Hz. Peygamber Ve Evrensel Değerler Konferansı

Diyanet İşleri Başkanlığı Dİn İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, açlık, yoksulluk, kuraklık, sosyal ve ekonomik eşitsizlik, etnik çatışmalar ve savaşlar gibi sorunların devam ettiğini belirterek, "Ne yazık ki bu savaşların, etnik çatışmaların yaşandığı coğrafya, İslam coğrafyası" dedi. Altıntaş, Kutlu Doğum Haftası kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Hz. Peygamber ve Evrensel Değerler Konferansı'nda Hz Peygamber'in çağrısının bütün insanlığı kuşattığını söyledi. Hz. Muhammed'in evrensel peygamber ve Kur'an-ı Kerim'in evrensel kitap olduğunu ifade eden Altıntaş, şöyle konuştu: "Rabbimiz bir ayetinde sizi ölçülü, dengeli, her türlü aşırılıktan uzak bir ümmet olarak yarattık' demektedir. İşte 'denge ümmeti' dediği Kuran-ı Kerim, bu topluma yüklenen görevi de söyler. Allahımız, 'bütün insanlığa şahit olmanız için' diyor. Şahit de mahkemede sorunu çözen adama denir. O halde buradan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz. Yani Müslüman, 'bütün insanlığın sorunlarını çözen adam' demektir. Evrensellik gibi iddianız varsa, 'dünyada olup bitenlerden bana ne' mazeretine sığınamazsınız." Küresel sorunlara da değinen Altıntaş, "Açlık, yoksulluk, kuraklık, sosyal ve ekonomik eşitsizlik, etnik çatışmalar ve savaşlar gibi sorunlar var. Ne yazık ki bu savaşların, etnik çatışmaların yaşandığı coğrafya, İslam coğrafyası. Bir Müslüman olarak, evrensel peygamberin ümmeti, evrensel idari dinin mensuplarıysak, o halde konumumuz ne olursa olsun, herkes dünyada olup bitenlerin arka konumunu iyi okumalı, analiz etmeli ve bu sorunlara çözüm önerilerinde bulunmalıdır" diye konuştu. BEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya da Hz. Muhammed'i önemli ve farklı kılan özelliğin, evrensel peygamber olmasından kaynaklandığını belirtti. "Bu anlamda, Peygamberimiz belirli yüzyıllara ve tarihlere gönderilmemiştir" diyen Çetinkaya, "Aynı zamanda Araplara, Arap Yarımadası'na veya Ortadoğu'ya gönderilmiş değildir. İslamiyet'in evrensel din olması ve kendinden önceki dinlerden farklı olmasının altında yatan en belirgin vasıf da bu noktada düğümleniyor" değerlendirmesinde bulundu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından öğrenciler, şiir okudu ve çeşitli ilahiler seslendirdi.