YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İbrahim Güçlü: PYD'nin Provokasyonlarına Izin Verilmemeli

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Suriye'de Kürtlerin zorla, silahla otonom ve bağımsız olmalarının mümkün...

Kürt siyasetçi ve yazar İbrahim Güçlü, Suriye'de Kürtlerin zorla, silahla otonom ve bağımsız olmalarının mümkün olmadığını belirterek, "Bu bağlamda PYD'nin provokasyonlarına izin verilmemelidir." dedi.

İbrahim Güçlü, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Suriye Baas diktatörlüğünün ömrünün diğer ülkelerdeki gibi kısa olmamasını, "Suriye'yi destekleyen Rusya, Çin, İran, Irak Maliki Hükümeti ve Hizbullah'ın temsil ettiği Şii Lübnan gücü gibi büyük güçlerin olmasına" bağlayan Güçlü, ayrıca Suriye'nin iç yapısının daha karmaşık olması, bu karmaşıklıktan doğan uluslararası güçlerin hesaplarının da etkili olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin belirli bir aşamadan sonra Baas rejimin yıkılmasına karar vermesi, bu kararına uygun muhalefeti açıkça desteklemeye başlaması, bunun için uluslararası güçlerin müdahalesini talep etmesinin, Suriye'nin PKK konusundaki siyasetinde değişiklik oluşturduğuna dikkat çeken Güçlü, Baas yönetiminin PKK ile yeniden sıkı ilişkiler içine girdiğini kaydetti.

Güçlü, şöyle devam etti: "Geçmişte olduğu gibi PKK'yı iki konuda görevlendirdi. Bu görevlerden biri, PKK'nın Türkiye'ye karşı eylemlerini tırmandırmasıdır. İkinci görev, PKK uzantısı PYD'ya silahlı güç desteği vererek Kürtler üzerinde baskı kurması, Kürt muhalefetinin Baas rejimine karşı gelişmesini engellemesiydi. PYD bu görevlerini layıkıyla yerine getirdi. PYD, silahlı güçleriyle, Kürt siyasi örgütlerinin yöneticilerini tehdit etti, kaçırdılar, öldürdüler. Meşal Temo'nun öldürülmesi, başka Kürt parti yöneticilerinin öldürülmesi; Özgürlük Partisi yöneticisi ve 'Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi' Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Cuma, başka partilerin yönetici ve üyelerin kaçırılması bunun en somut örneklerini oluşturmaktadır."

"SURİYE TÜRKİYE'Yİ ÇEKMEK İÇİN PYD'Yİ KULLANABİLİR "

Baas rejiminin yıkılmasından sonra rejimin ve devletin yapılanması uluslararası aktörlerin Türkiye, Arap muhalefeti ve özellikle Özgür Ordu, Kürtlerin uzlaşmasıyla gerçekleşeceğini dile getiren Güçlü, "Kürt cephesinin sorunlu olacağıyla ilgili güçlü ipuçları var. Bu sorunlu durum da PYD'nın konumundan ileri gelmektedir. Arap muhalefeti, Esad rejimi ile ittifak içinde olan PYD'nin de Kürt cephesi içinde olmasına itiraz edebilir. Kürtlerin bugünden bunun hesabını yapmaları gerekir." dedi.

Rejimin yıkılmasından sonra Suriye'nin bütünlüğünü koruması ya da bölünmesi gibi iki alternatif bulunduğunu hatırlatan Güçlü, şunları söyledi: "Bulunduğumuz aşamada, Esad rejiminin taktik olarak ve Türkiye ile Kürdistan'ın Güney Batı Kürtlerini karşı karşıya getirmek, bir müdahale koşulunu yaratmak için, hesaplı ve plânlı bir şekilde Kürdistan'ın belirli kentlerinden silahlı güçlerini çekerek oraları PYD kontrolüne vermesi değerlendirme dışı tutulmamalıdır. Kürdistan federe Bölgesi'nin Kürdistan'ın güney-batısındaki tehlikeleri engellemek için müdahalede bulunması hem Kürtlerin lehine ve çıkarına, hem de uluslar arası güçlerin ve Türkiye'nin karşı çıkmayacağı bir durumdur. Kürdistan'da Baas silahlı güçleri çekildiği için Kürtler kendi kendilerini yönetmeye başlamışlardır. Bu bir zorunluluktur. Yoksa ileri sürüldüğü gibi bu konsept bir otonomi ya da bağımsız devlet ilânı değildir. Bu konunun Kürdistan'ın güney-batısındaki güçler tarafından Arap muhalefetine, dünya, bölge ülkelerine iyi anlatılması gerekir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler