İdeal Kütüphane “Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Halk Kütüphanesi”
Bana göre kütüphaneler topluma en faydalı kurumlardır. Ne var ki insanımız çok az okumasından sebep bu kurumlardan faydalanmayı bilmemektedir. Size maddi bir külfet yüklemeden ulaşmak istediğiniz kitaba ulaşmanızı sağlamaktadır. Ortamları itibariyle de çalışmaya, araştırma yapmaya müsait kurumlardır.
İnsanımız bilgiye, aydınlanmaya ve kendisini geliştirecek materyallere kolay ulaşsın diye de gerek devlet direk kendisi gerekse de belediyeler aracılığıyla harcamalar yapmakta nezih, temiz ve düzenli ortamlar oluşturmaktadır. Bu kurumların (bizler gidelim veya gitmeyelim) devlete bir maliyetleri vardır. Yani yönetimler tebâları aydınlansınlar diye harcamalarda bulunur ve bu kurumlara memurlar atarlar. Bu memurlar aracılığıyla da o ortamlarda huzur ve sükuneti sağlar, işleyişi akışkan hale getirir ve bilgi kaynağını kendi aracılığıyla hem de hiç bir kazancı olmadan işletirler. Sosyal devlet olmanın gereği de budur.
Ne var ki insanımız okumayı bir türlü benimseyemediği gibi zaman zaman da çok okumanın zararlarına dair safsatalara inanmakta (çok okuyup kafayı yedi gibi) ve inandırılmaktadır. İnsanımızın çok okumasını kimler istemez? gibi bir soruyu kendime sorduğumda aklıma gelen cevapların başında bilgiyi kendisinde bulundurup başkalarını kullanmak isteyenler, bilgiyi kendi bildiği kadarından ibaret sayıp bunu da gerek inançları itibariyle gerekse bundan ötesi yoktur dercesine insanı maddiyatçılığa ve cehalete gömerek onu kurban etmek isteyenler, hayat ve düşünceyi çeşitlendirmeden düz kontak yaşayanlar gibi…
Kütüphanelerin her mahallede olması gerektiğine inandığım içi yıllarca bu uğurda mücadele ettim. Cahit Zarifoğlu Halk Kütüphanesi kapatılmasın diye de elimden geleni yaptım. Ancak sizin elinden geleni yapmanız yetmiyor. Başta bu kurumları işletenlerin bunların gerekliliğine inanmaları gerekmektedir. Hayatı ve tebâlarını seçimlerde verdikleri bir oy değerinde görenler için bu kurumlar kendi omuzlarına bindirilmiş angaryadan ibarettir. Böyle bakılıp böyle düşünüldüğü için de adını zikrettiğim kütüphane Körfez Belediyesi tarafından bir gecelik bir operasyonla bir gecede kapatılmıştı. Yeri bilgi ve etüt merkezi kurulacak yalanlarıyla da tepkilerin önüne geçilmiş ve daha sonraları bu düşünce hayata geçirilmemiştir.
Bir kitabın vücuda getirilmesi her (harfinden cildine kadar) aşaması itibariyle kolay bir iş değildir. Yazarının bir kitabı yazarken geçirdiği süreç dikkate alınacak olursa bu kitapların değeri itibariyle de olması gereken yerde değildir. Emekçisini sömüren bir devlet ve ekonomik sistemin neticeleri itibariyle Kütüphane gibi topluma muhakkak yararlı kurumların ayakta kalması gerekliliğine daha fazla katkı sağlayacak tanıtımlar yapması, yayın organlarında kitap okuma alışkanlıklarını artıracak Kamu Spotu tarzında reklam ve tanıtım filmleri yayınlaması gerekmektedir. Yine bu işi sevk ve idare edenlerin (nasıl bir mantıksa artık) adım atmaları için önce adım atılması gereken konunun iyice önüne geçilemez bir hal almasını, kangren olmasını beklemeleri de şaşılacak bir durumdur. Sizler toplumda, sokaklarda ve yayın organlarımızda daha çok zararlı olanları tanıtan, bilgi veren tanıtım spotlarına rastlamaktasınız. Peki yararlı olanların, bu toplumu yeniden inşa etmemizi gerektiren güzelliklerin teşvik edilmesi neden sağlanmamaktadır. Televizyonlarımızda çocuklarımızın yatma saatini hatırlatan spotlar kadar kitap okumayı özendiren spotlar yapılabilir. Bankalar gibi kurumların Sosyal Sorumluluk Projeleri adı altında yine reklam ve kazanç kokan faaliyetleri daha yararlı hale getirilebilir.
Kütüphanelerin sadece kurulup bırakılmaları da yetmemektedir. Değişen ve gelişen dünya düzeni ile birlikte yeni çıkan kitapları da arşivlerine katmaları gerekmektedir. Bu bağlamda örnek bir kütüphaneye rastladım. Kitaba gereken değerin verildiği, bilgiye ulaşmak isteyene her türlü kolaylığın sağlandığı, disiplinli ve ilgili personeli ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Halk Kütüphanesi… Her şeyden önce kendinizi kendi evinizde hissediyorsunuz. Sorularınızı muhatap bulabiliyorsunuz. Nezaketleriyle de gönlünüzü hoş tutan personellere sahipler. Günlük gazeteleri düzenli okuyan müdavimleri var. Bu kurumların gerekliliğine inananları sayısını artıracak güzel hizmet anlayışları mevcut. Yeniden düzenlenmiş haliyle daha kapıdan içeri girdiğinizde bir ferahlık karşılıyor sizi. Personelin tutum ve davranışını da buna ilave ettiğinizde kendinizi evinizin diğer odasında gibi hissediyorsunuz. Uyum içerisinde çalışan bunu da bilgiyi arayan biz araştırması, okuyucu ve müdavimlerine yansıtan personeli. Bu kurumdaki arkadaşlarımızın ödüllendirilmeleri gerektiğini düşünüyor ve öneriyorum.
13 Kasım 2012
Bekir Kale Ahıskalı
Geleceği İnşa Etmek-3
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz