İbrahim Kalın'dan Akpm Oylamasına Ilişkin Açıklama: İzah Edilebilir, Meşrulaştırılabilir Hiçbir Temeli Söz Konusu Değil

- CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) salı günü yapılacak oylamaya ilişkin "Bu, açıkça bir siyasi operasyondur. Bunun ne Türkiye'deki objektif gerçeklerle ne Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile ilişkisinin geçmişine baktığınızda izah edilebilir, meşrulaştırılabilir, gerekçelendirilebilir hiçbir temeli söz konusu değildir. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durmaya başlamasından rahatsız olan belli çevrelerin yaptığı bir operasyondur. Biz Avrupa Konseyi ile ilişkilerimizi önemsiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Anayasa değişikliği referandumuyla ilgili Kalın, "Uyum yasaları çalışmalarına en kısa sürede başlanacak. Böylece bu anayasa değişikliğinin, vatandaşlarımızın hayatındaki somut yansımalarını da düzenlemeler yapıldıkça görmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"BİZ DE 'FRANSA, ÜÇE BEŞE BÖLÜNMÜŞ' MÜ DİYELİM?"
Halk oylamasının resmi olarak açıklanmayan sonuçlarına ilişkin Avrupa'daki bazı siyasetçilerin yaptığı değerlendirmeleri eleştiren Kalın, "Batı demokrasilerinde yapılan seçimlere baktığınız zaman seçime katılım oranlarının yüzde 50'leri, 60'ları aşmadığını görüyoruz. Biz çıkan sonuçlara her zaman saygılı olduk. Aynı saygıyı Avrupalı muhataplarımızdan beklemek de en doğal hakkımızdır. Fransa'da yeni bir seçim yapıldı. Biz de kalkıp, Fransa, bırakınız ikiyi üçe, beşe bölünmüş; mü diyelim? Biz bu yollara tevessül etmek istemiyoruz" dedi.

FRANSIZ SİYASET BİLİMCİ DEFARGES'E TEPKİ: BU SÖYLEMLERİN NORMALLEŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
Fransız siyaset bilimci Philippe Moreau Defarges'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin sözlerine de tepki gösteren Kalın, "Eski bir Fransız diplomatının, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik adeta açıktan bir suikast girişimi çağrısı yapması gibi hazin olayları da gözlemlemekteyiz. Bu 'darbe, suikast, diktatörlük' gibi söylemler, aynı paketin bir parçası. Bunlar Erdoğan düşmanlığı üstünden siyaset yapan bazı çevrelerin yazdığı ve tekrarladığı bir senaryodan ibarettir. Avrupa'nın en faşist ve ırkçı siyasetçisi bile Türk milletinin referandum tercihini sorgulama cüretini kendinde bulabilmektedir. Bu söylemlerin normalleşmesine asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

"TARİH İSTİSMARCILARINA FIRSAT VERMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ermeni Patrikhanesi'nde bugün düzenlenen dini törene bir kutlama mesajı gönderdiğini de belirten İbrahim Kalın, şöyle devam etti: "Sayın Patrik Vekili Aram Ateşyan tarafından da bu mesaj, kilisede yapılan ayinde bulunan Ermeni vatandaşlarımızla da paylaşıldı. Biz bu 1915 olayları olarak bilinen hadiselere hep bir ortak acı ve adil hafıza perspektifinden baktığımızı ifade ettik. Biz, tarih istismarcılarına fırsat vermeden gerek Türkiye'deki Ermeni vatandaşlarımızla gerekse dünyanın diğer yerlerindeki Ermenilerle iyi diyalog ilişkileri içerisinde, karşılıklı saygıya dayalı, ortak acı duygusunu ortak yasla gidermeyi hedefleyen çalışmalar içerisinde olmaya devam edeceğiz"

'PARTİLİ CUMHURBAŞKANI' AÇIKLAMASI: KESİN SONUÇLARIN AÇIKLAMASINDAN SONRA ÜYELİK BAŞVURUSU OLACAK
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Anayasa değişiklik paketi üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi parti üyeliğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kalın, şunları söyledi: "Anayasa değişikliği paketinin maddelerinden biri de cumhurbaşkanın siyasi partiye üye olmasının önünü açan bir düzenlemedir. Başkanlık sisteminin uygulandığı birçok ülkede bunun örnekleri var. Şu anda Cumhurbaşkanı'mız için de bu imkan ve hak ortaya çıkmış bulunmaktadır. YSK'nın kesin seçim sonuçlarını açıklamasından sonra da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bir üyelik başvurusu olacaktır. Cumhurbaşkanı'mız dün 'Neden olmasın?' diye cevap verdi. Bu çerçevede değerlendirmeleri Adalet ve Kalkınma Partisi yapacak ve oradan gelecek bir talep üzerine bu konu değerlendirilecektir"

AKPM OYLAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA: AÇIKÇA BİR SİYASİ OPERASYON
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) yarın yapılacak oylama üzerinden çıkacak sonuç sonrası Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin nasıl etkileneceği sorulan İbrahim Kalın, şöyle konuştu:
"Bizim bütün iş birliği çabalarımıza rağmen bazı maksatlı çevrelerce ülkemize karşı birtakım siyasi girişimlerin yapıldığını görüyoruz. Bugün ve yarın devam eden müzakerelerde, AKPM Genel Kurulu'nda yeniden denetime alınması konusunun belli çevreler tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz. Bu, çok açıkça bir siyasi operasyondur. Bunun ne Türkiye'deki objektif gerçeklerle ne Türkiye'nin Avrupa Konseyi ile ilişkisinin geçmişine baktığınızda bunun izah edilebilir, meşrulaştırılabilir, gerekçelendirilebilir hiçbir temeli söz konusu değildir. Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durmaya başlamasından rahatsız olan belli çevrelerin yaptığı bir operasyondur. Umarız, bu yönde bir karar söz konusu olmaz. Biz Avrupa Konseyi ile ilişkilerimizi önemsiyoruz"

"TÜRKİYE, TERÖR TEHDİTLERİ DEVAM ETTİĞİ MÜDDETÇE OPERASYONUN HAZIRLIĞI İÇERİSİNDE"
Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından Türkiye'nin yeni bir sınır ötesi operasyon planlayıp planlamadığı sorulan Kalın, "Bizim ulusal güvenliğimize tehdit oluşturan bir gelişme söz konusu olduğunda, buna Türkiye tereddütsüz cevap verir. Bu, bizim ulusal çıkarlarımız açısından üzerimizde bulunan bir sorumluluktur. Daha önce de ifade ettik. Fırat Kalkanı Harekatı biter; ama terör tehditleri devam ettiği müddetçe Türkiye her zaman yeni bir operasyonun hazırlığı içerisindedir. Gerek Sincar'da gerek Suriye'nin başka noktalarında, Irak'ta Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden gelişmelere karşı her an teyakkuz halinde olduğumuzu ifade etmek isterim" diye yanıt verdi.

'S400 FÜZE' AÇIKLAMASI: MÜZAKERELERİMİZ DEVAM EDİYOR
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın 23 Nisan resepsiyonunda yaptığı açıklamalar üzerinden S400 füzelerine ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Kalın, şöyle konuştu:
"S-400'ler meselesi, Rusya ile yürüttüğümüz savunma sanayi alanındaki işbirliğinin bir parçası olarak görülmeli. Sadece bundan ibaret değil, başka alanlarda da iş birliğini hedefliyoruz. Soçi'deki görüşmede bu konu gündeme gelecek. Bu konuyla ilgili Savunma Sanayii Müsteşarlığımızın yürüttüğü müzakereler devam ediyor. Rusya ile savunma sanayi alanındaki iş birliği konusu söz konusu olduğunda, bazı çevrelerin Türkiye'nin batıdan uzaklaştığı yorumları yaptığını görüyoruz. Bu ilişkiler birbirinin alternatifi değildir. Kendileri için söylemediklerini, başka ülkeler için söylediklerini, Türkiye'ye bir itham gibi gündeme getirmeleri asla kabul edilemez. Aslolan bizim ulusal güvenlik ihtiyaçlarımızın ivedilikle karşılanması. Birçok güvenlik riskiyle karşı karşıyayız. Burada yadırganacak bir durum söz konusu değil. Bu konudaki müzakerelerimiz devam ediyor"

"HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Fransız siyaset bilimci Defarges'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'suikast' sözleri nedeniyle başlatılan soruşturma hakkında ise Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları söyledi:
"Dün bu Fransız eski diplomatı bir özür beyanında bulundu. Biz bunu yeterli bulmuyoruz. Bu, ilk adım. Bu çerçevede Fransa'daki Türk Hukukçular Derneği suç duyurusunda bulundu. Umarız, Fransız makamlarının bu konuda harekete geçmesi uzun sürmez. Cumhurbaşkanımız, avukatları avukatları aracılığıyla da suç duyurusunda bulundu. Bu, hafife alınabilecek bir konu asla değildir. Bunun hukuki sonuçları olur. Buna da katlanmak zorundadır. Hukuki sürecin takipçisi olacağız"