İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Fatih'te Tüm İç Giyimciler Sanayiciler Derneği ve esnafı ile kahvaltıda bir araya geldi.
Soylu, kendini dünyanın patronu zannedenler dünyaya çökmüş durumda olduklarını, Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden haraç alındığını, Türkiye'den 1980 öncesi alınan haracın şimdi de alınmak istendiğini söyledi.
Gezi olaylarının bu haracı almak için başlatıldığını belirten Soylu, "17-25 Aralık'ta biraz daha yükselttiler. 'Seni hapse attıracağım, anlamıyor musun' diyor. 6-7 Ekim direkt meselenin sahiplerine değil millete verilen mesajdır. Yine aynı kesimler tarafından veriliyor. Millete diyor ki, 'Yanlış yapma, bunlara sahip çıkma yoksa seni böler ve parçalarım.' Son 2 yıldır böyle bir çizgi ve stratejik akıl içerisinde yürüyor. 15 Temmuz'un anlamı da 'Hala haracını vermezsen seni öldüreceğim' demektir." değerlendirmesini yaptı.
Soylu, son 2 yıldır Amerika eksenli ekonomik operasyonların temelinde bunun olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:
"Bugün Türkiye'nin başına gelen işler Türkiye'nin sadece bir oyuncu değil, oyun kurucu olmaya soyunmasından kaynaklanmaktadır. Hem etrafındaki coğrafya için hem de dünya için. Yani Türkiye oyuna müdahale etmektedir. Suriye, Irak, Sudan, Yemen, Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar'da olanlar müdahale etmektedir ya da sahaya adımını atmaktadır. Türkiye'ye söyledikleri esasen bu, 'Haddini bil, sınırınız çiz. Bizim senden emek yoğun olarak istifade edeceğimiz bir ülkesin. Senin üzerinden ucuz enerji alacağız. İslam coğrafyasını yönetmeye ve idare etmeye, onlara Batıcı mesajlar vermeye çalışacağız.' çalışacağız.' Mesaj bu, açık ve net. Buna rağmen Türkiye iyi bir noktaya geldi."
"'DAĞLAR BİZİMDİR' DİYENLER BUGÜN TELSİZLE KONUŞAMIYOR"
İçişleri Bakanı Soylu, terörle mücadeleye değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul bombaların patladığı bir şehirdi. Bu sabaha karşı arkadaşlarımız DHKP/C'nin sözde bir hukuk bürosuna operasyon yaptı. Yine dehlizler buldular. Yine gri listede bir terörist bulundu. Yine arananlar bulundu. Peki nasıl İstanbul rahat ediyor. Doğu ve Güneydoğu'da kurduğumuz hatla, orada oluşturduğumuz bir güvenlik sistemiyle. Bu ülkenin dağlarında 12-15 bin terörist vardı. Doğu ve Güneydoğu'da insanlar kendilerine geldiler. Haraç alanlar, baskı yapanlar, huzuru ortadan kaldıranlar... Bu devlet 'Ben buna müsaade etmem' dedi. Bu ülkenin dağlarında 600 terörist kaldı. 'Dağlar bizimdir' diyenler bugün telsizle konuşamıyorlar kendi aralarında."
İstanbul'un kalbi olan Sirkeci'deki hanlarda esnaftan hırsızlık yapıldığının bilgisini aldığını aktaran Soylu, bir çalışma başlattığını, bu bölgede bir karakol olmadığını, buraya bir karakol yaparak, güvenli bir ortam oluşturacaklarını belirtti.
'6 AY İÇERİSİNDE İSTANBUL'DA KAÇAK GÖÇMEN KALMAYACAK'
Türkiye'de bir göç meselesi olduğunu ifade eden Soylu, "Bu göç meselesinin biteceğini kimse düşünmesin. Afganistan, Pakistan, Afrika orada duruyorsa, Batılı devletler acımasız bir şekilde bunların sağlığa, adalete, gıdaya, eğitime, her şeye erişimini zorlaştırıyorsa, adam ne yapacak? Oradan çıkmaya çalışacak. Bir yerlere gidecek. Emeğiyle beraber gelir getirici bir yerlere gidecek. Rota Türkiye. İran, Türkiye gidebilecekse Avrupa’ya gidecek. Biz buna tedbir almak zorundayız. Ben Afgan kardeşlerimle neden aramı bozayım devlet olarak? Geçen yıl 28 bin kişi gönderdik. Şu ana kadar 23-24 bin kişi gönderdik Afganistan'a bu yıl. Biz sürekli uçaklarla gönderiyoruz. Önümüzdeki 6 ay içerisinde İstanbul'da kaçak göçmen kalmayacak. Biz ikamet veriyor muyuz, veriyoruz, o ayrı. Çalışan insanlara bunu sağlıyoruz. Bunu düzene koymak zorundayız. Bütün Türkiye'de 6 ay içerisinde bu düzeni ortaya koyacağız. Herkesin nizam kurduğu bir anlayış olamaz. Bunu kabul edemeyiz. Arapça tabelalar 6 ay içerisinde bütün Türkiye'de değişecek. Kilis'te yaptık bunu. Burası bir ülke, birtakım kuralları var." diye konuştu.
Bakan Soylu, Suriyeliler'in bayramda ülkelerine gitmeleri için bir politika uyguladıklarını belirterek, "332 bin kişi geri döndü. Bayram için gidenlerden 20 bin kişi de orada kalır. Bayram politikamız ona aittir. Eskiden 3 günde gidip geliyorlardı. İçişleri Bakanlığına geldiğimizde, 'Bunu bir açalım, 50-60 bine çıkaralım. Oraya gidip biraz kalırlarsa, belki oradaki yaşam şartlarına kendini uyumlaştırırlar' dedik. Tuttu politika. Gidenler 35-40 bin kaldı bayramlarda. Oradaki güvenli bölgeler çerçevesinde." ifadelerini kullandı.
'MARJİNAL GRUPLARI İSTANBUL'DA EGEMEN KILACAKLAR'
İstanbul'un 23 Haziran'da bir karar vereceğini hatırlatan Soylu, "Ben de merak ediyorum ne karar vereceğini. İstanbul'un ilk kez eline Türkiye'yle ilgili bir fırsat geçti. Türkiye'nin büyük ölçekte yatırımını aldı. Türkiye de İstanbul'a niye yatırım veriyorum diye üzülmüyor. İstanbul'un medeniyetini ve büyüklüğünü bildiği, onunla beraber dünyada rekabet edebileceğini düşündüğü için. Şimdi bakalım İstanbul bunu nereye çevirecek?" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Kandil'in Gezi olaylarında olduğu gibi bugün de işin başında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İstanbul bizim için güçlü bir şehirdir, medeniyetimizin merkezidir. İstanbul gücü üzerinden Türkiye'nin istikrarını başka noktaya taşıyabileceklerinden endişe ediyorum. Bu marjinal grupları İstanbul'da egemen kılacaklar. İstanbul'un huzurunu kaçıracaklar. İstanbul ve Türkiye'ye zaman kaybettirecekler. İstanbul'un gücüyle Türkiye'nin istikrarını zorlayacaklar. bu istikrar hepimizin istikrarı, gelecek nesillerimizin istikrarı."
Bakan Soylu, daha sonra Sirkeci'de esnaf ziyareti yaparak, esnafla bir süre sohbet etti, hayırlı işler diledi.
(AA)