BİZE ULAŞIN
Türkiye'nin yıllardır gündeminden düşmeyen Münevver Karabulut cinayetinin katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu'yla ilgili ortaya atılan iddia gündem yarattı. Suçluya yardım ve delil karartma suçlarından 3 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 7 ay sonra cezaevinden çıkan anne Garipoğlu'na İstanbul Büyükeşhir Belediyesi'nin (İBB) ev sattığı iddia edildi.
Birgün Gazetesi'nde yer alan habere göre; AK Partili Mevlüt Uysal'ın İBB Başkanı olduğu dönemde, amacı “her gelir grubuna uygun, kâr odaklı değil, insan odaklı” projeler üretmek olan İBB iştiraki İstanbul Konut İmar Plan Sanayi ve Ticaret A.Ş. (KİPTAŞ), “kampanya” adı altında özel indirimlerle bazı satışlar yaptı.
Bu kapsamda KİPTAŞ 5. Levent projesinin Güzeltepe etabında 31 Mart 2019 yerel seçimlerine aylar kala, 18 Eylül 2018 tarihinde Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu’na da ev satıldı. Garipoğlu’na, 1 milyon 622 bin TL değerindeki ev için yüzde 20,12 oranında indirim yapıldı. Bu indirim sayesinde Garipoğlu, liste fiyatı 1 milyon 622 bin TL olan daireyi 1 milyon 295 bin TL’ye satın aldı.
Söz konusu iddialar kısa sürede gündem yaratırken, Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir'den çok sert bir açıklama geldi.
Sosyal medya üzerinden söz konusu iddialarla ilgili bir paylaşımda bulunan Avukat Dr. Rezan Epözdemir, "Umut ediyorum ki bu haber doğru değildir" dedi.
Sözün bittiği yere geldiklerini belirten Epözdemir, mesajında şu ifadelere yer verdi;
"Tam 15 senedir ciddi bir hukuki mücadele yürütüyoruz. Adli Tıp kurumu, kolluk, yargılama makamları, ceza dosyaları, ihmaller ve skandallar zinciri... Mezarın açılmasına dair talebimiz ve hukuki süreç hala yürüyor. Bütün bunlar yaşanırken, umut ediyorum ki bu haber doğru değildir. Şayet doğruysa, özneden yola çıkıyorum, yükleme doğru tıkanıyorum. Tek kelimeyle sözün bittiği yerdeyiz. Yazık...."
Münevver Karabulut cinayeti, son olarak katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talebiyle gündeme gelmiş, Karabulut ailesi avukat Dr. Epözdemir aracılığıyla feth-i kabir başvurusunda bulunmuştu.
