Pernod Ricard'daki içme kültürü yüzünden hasta olduklarında söz birliği eden çalışanlardan biri, Fransız şirketini dava etti. Satış bölümünün bir çalışanı, aşırı içmekten hasta olduğu gerekçesiyle eylül ayında Fransız şirketi iş mahkemesine verdi. Ardından diğer çalışanlar da Pernod Ricard'da çalışma saatlerinde içki içmelerine yönelik sürekli baskı altında olmalarının sağlıklarını bozulma noktasına getirdiğini anlatmaya koyuldu.
Satış sorumlularından biri, su katıldığından ve anason içerdiğinden ötürü 'Fransız rakısı' diye de tabir edilen pastisten günde 12 bardak içme yükümlülüğü hissettiğini, üstelik sarhoş halde araç kullanmak zorunda kaldığını anlattı. Bir başkası üç gün dur duraksız içki alemlerinden söz etti.
Le Parisien'e konuşan bir kadın çalışan, öğle yemeğinde, toplantılardan sonra, akşam olduğunda, müşterilerle buluştuklarında içki içtiklerini ve sürekli içki içmek yüzünden halüsinasyon görüp sesler duyduğunu belirtti.
"Şirketin kültürü böyle, 'hayır' dersen iyi gözle bakmıyorlar" vurgusu yapan kadın çalışan, çareyi bardaktaki içkiyi etraftaki bitkilere dökmekte bulduğunu söyledi. Şikayetlerine karşılık bulamadığını "İnsanlar 'neden şikayet ediyorsun, parti yapman için sana üste para ödüyorlar' diyor" sözleriyle anlattı.
Hastalık izninden işe döndüğünde patronun kendisine "Bir Ricard (pastis) alırsın? Hadi, bizi gıcık etme, (Fransız maden suyu üreticisi) Perrier'de çalışmıyorsun" dediğini aktardı.
Eski bir çalışma arkadaşı da "Partilerde onlarca pastis bardağı yuvarlamak sonunda beni hasta ediyordu" diye tasdik etti. Bir çalışma arkadaşını arabasında kendisinden geçmiş halde, bir diğerini alkol komasında bulunca endişelerini patronuyla paylaştığını belirterek "Söylediklerim karşısında kimse şok olmadı" dedi.
Bir diğeri şöyle konuştu:
"Bana Mösyö Ricard derlerdi. O kadar çok içerdik ki, günde 12 pastis götürürdüm. O vaziyette araç kullanırken birini ya da kendimi öldürebilirdim."
Geçen yıl 9 milyar euro gelir elde eden Pernod Ricard ise suçlamaları yalanladı. Fransız şirketin sözcüsü Emmanuel Vouin, içki içmenin 'kişisel karar' olduğunu savundu. Vouin, "Alkol kültürü, içki içilmesi için zorlama ya da taciz hiçbir şekilde söz konusu değil" iddiasında bulundu.
İletişim Müdürü Bruno Gomier, "Çalışanlar içmeme ya da az içme yönünde karar alabilir" dedi. Eski bir çalışanın aşırı içmekten hasta olduğu gerekçesiyle açtığı davada ay sonunda karar çıkması bekleniyor.
