'İdam Fermanımız Verilmiş, Hangi Iple Asılmak Istediğimizi Soruyorlar'

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dershane temsilcilerini davet ettiği, kapatılmaya ilişkin paydaş görüşmelerine Ege Bölgesi'ndeki sekiz ilden 730 kişinin katılımıyla İzmir'de devam edildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıya dershane temsilcileri, yakalarına siyah kurdele takarak geldi. Basın mensuplarının toplantı salonundan çıkarılmak istenmesi sebebiyle gerginlik başladı. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları, açılış konuşmasının ardından basın mensuplarının çıkmasını istedi. Dershane sahipleri ise bugüne kadar kapatmayla ilgili gerçekleri basından öğrendiklerini belirterek, gazetecilerin kalmasını istedi. MEB adına katılan Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, gazeteciler bulunduğu sürece toplantıya devam etmeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine, "Neden basının ve kamuoyunun bilmesini istemiyorsunuz?" diye soran dershanecilerin büyük bir bölümü, alkışlı protestoyla salonu terketti. Dershanecilerin salonu boşaltmasının ardından gazeteciler, aralarında İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı’nın da bulunduğu görevlilerce salondan çıkarıldı. Bu sırada toplantıya Denizli’den katılan Sınav Dershanesi kurucusu Murat Tepe, "Genelev mi işletiyoruz, meyhane mi işletiyoruz, dershaneleri kapatıyorsunuz?" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Gerginlik sırasında bir MEB bürokratının elindeki tabletle dershanecileri görüntülemesi de dikkatlerden kaçmadı. Salonda toplantıyı sonuna kadar takip edenler de hayal kırıklığıyla ayrıldı.Sekiz şubesi ve yüzlerce çalışanı olduğunu söyleyen Sınav Dershanesi sahibi Ercan Tektaş, “İdam fermanımız yazılmış, gerekçeyi hazırlıyorlar. Başka bir şey yok. Kesinlikle bizim fikirlerimizden istifade edeceklerine inanmıyorum. Buyurun referandum yapın dedik. Başbakanımız her konuda referandum yapmaya alışkın, bu konuda da halka sorsun.” dedi. Yaklaşık 2,5 saat süren toplantıyı katılan dershane kurucusu Yüksel Yerlikaya ise, “Bizi sadece, 'Hangi iple asılmak istersiniz?' der gibi dinlemeye çalıştılar ama sadece dinlediler, hiçbir bilgilendirme yapmadılar. Sonunda oylama yapıldı. ‘Dönüşmek isteyen var mı?’ dendiğinde hiçbir arkadaşımız parmağını kaldırmadı. Zaten büyük bir çoğunluk da toplantıyı terketti. Bizler bu konuda ekmeğimizin, emeğimizin peşindeyiz.” şeklinde konuştu.Milli Eğitim Bakanlığı’nın dönüştürme kapsamında paydaşlarla yaptığı toplantılara İzmir’de devam edildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde dört bürokratın katılımıyla yapılan toplantıya, Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük başkanlık etti. Özel Dershaneler ve Etüt Eğitim Merkezleri İstişare Toplantısı'nın açış konuşmasının ardından Büyük, gazetecilerin salondan ayrılmasını istedi. Dershane temsilcileri ise buna tepki gösterdi. Büyük'ün ısrar etmesi üzerine dershanecilerin neredeyse tamamı alkışlarla ve yuhalamalarla toplantı salonunu terketti. Bu sırada bazı dershane yöneticileri, "Genelev mi işletiyoruz, meyhane mi işletiyoruz, dershaneleri kapatıyorsunuz?" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Müsteşar Yardımcısı Büyük ise kalanlarla toplantıya devam edeceklerini söyledi. Toplantıya 730 dershaneci temsilcisi katılırken salonda kalan yaklaşık 40 kişi, Milli Eğitim İl Müdürü Vefa Bardakçı ve memurların katılımıyla toplantıya devam edildi. Toplantı dershane temsilcilerine ‘Dershane temsilcileri toplantısı değerlendirme anketi' dağıtıldı. Ancak anketi kimse doldurmadı. Toplantıyı terk ettikten sonra açıklamada bulunan Ege Dershane Paydaşları Platformu sözcüsü Özer Akdemir, toplantının istişareden öte ikna ve dayatma amacı taşıdığını söyledi. Bakanlığın, dershane ve etüt merkezlerinin yüzde 70'inin özel okula dönüşmek istediğini söylediğini ancak bütün dershane temsilcilerinin toplantıyı terk ettiğini hatırlatarak, "Bu yüzde 70 nerededir? Ulusal ve uluslararası normlarda, dershane kapatmanın yeri var mıdır? Dünyada özel öğretimi yasaklayan bir ülke var mıdır? Dershaneler kapatılırsa merdivenaltına inen yerler nasıl bir sonuç doğuracak? Dershaneler rant kapısı olarak görüldüğü için kapatılıyorsa özel okullar farklı bir rant kapısı olmayacak mı? Toplantı sadece, 'Paydaşlarla görüşüldü, onları dinledik.' demek için yapılan ve ön hazırlığı olmayan, içi boş salonlara yapılan bir toplantıdır. Ayrıca biz paydaşlara, herhangi bir taslak sunulmamıştır. Belgeleri incelemek ve görüşleri sunmak için zaman da tanınmamıştır. Dolayısıyla dershaneler ve etüt merkezleri muhatap kabul edilmemiştir. Toplantı öncesinde bize sadece göstermelik anket dağıtıldı. Maalesef bizi yönetenler, bizleri gerçekten dinlemek, anlamak, sorunlarımıza çözüm üretmek yerine, yukarıdan aldıkları 'kapatın' emrini uygulamak için istişare adını verdikleri bu tiyatroyu bize reva görmektedirler." şeklinde konuştu.MÜSTEŞAR: BİZ KARAR ALMIYORUZYaklaşık 40 dershane temsilcisinin katıldığı ve Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük’ün başkanlık yaptığı toplantı 2,5 saat sürdü. Bürokratlar, herhangi bir teklif sunmazken sadece dershane temsilcilerini dinledi. Toplantı sonunda ne karar alındığı sorusuna cevap veren Büyük, “Biz karar almıyoruz. Çok istifade ettik, katılan arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz, verimli bir toplantı oldu.“ dedi. Gazetecilerin ısrarlı sorularının devam etmesi üzerine, "Toplantımız bitti." diyerek arabasına binip oradan ayrıldı.Çıkışta dershane temsilcileri de tepkilerini ifade etti. Bazı dershane sahipleri, "Başkası bizim hakkımızda karar veriyor, emeğe saygı duysa yapmaz.", "Bindiler siyah plakalı araçlarına, gidiyorlar.", "Bir cümle söyleyemiyorsunuz ama Başbakan çıkıyor, bizimle ilgili hüküm veriyor." sözleriyle tepkilerini dile getirdi.REFERANDUM ÇAĞRISIPaydaşlarla yapılan görüşmede salonu terketmeyerek sonuna kadar kalan Sınav Dershanesi sahibi Tektaş, sekiz şubesi ve yüzlerce çalışanı olduğunu belirterek, “60 yaşındaki adamın torunu var, 40 yaşındakinin oğlu var, kızı var. Herkesi ilgilendiren konuda muhakkak referandum yapılması gerekiyor. Toplantıya katılmaktan pişman olmadım, dinledim ama yalnızca yalanlarla geçiştirdiler.” dedi. Toplantı salonunda kalanlarla oylama yapılarak kaç kişinin dönüşmek istediğinin sorulduğunu anlatan Tektaş, tek bir parmağın bile kalkmadığını ancak dönüşüm istemeyenler sorulunca bütün parmakların kalktığını, dışarıya çıkanların zaten dönüşüm istemediğini belirtti.İzmir’deki bir dershanenin kurucu ve yöneticisi olan Yüksel Yerlikaya ise toplantıda MEB bürokratlarına bu girişimin doğru olmadığını, usûl hatası yapıldığını, önceden konuşulup gündeme getirilmesini, basında sızdıktan sonra çalıştayların başladığını anlattıklarını söyledi. Kendileri hakkında idam kararı verildiğini sadece hangi iple asılmak istediklerinin sorulduğunu belirten Yerlikaya, “Sadece dinlediler, hiçbir bilgilendirme yapmadılar. Dolayısıyla bu konuda bütün arkadaşlarımız rahatsız. Sonunda oylama yapıldı, 'Dönüşmek isteyen var mı?' dendiğinde hiçbir arkadaşımız parmağını kaldırmadı. Büyük bir çoğunluk da toplantıyı terketti. Bizler bu konuda ekmeğimizin, emeğimizin peşindeyiz. Hiçbir şekilde ekmeğimizi bırakmak istemiyoruz. Bu konuda yetkililerden ciddi bir beklentimiz var. Lütfen sesimize kulak verin. Biz bütün konuşmalarımızda haklı olduğumuzu belirttik, müsteşarımız sadece dinledi, bize de katıldığını söyledi.” şeklinde konuştu. Müsteşar Yardımcısı Büyük’ün, kendi çocuğunun da dershaneye gittiğini söylediğini aktaran Yerlikaya, “O da ihtiyaç olduğunu biliyor ama sadece dinlemek için geldiğini gördük. O zaten bildiklerini bir daha duymuş oldu ama yetkililere ne aktaracak bilmiyoruz. Biz yüzde 100 bütün arkadaşlarımız, dönüşmek istemediğimizi ilan ettik.” sözleriyle içeride yaşananlar hakkında bilgi verdi.Toplantıya Ege Bölgesi'ndeki sekiz ilde bulunan Sınav, Final, Birey, Pi Analitik, Körfez, Kavram, Açı, Fen Bilimleri ve Zirve gibi dershanelerin temsilcileri ya da kurucuları katıldı.