Normal ölçülerini bilmeden penis boyunu kompleks yapan erkeklerin sayısının her geçen gün artığına dikkat çeken CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “Geçmişten bugüne kadar, çok yanlış bir şekilde, ideal penis boyu erkekliğin bir göstergesi olarak algılanmış, takıntıya dönüşmüş ve bir çok erkeğin kabus yaşamasına yol açmıştır. Yani penis boyu bir güç sembolü haline getirilmiş ve cinsel hazzın garantisi olarak algılanmıştır. Erkeklerin büyük bir çoğunluğu penis boyunu büyütebileceklerini hayal ederler ve gerçekte sahip olabileceklerinden daha küçük bir penisle hayatlarını sürdürdüklerine inanırlar. Bu inanç; çocukluktan başlayan penislerini birbirlerine göstererek yapılan kıyaslamalardan, penisleri “büyük” olmazsa tam erkek olamayacakları konusundaki şartlanmalardan ya da eksik cinsel bilgilenmelerden kaynaklanabilmektedir.
Ergenlikle beraber hemen hemen her erkek organının boyutu hakkında ciddi kuşkular yaşar. Ergenlikte penis boyu yaklaşık iki kat artar ve ereksiyonda bu değer ortalama 14 cm olur. Penis uzunluğu birçok özelliğe bağlı olarak değişir. “Penis boyu kişinin boyu ve kilosu ile orantılı olmalıdır” diye bir kaide bulunmamaktadır. İdeal penis uzunluğu diye bir kavram dile getirmek gerekiyorsa bu ancak ülkelere göre yapılabilir ve ortalama değerler göz önünde bulundurulabilir. Ülkemizde ortalama penis boyu 14 cm’dir. Penisinin büyük olmadığından endişe duyan, özgüvenlerini kaybeden ve kendini kahreden erkekler ereksiyon güçlüğü, erken boşalma, cinsel ilişkiden zevk alamama ve cinsel isteksizlik gibi pek çok sorunla karşı karşıya kalabiliyorlar. CİSED olarak yaptığımız araştırmalarda penis boyunu takıntı haline getirmeyen erkeklerin cinselliği daha doyurucu yaşadığı ve partnerlerini daha mutlu ettikleri ortaya çıkmıştır.
Çiftlerin cinsel hayatlarını daha doyurucu yaşayabilmeleri için; penis boyundan daha ziyade birbirlerine güvenmeleri gerekir, dokunmanın verdiği hazza odaklanmaları gerekir, samimi ve açık konuşabilmeleri gerekir, koşulsuzca birbirlerini sevmeleri, saygı duymaları ve birbirlerine şefkat göstermeleri gerekir. Ayrıca cinsel bilgi düzeylerini artırmaları, dokunuşlara ve ruha odaklı sevişme tekniklerini öğrenip uygulamaları da gerekir. Çünkü penisin boyu değil işlevi önemlidir. Ancak CİSED olarak yaptığımız anket çalışmalarında, erkelerdeki penis boyu takıntısının kadınlara da sirayet ettiğini görüyoruz. Yani penis boyu takıntısı sadece erkeklerde değil kadınlarda da var.” dedi.
Vajinal boşalma dolaylı klitoral boşalmadır
Penisin boyunun önemli olduğunu ama sağlıklı bir cinsel yaşam için tek ve yeter kıstas olmadığını ifade eden CİSED Medya ve Halkla İlişkiler Koordinatörü Psikolog Serap Güngör; “Sanıldığının aksine penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki bulunmuyor.
Oysa birçok erkek bu cinsel mit nedeniyle karşı cins ile ilişki kurmaktan kaçınma dâhil çok büyük sıkıntı yaşıyor. Bu nedenle erkeklerin ve kadınların bedenleriyle ve penisle barışık olmasında fayda var. Çünkü penisin en önemli işlevi kadının gebe kalmasını sağlamak, diğer işlevi ise cinsellik içgüdüsünü tatmin etmektir. Bu iki işlevin yerine getirilmesi sperm sayısı ve işlevlerinin yeterli olmasına, ereksiyon olayının gerekli zamanlarda devreye girmesine, ereksiyonun yeterli süre sürdürülebilmesine ve nihayet boşalmanın devreye girmesine bağlıdır. Çünkü vajina ortalama 10 cm uzunluğunda olan bir organdır. Vajinanın en çok haz alınan bölümü dışarıya yakın üçte birlik kısmıdır.
Yapılan çalışmalar girişteki bu 3–4 cm’lik kısım ile klitoris arasında sinirsel bağlantılar olduğunu göstermiştir. Bu nedenle kadınlarda cinsel haz merkezi vajina değil klitoristir. Klitorisin uyarılabilmesi için de penisin uzun olmasına gerek yoktur. Kadının mastürbasyon ile keşfettiği direkt klitoral boşalma yanında sonradan öğrendiği vajinal boşalma ise dolaylı klitoral boşalmadır. Vajinal orgazm ise direkt klitoral temasların yanında kadının beyninde başlayan ve tüm bedeni kaplayan bir olaydır yani bedensel boşalmaya ruhsal boşalmanın eklenmesidir” dedi.