istiyoruz.” dedi.