HABER

İçme suyundaki arsenik açıklaması

UŞAK (İHA) - Uşak İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı, Eşme İlçesi'nde içme suyunda arsenik çıkması olayıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Taşçı açıklamasında, Eşme İlçesi Kolonkaya mevkii içme suyu kuyusunda toksikolojik ağır metal taramasında arsenik maddesi tespit edildiğini ifade ederek, Eşme İlçesi'nde 7 kişiden aldıkları kan numunelerinde yapılan testler sonucu arsenik bulunmadığını tespit ettiklerini söyledi.

Arsenik maddesinin kronik zehirlenme yapan bir metal olduğunu ancak yüksek dozda alınmadığı sürece ani zehirlenme ve ölümlere neden olmadığını belirten Dr Ali Taşçı, "Eşme'de meydana gelen ishal vakalarının E. Coli'den kaynaklandığı ispatlanmış olup, ishal vakalarının sebepleri araştırılırken toksikolojik ağır metal taramasında arsenik tespit edilmiştir. İshal vakalarının çıkması ilçemiz için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Yapılan araştırmalarda Kolonkaya'daki 2 kuyu ve Güllü Kasabası'ndaki kaynak suyu analiz edildiğinde sadece Kolonkaya 2 Nolu kuyu suyunda arsenik tespit edilmiştir. Bu kuyuda şu anda kullanıma kapatılmıştır. İçme suyu analizleri İller Bankası Etüt Plan ve Yol Dairesi Başkanlığı tarafından yapılmakta olup, standart tetkiklerde ağır metal taramaları bulunmadığından daha önce bu tespit yapılamamıştır" dedi.

Ağır metallerle ilgili kan tahlilleri ve su numuneleri kimyasal analizlerinin Türkiye'de sadece Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi'nde yapılabildiğini ifade eden Dr. Taşçı, "Sağlık Bakanlığı'ndan gelen bir ekip tarafından 12 Temmuz 2006 tarihinde Eşme İlçesi'nden alınan su numuneleri 14 Temmuz 2006 tarihinde Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı Zehir Araştırmaları Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Güllü Kasabası Kaynak Deposu'ndaki analiz sonucu 0.002 mg/l, Kolonkaya Köyü 1 Nolu kuyudan analiz sonucu 0.007 mg/l ve Kolonkaya 2 Nolu kuyuda ise 0.050 mg/l arsenik tespit edilmiştir. Normal kabul edilebilir en yüksek limit 0.010 mg/l'dir" açıklamasında bulundu.

Arsenik'in kronik zehirlenme yapan bir metal olduğunu kaydeden Taşçı, "Yüksek dozda alınmadığı müddetçe ani zehirlenme ve ölüm yapmaz. Eğer fark edilmeyip bu şekilde 15-20 yıl süreyle kullanılsaydı cilt ve akciğer kanserleri gibi kanserlerin sıklığı artmış olacaktı. Şu anda bu suyun kullanımı 3 haftadır. Bu durumda toplum açısından problem oluşturmamaktadır. 30 Haziran 2006 tarihinde Eşme İlçesi'nde ve içlerinde İzmir Tabip Odası'nın bir temsilcisinin de bulunduğunu iddia eden bir grup tarafından alınan 8 kişiye ait kan numuneleri ve tarafımızca ayrıca 7 kişiye ait kan numuneleri arsenik yönünden tahlil edilmek üzere 14 Temmuz 2006 tarihinde Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı Zehir Araştırmaları Müdürlüğü'ne gönderilmiştir ve 18 Temmuz 2006 tarihinde gelen sonuçlara göre yapılan testlerde arsenik bulunmamıştır" ifadesinde bulundu.

En Çok Aranan Haberler