İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile Hak-İş Konfederasyonu arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı.
Belediyenin İETT ile İSBAK, İSTON, İSPARK, İSFALT ve Kültür A.Ş iştiraklerinde yetkili olan Hizmet-İş Sendikasıyla sözleşme imzalanırken, Özgıda-İş Sendikası ise yetkili olduğu Halk Ekmek ve Hadiye A.Ş personeli için sözleşmeye imza attı.
İBB'nin 8 kuruluşunda çalışan 12 bin 800 kişinin toplu iş sözleşmesi için Saraçhane'deki binada tören düzenlendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, törende yaptığı konuşmada, seçim haftasında sözleşmeye imza atarken makulün dışına çıkmamanın çok önemli olduğunu söyledi.
Seçim öncesi işçilerin fırsatçılık yaparak, gerginlik çıkartarak daha fazla almanın hesabının yapılmadığını aktaran Uysal, "Doğru olan her zaman birbirimize sahip çıkmak ve makulde buluşmaktır. Mazlumların umudu olan, bütün Müslüman ülkelerde sıkıntıları, eziyetleri ortadan kaldırma noktasında herkesin umutla baktığı Sayın Cumhurbaşkanımızın 1994 yılında İBB'de başlatmış olduğu adımın, yürüyüşün mirasçılarıyız. Onun döneminde başlayan mantığı, çizgiyi devam ettirme zorunluluğumuz var. Onun için iki tarafın birbirinin hakkını hukukunu koruması, omuz omuza vermesidir." dedi.
- "İşçinin hakkı teri kurumadan verilecek"
"İdare olarak işçinin hakkını vereceğiz" diyen Uysal, şöyle devam etti:
"İşçilerimiz de idareye sahip çıkacak ve vatandaşa hizmet edecekler. Bunu yaptığımız müddetçe hem bu dünyada hem de diğer dünyada görevimizi yapmış olacağız, diye düşünüyorum. İdare olarak temel felsefemiz, işçimizin hakkını vermektir. Ne derler 'alın deri kurumadan karşılığını teslim et." 1994'ten beri bu çizgi devam etti. Onun için her zaman Türkiye'nin ekonomik şartlarına göre verebileceğimizi üst limitlerde vermektir. O günden bugüne bu çizgimiz makul şekilde hep devam etti."
Uysal, çalışanı, idarecisi, milletiyle, devletiyle omuz omuza verip, Türkiye'ye kumpas kurmaya çalışanlara fırsat vermeyeceklerini söyleyerek, "Bugün burada Hak-İş'e bağlı iki Hizmet-İş ve Özgıda-İş sendikaları ve belediyemizin 8 iştiraki ile sözleşme yapıyoruz. Toplamda 12 bin 800 işçimiz ile sözleşme yapılıyor. Büyükşehir'de yaklaşık 82 bin kişi çalışıyor. İşçi sayımız ise 60 binin üzerinde. Sendikalı çalışan sayımız ise 30 bini geçiyor. Kanun Hükmünde Kararname ile taşerondan belediye iştiraklerine geçen çalışanlarımız var. Sözleşme dönemi gelmeyen işçilerimiz bulunuyor. Tabii, tamamıyla ilgili sözleşme yapalım veya yapmayalım, hepsinin haklarını ve hukuklarını koruyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Mutabakat oranımız yüzde 14"
İBB Başkanı Uysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada ölçümüz her zaman şudur: Türkiye'de enflasyon üzerinde bir ücret zammı belirlemek. Mart ayında enflasyon oranı 10,6. Şu anda artış noktasındaki mutabakatımız yüzde 14. Aslında ilave ödemelerle baktığımız zaman ortalamamız yüzde 16-17'yi buluyor. Daha düşük maaşlı artışlara baktığımız zaman ise bu ortalama yüzde 20'ye çıkıyor. Sonradan işe başlayanlar ve sendikaya üye olanlar, eğer ücretleri düşük kaldıysa onlara ayrı bir sınır belirliyoruz. Doğru olanın bu olduğunu inanıyoruz. Çalışanlarımızı bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Oturup makul olanı birlikte belirliyoruz. Onun için bu konuda sendika ve işçi temsilcilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum. Sözleşmenin hayırlı olmasını diliyorum."
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, karşılıklı saygı çerçevesinde müzakereler yürüttüklerini belirterek, "Makul noktada bulunarak masadan kalkmadan karşılıklı saygı içerisinde müzakere ederek, Mart enflasyonu değil, bu tarihteki enflasyonun da üzerinde bazı iyileştirmeler yaparak sosyal haklarımızda yüzde 30, ücretlerimizde yüzde 16'lara varan bir iyileştirme ile bu toplu iş sözleşmesini sonuçlandırmış oluyoruz." diye konuştu.
- "Sistemi yıkarsak 1994 öncesine gideriz"
İstanbul'da yaşayan işçilerin buradaki ekonomik şartlar nedeniyle elbetteki beklentilerinin yüksek olabileceğini söyleyen Aslan, şunları kaydetti:
"Bu toplu iş sözleşmesinin muhatabı olan İETT, Büyükşehir Belediyesi ve iştiraklerinde çalışan personel, İstanbul'da yaşamanın verdiği ağır bir sorumluluğun bedelini de ödüyor. Ancak eğer biz, İstanbul'da sistemi yıkarsak, çalışamaz duruma getirirsek 1994 öncesindeki sorunları da yaşayacağımızı biliyoruz. Bunu unutmamak gerekiyor. Toplu iş sözleşmelerinde 1960'larda yaşadığımız zorlukları öğrenerek buralara geldik. İyi bir toplu iş sözleşmesini yüksek zamla imzalamak yetmiyor. İyi bir toplu sözleşmesinin 3 tane temel esası olmalı. Birincisi imzaladığımız sözleşme harfiyen ve zamanında uygulanmalı ve arkadaşlarımız, alacaklarını zamanında almalıdırlar. İkincisi sözleşme iş güvencemizi daha da artırmalıdır. Üçüncüsü ise iş yerinde barışı, kardeşliği ve dayanışmayı sağlamalıdır. Bu üçünü başardığımız zaman iyi bir toplu iş sözleşmesinin temelini oluşturuyoruz. Ücret zamları da tabii ki bunun bir parçasıdır."
Arslan, Mart ayından geçerli olacak toplu iş sözleşmesinde doğacak farkların da zamanında ödenmesi gerektiğini sözlerine ekleyerek, mutlu sona ulaşma konusunda emeği geçenlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından toplu iş sözleşmesine imzalar atıldı ve hatıra fotoğrafı çektirildi.
Tören, gazi yakınlarının İBB Başkanı Mevlüt Uysal'a çiçek takdimi ve Uysal ile Arslan'ın karşılıklı hediyeleşmesi ile sona erdi.