İçişleri Bakanı Efkal Ala, "Oslo eğer sabote edilmeseydi, orada başka yabancı ülkelerin bir takım gizli örgütleri ile ya da istihbarat örgütleriyle işbirliği yapılıp deşifre edilmeseydi, Türkiye için çok daha iyi sonuçlar elde edebileceğimiz bir sürecin başlangıcıydı" dedi.
Efkan Ala, Çin'de gördükleri baskıdan dolayı Tayvan'a kaçan ve Türkiye'ye gelmek isteyen 300 Uygur Türkü ile ilgili konuyu Dışişleri Bakanlığı ile birlikte, büyük bir hassasiyetle yakından takip ettiklerini söyledi.
Ala, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak'ın, "Oslo'daki görüşme" konusundaki sorusuna, şu yanıtı verdi: "Oslo eğer sabote edilmeseydi, orada başka yabancı ülkelerin bir takım gizli örgütleri ile ya da istihbarat örgütleriyle işbirliği yapılıp deşifre edilmeseydi, Türkiye için çok daha iyi sonuçlar elde edebileceğimiz bir sürecin başlangıcıydı.
'Ne vadediyorsunuz, ne anlaşıyorsunuz?..' İleri demokrasi vadediyoruz. Gelişmiş demokrasiyi vadediyoruz. Millete de vadediyoruz, bu sorunla ilgili görüştüğümüz kişilere de vadediyoruz. Bizim de siyasi politikamız; gelişmiş, ileri, halklar demokrasisidir." Uzunırmak'ın "TBMM, Bakanlar Kurulubunu biliyor mu?" şeklindeki tepkisine karşılık Ala, "Söylediğim hiçbir şeyi benimsemiyor olabilirsiniz. Sizi ikna etmek değil benim görevim. Sizin de benim de amacımız vatandaşı ikna etmektir" dedi. Ala, Uzunırmak'ın tepkisini sürdürmesi üzerine, "Mevlana'nın dediği gibi, 'Deryayı döksen testi ne alır' karşılığını verdi.
Yeniden söz alan Uzunırmak, net bir soru sorduğunu ancak yanıtını alamadığını savundu. Uzunırmak ayrıca, "Mürşit ile haşrolmayan dünyasını da ne bilir, cahilde boş söz çok olur, kendini derya bilir" dedi.
Efkan Ala ise Uzunırmak'ın sorusunu yanıtlarken, sözünün sık sık kesildiğini ifade ederek, soruları dinlerken gösterdiği saygının, yanıt verirken kendisine gösterilmediğini söyledi. Ala, "Biz bu konuya ilişkin, bu görüşmelere ilişkin defalarca açıklama yaptık ve biz açıklamalarımızda ne söylediğimizi ne söylemediğimizi ortaya koyduk. Ama bazı muhalefet partileri elbette bunu benimsemeyebilir. Bizim hedef kitlemiz zaten muhalefet partilerinin yöneticileri değil ki. Biz de politikalarımızı halka sunuyoruz, siz de halka sunuyorsunuz. Biz yüzde 50 alıyoruz, siz de yüzde 14,5 alıyorsunuz" diye konuştu.
Ala, konuşmasının sonunda, "Bir de son söz olarak elbette nadan ile sohbeti nadanlar eder" dedi.
"Faili meçhul turizmciler"
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin onuruna düzenlenen bir programda Devlet Tiyatroları'ndan iki oyuncunun görevlendirilmesi konusunda bilgisinin olduğunu söyledi. Bu konuda bir gazetede yalan haber yayımlandığını belirten Çelik, "Bu haberde isim verilmeden bazı oyuncuların bu etkinlikten rahatsız olduğu şeklinde bir şeyden bahsediliyor. Bu etkinlikte yer almış kişilerin belli görevlere atanmasından duyulan rahatsızlık ya da kıskançlık şeklinde bir yaklaşım ürünü olarak böyle bir haber yapılmış. Sayın Cumhurbaşkanı'nın programlarında hangi devlet kurumuna yer vermişse, bu o kurum için bir onurdur" diye konuştu.
Çelik, başka bir soruyu yanıtlarken, çok sık bir şekilde bu bir takım "faili meçhul" turizmcilerin Bakanlığı ile ilgili bazı değerlendirmeler yaptıklarını ifade ederek, "Ben şimdiye kadar hiçbir somut kişiliğin 'Ben şurada şöyle turizmciyim, şöyle bir değerlendirmem var' dediğini duymadım. Ama genelde faili meçhul oluyor ya da aktarılırken de faili meçhul aktarılıyor birtakım köşelerde" dedi.
Ömer Çelik, ulaşılması gereken hedefleri takip ettiklerini, operasyonel değerlendirme yaptıklarını, rakip ülkelerin pozisyonlarını takip ettiklerini vurguladı.
"Türkiye cari açığını iyileştiriyor"
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de petrol ve enerji ithalatı yapılan ülkelere ihracatın ne kadar olduğuna ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: "Rusya ile toplamda 32 milyar dolar civarında olan dış ticaret hacmimizin sadece 6 milyar dolarını biz ihracat olarak yapabiliyoruz, geri kalan 25-26 milyar dolarlık kısmını Rusya'dan enerji ithal ediyoruz.
Irak'a olan ihracatımız 11,1 milyar dolar, İran'a 4,1 milyar dolar, Suudi Arabistan'a 3,1 milyar dolar, Libya'ya 2,7 milyar dolar, Azerbaycan'a 3 milyar dolar civarında.
Rusya'yla şu anda sürdürmüş olduğumuz bir süreç var. 2014 sonuna kadar ya da 2015'in ilk aylarında Rusya'yla ticaretimizin önündeki tüm kota, sertifika veya miktar kısıtlamalarıyla ilgili tüm problemleri ortadan kaldırarak, 2-3 yıl içinde 100 milyar dolarlık bir hedefe doğru gideceğiz.
İran'la tercihli ticaret anlaşması imzaladık. Şu andaki 15 milyar dolarlık dış ticaret hacmimiz için 2 yıl içinde, önümüzde 35 milyar dolarlık bir hedefimiz var." Zeybekci, 2014 yılı itibarıyla Türkiye'nin dış borcunun 402 milyar dolar olarak kaydedildiğini, bunun 120 milyar dolarının kamu, 270 milyar doları özel borç olduğunu, kamu iç borcunun da 422 milyar lira olduğunu bildirdi.
Cari açıkla ilgili soruyu da yanıtlayan Zeybekci, "Şu anda Türkiye 2013 yılına kıyasla yüzde 37 oranında cari açığını iyileştiriyor ve bunun içinde yaşanan petrol fiyatlarındaki ucuzlama dahil değil. Petrol fiyatlarının cari açığa yansımasını Ocak'tan itibaren petrol fiyatlarındaki aşağıya gidişi ki arkasından da doğal gaz fiyatlarındaki aşağıya gidişle daha çok hissetmeye başlayacağız" dedi. (AA)