Diğer taraftan sosyal medya hesaplarımızdan bu konuda oldukça fazla soru alıyoruz ve takipçilerimiz bize dizel otomobil alıp almama konusunda kararsız kaldıklarını ve dizel motorlu araçların Türkiye’de yasaklanma ihtimali olup olmadığını soruyorlar. Kısacası insanların aklı bu konuda oldukça fazla karışmış. Bu durumun ortaya çıkmasında ise, özellikle internet basınında spekülatif ve sırf tıklanması için yapılan abartılı haberlerin etkisi büyük.
Her şeyden önce şunu belirtelim ki; Ülkemizde dizel motorlu araçlar konusunda bu yönde yapılmış resmi bir açıklama bulunmuyor ve kısa vadede de olmasını beklemiyoruz. Bu kadar fazla dizel motorlu araca sahip bir ülkede kısa ve orta vadede düzenlemeye gidilmesi ise imkansız görünüyor.
Peki Türkiye’de durum böyleyken dünyanın diğer ülkelerinde dizele karşı alınan pozisyonlar nasıl olabilir?
2025 yılı
Bu konuda şüphesiz en ciddi ülkelerden bir tanesi Norveç diyebiliriz. Geçtiğimiz yıl bu ülkede satılan araçların %40’ı ya elektrikli ya da Hybrid olduğu için 2025 yılında sadece dizel değil tüm içten yanmalı motora sahip araçların satışının yasaklanması planlanıyor. Ancak burada dikkat çeken nokta satışın yasaklanması. Yani trafikte bulunan içten yanmalı motora sahip araçlar belli bir süre daha trafikte yerini alabilecek. Ancak Norveç gibi çevre bilinci yüksek bir ülkenin bu tip araçları trafikten çekebilmek için oldukça cazip teşvikler sağlayacağını düşünüyoruz.
Diğer taraftan İspanya, Fransa, Meksika ve Yunanistan gibi ülkeler başkentleri olan (sırasıyla) Madrid, Paris, Mexico City ve Atina gibi şehirlerde 2025 yılı itibariyle dizel motorlu araçları yasaklamayı planlıyorlar. Burada ülke bazında bir karar henüz yok ancak en azından en büyük şehirlerinde bu kararları alabilmiş ülkeler gerekli kararlılığı diğer şehirlerinde de gösterebilirler diye düşünüyoruz.
2030 yılı
Doğu’nun dev ülkesi Hindistan da Norveç gibi bu konuyu oldukça ciddiye alanlardan. 1 Milyar nüfusa sahip olan ülke, büyük ve karman çorman şehirleri ile biliniyor ve kirlilik de bir o kadar fazla. İşte tan da bu noktada Hindistan yönetimi aldığı ön kararla dünyanın en kalabalık 2. şehri olan başkent Yeni Delhi’de 2030 yılı itibariyle sadece elektrik motorlu araçların satılmasını istiyor. ve ancak bu şekilde yoğun hava kirliliğinin üstesinden gelinebileceği düşünülüyor. Kısacası bıçak kemiğe dayanmış.
2040 yılı
Her ne kadar Fransa’nın başkenti Paris’i ilk maddede olduğu gibi 2025 yılında dizel motoru yasaklayacak başkentler arasında göstermiş olsak da, ülke olarak Fransa’nın tamamında geniş çaplı bir yasaklama 2040 yılında gelebilir. Fransa’nın Çevre Bakanlığı olarak adlandırabileceğimiz kurum bu konuda oldukça ciddi ve 2040 yılında dizel veya benzin fark etmeksizin tüm içten yanmalı motorlara sahip yeni araçların satışının yasaklanması gerekliliği konusunda görüş bildirdi. Diğer taraftan bu sadece bir tavsiye ve alınmış bir karar da bulunmuyor. Ancak Fransa’nın Paris konusundaki kararı açıkçası bir zihniyetin göstergesi ve bu nedenle de yasaklar 2040 yılında ülke geneline yayılabilir.
Benzer bir şekilde İngiltere’de, başkenti Londra öncelikli olmak üzere dizel motora sahip olan araçların şehir merkezilerine girerken çeşitli harçlar alınmasını tartışıyor ve bir süre sonra da içten yanmalı motora sahip araçların yasaklanması yoluna gidilebilir. Ayrıca 2040 yılında, içten yanmalı motora sahip otomobil ve hafif ticari araç satışının yasaklanması da İngiltere’nin gündeminde yer alıyor.
Ucu açık tarihler
Yukarıda saydığımız ülke ve şehirlerle benzer fikirde olan ancak kesin bir tarih belirtmeyen ülke ve şehirler de dizel ve/veya benzin motorları yasaklama yönünde yakın zaman önce fikir belirttiler. ABD’nin en yaşanılası eyaleti olan California bu konuda hızlandı ve birçok teknoloji şirketinin de bu eyalette olduğu düşünülürse ABD için öncü olabilir. Bu konuda birçok farklı resmi açıklama olsa da kesin bir tarih belli değil. Diğer taraftan 2050 yılında havadaki egzoz gazı kirliliğinin %80 oranında azaltılması hedefleniyor. ABD Başkanı Donald Trump ise çevre karşıtı kararlarıyla işleri zora sokma potansiyeline sahip.
İçten yanmalı motorlar konusunda ikili oynayan ülkelerin başında ise Almanya geliyor. Bir yandan başta VW olmak üzere emisyon konusunda mimlenen markalara sahip olan Almanya, ayrıca premium üreticileri BMW ve Mercedes’in emisyon konusunda kartel kurmalarıyla suçlanmıştı. Bu arada Almanya’nin başta Stuttgart olmak üzere bazı şehirlerinde çeşitli yasakların mahkemeler tarafından getirilmeye çalışıldığını da belirtmeden geçmeyelim. Ancak bu durum nasıl sonuçlanır henüz pek de belli değil.
Geçtiğimiz günlerde tamamlanan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda ise Angela Merkel tarafından yapılan açıklamalarda Alman markalar tatlı bir şekilde uyarılmış ve elektrikli otomobillere olan geçişin hızlandırılması tembihlenmişti. Almanya’nın en büyük içten yanmalı motor üreticilerinden bir tanesi olduğu düşünüldüğünde ise bu durum pek de hızlı olmayacaktır diye düşünüyoruz.
SONUÇ
Öyle görünüyor ki dünyanın küçük bir kısmı, başta dizel olmak üzere tüm içten yanmalı motora sahip araçları belli bir oranda yasaklamayı planlıyor ancak ortada Norveç kadar kararlı bir ülkede de yok. Sonuçta işin içinde gelir odaklı otomotiv sektörü var ve otomotiv konusunda söz sahibi ülke yönetimleri de kendi üreticilerini korumak için çok radikal kararlar almıyorlar ve biraz da göstermelik durumlar var. Aslında Norveç’in bu konuda bu kadar hevesli olmasının bir nedeni de otomotiv sektöründe büyük bir markası olmaması olarak gösterilebilir. Tabi Norveç’in bu konudaki çevre bilincini de alkışlamak gerek.
Sonuç olarak yaşanan tüm bu gelişmelerden dünyanın geneline bakıldığı zaman, en erken 2025 yılında bir hareket başlayacağı ve bu hareketin 2050’li yıllara kadar sarkacağı anlaşılıyor. Bu da içten yanmalı motor satışının, Hybrid sistemler de dahil olmak üzere 20-30 yıl daha süreceğini gösteriyor diye düşünüyoruz.