1778'de normal gelirli terzi olarak geçimini sürdüren George Lukins, yine bir dikim sırasında kimsenin anlamadığı bir dilde şarkı söylemeye başladı... Komşuları ve arkadaşları ilk başta bunu şaka sandı ancak bir türlü düzelmediğini görünce kiliseye başvurdular. Önce hastaneye kapatılan Lukins, 20 ay boyunca tedavi görmesine rağmen iyileşemeyince devreye rahipler girdi. Vücudunda 7 adet şeytan olduğu tespit edilen Lukins'in ruhu için her şeytana bir rahip ayarlandı ve 7 rahiple şeytanları çıkarıldı(!). Ayinden sonra turp gibi ayağa kalkan Lukins artık kutsanmıştı.
(görsel temsili)
16 Yaşında ruhu ele geçirildiği söylenilen bir başka kişi de Güney Afrikalı Clara Germana Cele, tuhaf hareketleriyle herkesin korkulu rüyası oldu. Şeytanla anlaşma yaptığı ileri sürülen Clara, dini işaretlere karşı enteresan tepkiler gösteriyor, insanların geçmişi hakkında bilmedikleri şeyler söyleyerek onları ürkütüyor ayrıca bilmediği yabancı dilleri konuşuyordu. Tanıkların anlattıklarına bakılırsa, iki rahip şeytan çıkarırken Clara, yatmış olduğu yataktan 1 metre kadar yukarıya yükseldi. 2 Günlük ayinin ardından Clara normale döndü.
Ailesi tarafından çilesi bitmeyen Anna Ecklund Amerika'nın en ünlü şeytan davalarından olsa da, kimse adam akıllı "fotoğraf çekeyim ileride haberini yaparlar." dememiş :(
Neyse kendileri henüz 14 yaşındayken psikopat babası ve halasının cadılıkla uğraşması ve büyüleri kızcağızın üzerinde denemeleri sonucu travmaya sokuyorlar ve en sonunda şeytanı içinde hisseden kız ayin sonucu kurtuluyor. Ancak aile akıllanmayıp tekrar cadılık hünerlerini kızın üzerinde sergiliyor. 1928'de kız, daha beter hal alıyor. Örümcek Adam gibi duvarlarda yürüyor, yerden yükseliyor ve hiç duymadığı dilleri konuşabiliyor. Anna Ecklund 23 gün süren şeytan çıkarma ayininden sonra sağlığına kavuşuyor.
(görsel The Exorcist filminden)
Şeytan The Exorcist adlı filme konu olan bu gerçek hikaye oldukça ürkütücü. 1940'dan önce normal bir çocuk olan Roland Doe'nun hayatı, cadı tahtasıyla halasının ruhunu rahatsız etmesiyle birden bire alt üst oldu. İçine şeytan kaçan Doe'nun vücudunda nereden geldiği belli olmayan pençe izleri ortaya çıktı. Ayrıca diğerleri gibi tuhaf sesler ve bilmediği dilleri konuşmaya başlayan çocuk 30 seanslık ayinin ardından şeytanlarından arındı. Olayı izleyenler ayinden sonra duman ve kükürt kokusu da olduğunu belirtti.
Dindar bir aile olan Taylor'lar 1974'de Bayan Taylor'un kocasına 'sen beni aldatıyorsun' demesinden sonra hayatları hiç iyiye gitmedi. Olayı inkar eden Michael Taylor kısa süre sonra enteresan hareketler sergiledi. Buraya kadar 'Kesin yalanını örtmeye çalışıyor abi' diyebilirsiniz ancak rahipler tarafından ayinde 40 kötü ruh içinden çıkarıldı ve içinde bir tane kaldığını o kalan da en kötü ruh olduğu belirtildi. Taylor ve karısı buna inanmasa da, o akşam, Michael köpeğini ve karısını öldürerek cinayet işledi. Bahanesi de hazırdı; içindeki kötü ruh!
Sara hastalığı tehşisi koyulan Anneliese Michel'e ilaçlar ve tedaviler fayda etmeyince hastaneye yatırıldı. Kendi idrarını içmeye ve tuhaf hareketler yapmaya başlayan kızın içine şeytan girdiği söylense de ayin yapılmasına izin verilmedi. En sonunda iki rahip Anneliese'ye şeytan çıkarma ayini yapmış olsa da sonuç vermedi ve kız hayatını kaybetti.
Son olarak ABD'de Katil İblis davasıyla yargılanan Arne Cheyenne Johnson seri cinayetler işliyordu. Ancak yakalandıktan sonra bunu şeytanla birlikte yaptığını söylese de kimseyi inandıramadı. Diğer duruşmalarda ailesi çocukluğundan beri çocuğun içinde şeytan olduğunu söyleyip indirime gidilmesini istese de akıl sağlığı yerinde çıktı ve acımasız şekilde yargılandı
