Huzursuz bacak sendromu, kişinin bazı durumlar altında istemsiz bir şekilde bacağını hareket ettirmesine deniliyor. Bu bilinçsiz yapılan hareketler kişiye ve çevresine rahatsızlık verebiliyor. Özellikle hareketsiz kalınan dönemler artış gösteren huzursuz bacak sendromunu çözmek için öncelikle altında yatan nedeni bulmak gerekiyor. Uzmanlara göre demir eksikliği huzursuz bacak sendromuna neden olabiliyor.
Sendromun yaygın şekilde görüldüğünü aktaran Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Öztürk, söz konusu rahatsızlığa ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Bu rahatsızlığı özellikle akşam üzeri ve gece bacaklarda karıncalanma, iğne batması gibi bir huzursuzlanma ve yanma şeklinde hastalar tarif eder. Hareketsiz kalındığında bu bulgular ortaya çıkar. Kişi hareket etme hisseder. Kalkıp yürüdüğünde, dolaştığında azaldığını ifade eder. Buna huzursuz bacaklar sendromu diyoruz.
Öztürk, uykusuzluğun en önde gelen 4 nedeninden birinin huzursuz bacak sendromu olduğuna dikkat çekerek, kandaki demir düzeyinin düşük olması ve demir depolarının boşalmasının bu hastalığa zemin hazırladığını ifade etti.
Huzursuz bacak sendromu şikayetleriyle gelen hastalara ilk olarak demir ölçümü yapıldığını anlatan Öztürk, şunları kaydetti:"Huzursuz bacak sendromu teşhis edilmiş hastaların üçte birinde demir depolarının istenilen seviyeden daha düşük olduğu görülüyor. Bu depolar doldurulduğunda, vücuttaki demir düzeyi yerine konduğunda hastalık semptomlarının genel olarak ortadan kalktığı biliniyor. Bu sendrom dopominerjik sistem hastalığıdır. Demir de beyinde dopominerjik yollarda kofaktör olarak kullanılan bir element. Öyle olduğu için fizyopatolojik olarak demir eksikliği bu sendromla doğrudan ilişkilidir."
Huzursuz bacak sendromu şikayetleriyle gelen hastalara ilk olarak demir ölçümü yapıldığını anlatan Öztürk, şunları kaydetti: "Huzursuz bacak sendromu teşhis edilmiş hastaların üçte birinde demir depolarının istenilen seviyeden daha düşük olduğu görülüyor. Bu depolar doldurulduğunda, vücuttaki demir düzeyi yerine konduğunda hastalık semptomlarının genel olarak ortadan kalktığı biliniyor. Bu sendrom dopominerjik sistem hastalığıdır. Demir de beyinde dopominerjik yollarda kofaktör olarak kullanılan bir element. Öyle olduğu için fizyopatolojik olarak demir eksikliği bu sendromla doğrudan ilişkilidir."
Öztürk, bu rahatsızlıkla kendilerine başvuran kişilerde ilk yaptıkları tetkikin, hastanın demir değerlerine bakmak olduğunu vurgulayarak, " Demir eksikliği giderildiğinde hastaların üçte birinde iyileşme sağlanıyor. Basit bir tedaviyle ortadan kaldırılabilir. Ama demir de bir sorun yoksa bir takım başka ilaçların kullanılması gerekebiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, demirden zengin besinlerin tüketilmesinin hastalığı önlemeye ve tedavisine katkı sağladığını da belirtti. Maydanoz ve ıspanak gibi yeşil bitkilerin tüketilmesini tavsiye eden Öztürk, "Özellikle kadınlar açısından daha önemli. Çünkü erkeklerde vücuttan demir kaybı kadınlara göre daha az olur. Kadınlarda özellikle regl dönemlerinde net demir kaybı olur. O nedenle periyodik olarak sağlıklı kadınlarda da zaman zaman demir takviyesi yapmak gerekir." sözlerine yer verdi.