Kürt-siyasetçi İbrahim Güçlü, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin Baas rejiminin yıkılmasını istemediğini söyledi.Suriyeli Kürtlerin Kuzey Irak'a göçlerini değerlendiren Güçlü, bütün katliamları olduğu gibi, Suriye'deki genel katliamı ve özellikle de son günlerde kimyasal silahlarla gerçekleşen katliamı nefretle kınamak, protesto etmenin bir insanlık görevi ve borcu olduğunu vurguladı. İbrahim Güçlü, Suriye'de PYD dışındaki Kürt örgütlerinin 2011'de Arap baharıyla birlikte "Baas rejiminin yıkılması, Baas partisinin ve istihbarat örgütlerinin tasfiyesi, devletin demokratik parlamenter sistem şeklinde yeniden yapılandırılması, Kürtlerin de bir millet olarak kendi kendini yönetme hakkı olmak üzere bütün haklarını elde etmesi" stratejisini benimsediğini hatırlattı. PYD'nin Baas rejiminin yıkılmasını istemediğini ve Baas rejimiyle işbirliği içinde olduğunu anlatan Güçlü, "Böyle de olması da gerekirdi. Çünkü PYD bir rejim partisi olarak PKK ilişkilerinin devamı olarak oluşmuştu. Baas rejimi de PYD ile olan bu ilişkilerini birkaç açıdan değerlendirmeye başladı. Öncelikle PYD'yi silahlandırdı. PYD eliyle Kürtlerin geneli ve Kürt örgütleri üzerinde baskı sağlayarak Kürt muhalefetinin Arap muhalefetiyle birleşmesini engellemek istedi. PYD ile Arap Muhalefeti arasındaki bu çatışma büyük göçün nedenlerinden biri olarak netleşti." dedi. PYD'nin Baas Rejimi ile işbirliği içinde iken Suriye'nin düşman kabul ettiği Türkiye ile ilişkilerini de geliştirdiğini ifade eden Güçlü, Baas rejiminin ise bunu kabul etmesinin olanaklı olmadığını kaydetti. "PYD ile Türkiye'nin ittifakının önüne geçmesi gerekirdi. Bunun için de öncelikle uyarıcı oldu. PYD'nin yöneticilerinden İsa Huso'yu öldürdü." diyen Güçlü, şöyle devam etti: "PYD lideri gerekli mesajı almadı. Türkiye istihbaratı ile ikinci görüşmesini yaptı. Buna karşılık Baas rejimi, daha büyük uyarıcı bir saldırı yaptı. Bu saldırı uçaklarla, helikopterlerle Derîka Hamo'ye yapıldı. Bu saldırı sonucu onbinlerce Kürt insanı göç etmek, Kürdistan Federe Devleti'ne sığınmak zorunda kaldılar. Baas rejiminin PYD'yi cezalandırmak için yaptığı bu saldırı da, büyük göçün görünür somut nedenlerinden biri olarak ortaya çıkmaktadır. PYD Baas ile sıkı ittifak içine girdikten ve silahlandıktan sonra ta başından itibaren Kürt liderlerini ve seçkin kadrolarını kaçırma, gözaltına alma, öldürme yoluna gitti. Halk üzerinde büyük bir baskı kurdu. En son olarak Amûdê'de kanlı bir katliam yaptı. Büyük göçün başka temel bir nedeni de, PYD'nin halk üzerindeki bu otoriter ve faşizan baskısıdır. Büyük göçten sonra da, PYD El Parti'nin ve Yekîtî partisinin üye ve yöneticilerini gözaltına almaya devam ediyor."Suriye halklarının özgürlüklerini kazanacaklarını ve aydınlığa çıkacaklarını düşünürken; daha karanlık bir döneme girdiklerine dikkat çeken Güçlü, Suriyeli Kürtlerin Kuzey Irak'a göçleri sonucu oluşan kamptaki durumun trajik olduğunu söyledi."Baas ve Beşar Esad Rejimi PKK/PYD ile işbirliği yaparak savaşı Kürdistan'a getirdi. Bu da Kürtlerin evlerini ve yurtlarını terk etmelerine sebep oldular." diyen Güçlü, "Umut ederim ki PKK/PYD bu yanlış politikalarından vazgeçer. Ama ne yazık ki, PYD'nin her istihbarat örgütüyle iş yapma, işbirliği geliştirme siyasetinin bu politikalarından vazgeçmeyeceğini gösteriyor. Buna karşılık Kürt yurtseveri aydınlarının ve siyasetçilerinin duyarlı olması; tehlikenin daha fazla büyümemesi için çalışmalar yapmaları;, eleştirmeleri, yeni alternatif politikalar geliştirmeleri gerekir." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz