İde, Okul Öncesi Eğitimin Önemine Vurgu Yaptı

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bulunan Vilayetler Hizmet Birliği Anaokolu’nun Müdürü Emine İde, okul öncesi eğitimin önemine vurgu yaptı.Emine İde, Kurban Bayramı’nda anaokulun bulunduğu mahallede ev ev dolaşarak hem bayram kutlaması yaptıklarını hem de ailelere okul öncesi eğitimin önemini anlatarak çocuklarını anaokuluna göndermeleri konusunda tavsiyelerde bulunduklarını söyledi.Anaokulu Müdürü Emine İde, anaokulun çocuğun farklı yönlerini ve ilgi alanlarını ortaya çıkarma noktasında çok önemli olduğunu belirtti.İde, çocuğunun geri kalmasını istemeyen, çocuğunun geleceğini önemseyen her anne-baba için, okul öncesi eğitimin vazgeçilmez olduğuna dikkat çekerek, “Veli, eğitimsel, davranışsal, özbakım becerileri gibi konularda somut beklenti içindedir. Her gün çocuğunu hazırlamak, okula götürmek, getirmek, servisle gidiyorsa servis parasını vermek, beslemesini hazırlamak, aidat ödemek, aslında maddi imkanları kısıtlı olan birçok veli için büyük fedakarlıktır. Değer mi peki? Evet hiç kuşkusuz ki değer. Neden değer? Kıyasıya bir eğitim yarışının yapıldığı ülkemizde, çocuğunun geri kalmasını istemeyen, çocuğunun geleceğini önemseyen her anne-baba için bu eğitime verilen emeğe değerdir.İlköğretime hazırlıklı başlamanın vazgeçilmez şartı, çocuğun okulöncesi eğitiminden faydalanmış olmasıdır. Zengin uyarıcı imkanının bulunduğu, çocuğun kendi yaşıtları ile beraber olabileceği ki çocuklar kendi yaşıtlarından öğrenmeye daha açıktır, çocuğun, bilişsel, pisikomotor, duygusal, sosyal gelişimlerinin desteklendiği, çok yönlü eğitim faaliyetlerinin yapıldığı eğitimin adıdır okulöncesi eğitim” dedi.Anaokulunda öğretmenin birebir öğretici olmadığını ifade eden Okul Müdürü Emine İde, konuşmasına şöyle devam etti:“Öğretmen daha çok, çocuğa rehberlik ederek, çocuğun gizil güçlerinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Keşfetmeyi, öğrenmeyi sevdirir, çocuğun özgüveninin gelişmesine, güzel davranışlar edinmesine yardımcı olur. Evet, bir günlük okulöncesi eğitim planında, oyun etkinliği, hikaye, drama, müzik, sanat etkinlikleri, okula hazırlık çalışmalarına yer verilir. Kazanımlar değerlendirilir. Çocuğun zengin bir kavram bilgisi edinmesi sağlanır. Çocuk, kendini ifade etmeyi, güzel konuşmayı, sosyalleşmeyi öğrenerek ilköğretime hazırlanır. Çocuk ilkokula başladığında çekingen, ürkek, cevabını bildiği halde sınıfta parmağını kaldıramayan öğrenci yerine, kendine güvenen, kendini ifade edebilen, bulunduğu ortama kolay uyum sağlayan bir öğrenci olur.Bence bu kazanım bir adım önde başlamış olmayı başardığımız anlamına gelir. Hiç kuşkusuz sağlam bir kişiliğin, sağlam bir geleceğin işareti ilk adımlarda gizlidir. Her önemli iş kendimizden fedakarlık gerektirir. Çocuklarımız için bunu seve seve yaparız. Onların minik ellerinden tutmak, hayata sağlam adımlar atmalarına yardımcı olmak her bilinçli anne- babanın temennisidir. Okulöncesi eğitim, çocuğum okula gitsin ki ben de kafamı dinleyeyim, rahat rahat gezmelere gidebileyim diye düşünülecek kadar basite indirgenemez. Yaşamın ilk yılları, kişiliğin oluştuğu, zihinsel gelişimin yüzde 80’inin tamamlandığı kritik bir dönemdir.Bu dönemde gelişim alanları ne kadar desteklense çocuğun, bilişsel, duygusal, sosyal, pisikomotor alanları o denli güçlü olur. Aman sanki bugün önemli bir yere gelmiş herkes anaokuluna mı gitmiş? diye düşünülecek kadar dar bir bakış açısıyla bakılamaz.Dünden bugüne çok şey değişti. Aslan da ceylan da hayatta kalmak için bugün dünden daha hızlı koşmak zorundadır.Evet, keşke okulöncesi eğitim zorunlu olsa, anaokullarına ödenek ayrılsa, velilerden aidat alınmasa, anaokulu denilince akla ilk gelen masraf, aidat olmasa ve tüm çocuklar bu eğitimden faydalansa.”