Dünya Sağlık Örgütü’nün pasif içiciliğin etkilerine yönelik raporunu değerlendiren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Özşeker, pasif içiciliğin akciğer kanserie etkisini gösteren ilk çalışmaların 1981 yılında yayınlandığını söyledi. Dr. Özşeker, 1986 yılında pasif içiciliğin A sınıfı (kesinliği kanıtlanmış) karsinojen olarak kabul edildiğini söyledi.
**NARGİLE DE ÇOK TEHLİKELİ**
Sigara dışındaki diğer tütün ürünlerinin de sağlığa zararlı olduğunu belirten Özşeker, “Nargiledeki arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun miktarı, sigara dumanındaki miktarlara göre çok daha yüksektir” dedi.
Sigara içmeyenler arasında kanserden ölüm sayısının arttığını vurgulayan Dr. Özşeker, “Pasif içicilik akciğer kanser riskini %30, meme kanseri riskini %70 arttırmakta. Pasif içicilerde koroner kalp hastalığı ve kalp hastalığına bağlı ölümlerin %30' daha fazla olduğu bildirilmiştir” diye konuştu.
**GEBELİKTE RİSK ARTIYOR**
Gebelikte sigara içmek; düşük, ölü doğum, erken doğum, düşük tartılı ve solunum sıkıntılı bebeklerin doğumuna sebep oluyor. Anne-babası sigara içen çocuklarda astım, solunum yolu enfeksiyonları ve solunum sıkıntısı ile acil poliklinik başvuruları ise daha fazla.
**PASİF İÇİCİLİKTEN NASIL KORUNULUR?**
Pasif içiciliği önlemenin tek yolunun tamamen sigarasız ortamların oluşturulması olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nihal Özşeker, “Ortak alanlarda bölümlerin ayrılması veya havalandırılmanın arttırılması çözüm değil, sigara dumanının kabul edilebilir güvenli bir seviyesi yoktur” ifadesini kullandı.