YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İçişleri Bakanı Şahin, Erzurum'da

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Sosyal sorunlarımızı küçülterek büyüyen bir ülkeyiz. Belki Türkiye'deki büyümenin fark edilmeyen yanı budur" dedi.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, "Sosyal sorunlarımızı küçülterek büyüyen bir ülkeyiz. Belki Türkiye'deki büyümenin fark edilmeyen yanı budur" dedi.

Bakan Şahin, Finansbank Operasyon ve Çağrı Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de herkesin yaşama hakkına, çalışma hakkına ve medeni bir şekilde hayatını sürdürme imkanına sahip olduğunu ifade etti.

Türkiye'deki büyümenin her kesimde görüldüğünü belirten Şahin, şunları kaydetti:

"Büyüyen Türkiye'de herkes büyüyor ama küçükler büyüklere göre bir miktar daha büyüyor. Daha fazla büyüyor. Nasıl mı- Fert başına milli gelir 10 bin 400 dolar mertebesine çıkan bu ülkede büyük yapıdakiler, büyük firmalar, finans sektörü buna dahil, belki 3-3.5 katı varlığını ve gelirini artıramadı ama büyüklerin 1 katı, 1.5 katı artışı da çok büyük bir artıştı. Büyükler 1-1.5 büyüyecektir. Küçükler, fakirler, dar gelirliler, küçük esnaf, sanatkarlar 2 katı, 3 katı büyüyebilmelidir ki imkanlar onlara daha fazla pozitif ayrımcılıkla sağlanmalıdır ki bu ülkede büyüdükçe sosyal sorunlar büyümesin."

Bakan Şahin, Türkiye'nin sorunları küçülten bir ülke olduğunu belirterek, "Sosyal sorunlarımızı küçülterek büyüyen bir ülkeyiz. Belki Türkiye'deki büyümenin fark edilmeyen yanı budur. Birileri merak ediyor bu büyüyen Türkiye'de pastanın, somunun büyüdüğü bu Türkiye'de niye insanlar birbirini yemiyor, birbirine düşmüyor. Düşmez çünkü adaletli bir büyüme var" diye konuştu.

Son açıklanan teşvik paketinin bu durumun çok çarpıcı bir belgesi olduğunu belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belki Finansbank da o teşvikten bu yatırımda burada yararlanmıştır, yararlanacaktır. Haklıdır. Adaletli büyümenin, her yerde büyümenin, hizmeti her yere taşımanın, yatırımı her yere götürmenin bu temel altyapısını hazırlamak da hükümetlerin görevidir, yönetimin görevidir ve öngörü gerektirir. Ne yapmalı, nereden alıp nereye doğru istikametler verilmeli, bunu iyi değerlendirmek durumundayız. Bu noktada da gerçekten hükümetimiz sürekli fikir üretmekte, düşünce almakta, reel sektörle iş dünyasıyla görüş alışverişi yaparak doğru kararlar üretmek için büyük bir mesai sarf etmektedir."

"Ülkenin içinde olan bizler ne yaptığımızın, ne kadar yaptığımızın bazen çok farkında değiliz" diyen Şahin, şöyle devam etti:

"Ama sınırın biraz ötesine, doğudan da gitsek, batıdan da gitsek, güneye de gitsek, kuzeye de gitsek, bu küçük Asya'daki, bin yıllık Türk milletinin yurdu olan bu topraklardaki 21. yüzyıl efsanevi başarısı bilimde, ticarette, üretimde, paylaşımda, sosyal hayatta, düşünce hayatında, sporda, her konuda dışarıdan çok daha dikkati çekici bir şekilde görülebilmektedir, gözükmektedir. Bu başarı herkesin başarısıdır. Bu, 75 milyonun başarısıdır."

-Geçmişte yapılan yanlış-

Bakan Şahin, "Maalesef zaman zaman geçmişte ayrı ülkenin kurumları gibi birbirimize bakma yanlışlığına düştük. Üniversite kampüsüne hapsoldu. Silahlı kuvvetler kışlasına kapandı. Ticaret, sanayi, ekonomi dünyası zaman zaman ilgisiz ve sahipsiz kaldı. İşçi kesimi, çalışan kesim sesini duyuramaz dönemler yaşadı. Üniversite gençliği anlaşılamaz dönemler yaşadı" dedi.

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu içe kapanmışlık dönemlerinde, bizi bizim yönetemediğimiz, birbirimizi anlayamadığımız, çok rahatlıkla bugün imzaladığımız gibi protokolleri imzalayıp çalışmamız gerekir, üretmemiz gerekir, imkanlarımızı paylaşmamız gerekir diyemediğimiz için zaman zaman bizi dışarılar çok daha rahat idare etme şansını yakaladılar ama bu millet ve bu milletin gençliği, bu milletin yöneticileri, kadını, erkeği, köylüsü, şehirlisi artık bir daha ve hiçbir kez o yanlışlığa düşmemenin, o fırsatı vermemenin farkında, kararlılığında ve idrakinde. Bugün artık bu noktadayız. Bugün artık ben yok, sen yok, o yok, bu yok, ya, biz var. Erzurumuyla Vanıyla Edirnesiyle Muğlasıyla Zonguldakıyla Hatayıyla biz var. Askeriyle siviliyle üniversite hocasıyla Palandöken'deki koyun otlatan çobanıyla biz var. Komşularımız ekonomik yönden kıvranırken işsizlikte de tavan yaparken bizde işsizlik aşağılara doğru iniyor. Yüzde 65'lerdeydi bütçenin dış borçları karşılama oranı ama bugün yüzde 30'ların altında. Yüzde 28'lerde dış borçları karşılama gücümüz."

IMF borçlarına da değinen Bakan Şahin, Türkiye'nin IMF borcunun 24 milyar dolardan 2.5 milyar dolar mertebesine indiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Onu da öderiz de hani ayıp olmasın orada yani bir tepki algılaması oluşmasın diye yavaş yavaş ödüyoruz, ödeniyor. Bir zamanlar IMF komiserlerinin ekonomik yönden bu ülkeyi kolaçan ettikleri, çekidüzen verdikleri dönemleri hep yaşadık. Bugün öyle değil. Bugün ekonomistlerimiz, ekonomi uzmanlarımız başka ülkelerle artık akıl katkısı, tecrübe katkısı paylaşımında bulunuyor. Bunlar hoş ve güzel gelişmeler. Büyüyen Türkiye'nin, gelişen Türkiye'nin mimarları hepimiz, hepiniz, inşallah birlikte yarınlarda daha iyi işlere, daha büyük başarılara sahip olacağız, imza atacağız, atmalıyız."

Bu arada, yeni binanın açılı öncesinde Finansbank ile Atatürk Üniversitesi arasında protokol imzalandı. Protokol kapsamında, Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Çağrı Merkezi Hizmetleri Önlisans Programı müfredatı dahilinde kullanılacak bazı ders kitaplarının Finansbank'ın desteklediği danışmanlar tarafından hazırlanacağı bildirildi.

Daha sonra, Bakan Şahin ve beraberindekiler çağrı merkezinin açılışını yaptı.

-Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Çalıştayı-

Bakan Şahin ve beraberindekiler, daha sonra Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde Atatürk Üniversitesi'nce düzenlenen "Uluslararası Türk Dünyası Araştırmaları Çalıştayı"nın açılışına katıldı.

Burada konuşan Şahin, çalıştayın önemine değinerek, "Hepimiz için gerekli olan, olmazsa olmaz olan dilimizdir. Dolayısıyla bir zamanlar Karamanoğlu Mehmet Bey'in fermanıyla 13. asırda resmileşen Anadolu'daki Türk dili o günden bugüne varlığını koruma mücadelesi içerisindedir" dedi.

Şahin, dil konusunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün görüşünü paylaşmak istediğini belirterek, Atatürk'ün "Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır" sözünü hatırlattı.

Bakan Şahin, şunları kaydetti:

"Atatürk'ün bakışı, fark ettiği gerçek yüksek istiklalin, bağımsızlığın korunmasının yollarından ve gereklerinden birisi de dilin yabancı dillerin boyunduruğundan, istilasından, etkisinden kurtarılmasından geçtiği gerçeğidir. Dolayısıyla başarımız için, büyümemiz, gelişmemiz için ve ondan daha önemlisi istiklalimiz için, hür ve müstakil hayatımızı devam ettirebilmemiz için bu gök kubbe altında Anadolu'da, Asya'da, Balkanlar'da dünyanın her yerinde, Türk milletinin ve devletlerinin varlığını devam ettirebilmesi için dilimizde de bağımsızlığımızı korumamız ve bağımsızlığımızı korumamız gereken dilimizde de birliktelimizi sağlamamız, ortak dilimizi oluşturmamız gerektiği aşikardır diye düşünüyorum."

(Bitti)

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler