İçki Yasağına Mahkemeden Veto

Afyonkarahisar’da, bir kişi tarafından mahkemeye taşınan ve 1,5 yıldır devam eden "Halka açık yerlerde içki içilmesi” yasağı, Afyonkarahisar İdare Mahkemesi tarafından Anayasa’nın 13. maddesi gerekçe gösterilerek iptal edildi.

Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu imzasıyla, geçen yıl nisan ayında yayınlanan ve il sınırları içerisindeki açık alanlarda her türlü alkollü içki tüketilmesini yasaklayan 27 Nisan 2012 tarih ve 2012/04 sayılı valilik kararı, Afyonkarahisar İdari Mahkemesi’nin 27 Şubat 2013 tarih ve 2012/497 esas nolu kararıyla iptal edildi.

Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu imzasıyla geçen yıl yayınlanan ve “Kamunun istifadesine açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda veya meskûn mahallerde karayollarında umuma mahsus yerlerde, her çeşit taşıma araçlarının içerisinde açıkta alkol içilmesi veya satışını yasaklayan” genelgenin yürürlüğünün durdurulması için bir vatandaş tarafından Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştı.

VALİLİK YETKİSİ OLMADAN YASAKLAMA KARARI ALDI

Açılan davada, Afyonkarahisar Valiliği mahkemeye gönderdiği savunmasında, içki yasağına neden olarak, alkol kullananların şehrin belirli alanlarına mesken tutarak, buralarda taşkınlık yaptıklarını, özel araçlarda içki tüketiminin alışkanlık haline getirildiği ve alkollü araç kullanılarak trafik kazalarına neden olunduğunu ifade ederek, yasaktaki amacın idari tedbir olduğu belirtildi. Fakat, İdare Mahkemesi, içki yasağı iptali konusunda verdiği kararında, trafik kanunu ile ilgili yasal düzenleme bulunduğunu, alkollü araç kullananlara ne tür işlem yapılacağının 2918 sayılı kanun ile belirlendiğini kaydederek, “Denetim konusunda kolluk yetkisi bulunan valiliğin bunun yerine yasal dayanağı ve yetkisi olmadan yasaklama kararı aldığı görülmüştür” ifadesine yer verdi.

DÜZENLEME YASAL DAYANAKTAN YOKSUN

Bir başkan ve iki üyenin oy birliği ile yasağın kaldırılması konusunda verilen karar şöyle:

“Anayasa’da belirtilen hal ve şartlar altında, ancak yasa ile sınırlanabilecek özgürlüklerin, güvenlik ve esenlik amaçlansa dahi, salt idari bir kararla sınırlanamaz. Nihayetinde idarenin toplum düzenine ve kişilerin günlük yaşantısına yönelik düzenlemelerin en temel hukuki norm niteliğindeki Anayasamızın 13. maddesinde benimsenen yasallık ilkesine aykırı olduğu kuşkusuzdur. Aynı maddede yasaklanan kişi hak ve özgürlüklerinin özüne müdahale niteliğindedir. Ayrıca, belirtilen yasak konusunun mevzuatta suç teşkil etmediği halde idari karar ile kabahatler kanunu kapsamında müeyyide getirildiğinden tüm bu yönleri ile anılan bu düzenlemenin yasal dayanaktan yoksun olduğu ve işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenler ile dava konusu işlemin iptaline oy birliği ile karar verildi.”