HABER

İdlib'de son durum: Karadan ve havadan '14 nokta' keşfi

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Türkiye, Astana'da kararlaştırılan çatışmasızlık bölgesi oluşturma planı çerçevesinde asker konuşlandırmak üzere ilk keşif gücünü 7-8 Ekim'de İdlib'e soktu. Erdoğan, operasyonun çerçevesini çizerken kentin içinde Türkiye'nin, dışında Rusya'nın olacağını söylemişti.Özel Kuvvetler keşif timi İdlib'deki çalışmalarına İdlib ile Afrin arasındaki sınır bölgesinden başladı ve Türk askerinin konuşlanacağı 14 ayrı gözlem noktasını tespit etmeye devam ediyor.

Tehlike arzeden bölgeler sadece Özel Kuvvetler’in anlayacağı şekilde işaretleniyor. Tim karada keşif yaparken, dün bir insansız hava aracı da (İHA) Afrin’i çember içine alan güzergâhta uçuş yaptı.

TÜRKİYE NE YAPIYOR?

Suriye'de dördüncü çatışmasızlık bölgesinin İdlib'de kurulması yönündeki mutabakattan sonra Türkiye üçlü bir strateji izlemeye başladı:

-TSK'yi müdahaleye hazır hale getirmek için Hatay ve Kilis'te sınır hatlarına askeri sevkiyat yapıldı.

-HTŞ'ye katılanları koparıp zayıflatmak için 'istihbarat operasyonları' yürütüldü. Ahrar'ın eski komutanı Ebu Salih Tahhan adamlarıyla birlikte HTŞ'den koptu. Bu kopuşu Şüheda el Gab örgütünün ayrılması izledi.

-Türkiye bir yandan da HTŞ'ye karşı İdlib'de konuşlandırmak üzere muhalif güçleri 'Milli Ordu' adı altında toplamaya çalışıyor. Faaliyetlerini Türkiye'den yürüten 'Suriye Geçiş Hükümeti' ve Suriye İslami Konseyi'nin 30 Ağustos'ta yaptığı çağrısı üzerine Ahrar el Şam, Ceyş el İslam, Feylak el Şam, Cephet el Şamiyye, Nasır Ordusu, Levant Cephesi, 13. Bölük ve Mutasım Tugayı dahil 44 grup 'Milli Ordu' planına olumlu yanıt verdi.

ÖZEL KUVVETLER TİMİ ÇALIŞMADA ÖNCELİĞİ COĞRAFİ KOŞULLARA VERİYOR

Hürriyet'ten Uğur Ergan'ın haberine göre, Özel Kuvvetler timi çalışmada önceliği coğrafi koşullara veriyor. Türk birliğinin geçiş yapacağı arazi koşullarının askeri intikal için uygunluğuna bakılıyor. Bu kapsamda güzergâhın ‘tuzaklanma’ ihtimali değerlendiriliyor, geçişte nerelerin güvenli, nerelerin güvensiz olduğu tespit ediliyor. Tehlike arzeden bölgeler sadece Özel Kuvvetler’in anlayacağı şekilde işaretleniyor. İntikal sırasında coğrafi koşulların hangi bölgelerde ‘tepeden gözlem’ yapmaya uygun olduğu da belirleniyor.

Keşif timi bu çalışmaları sırasında hem yerel güçler hem de halkla daha yakın ilişki kuruyor. Yerel kaynaklardan istihbarat toplanırken, istihbarat kaynağının güvenirliği, değişik taktiksel sorularla belirlenmeye çalışılıyor. Tim, istihbarat kaynaklarını seçerken bölgede yaşayan halkın psikolojisi ile yerel davranış kurallarını dikkate alıyor.

ASKERİ SEVKIYAT DÜN DE DEVAM ETTİ

Hatay-Reyhanlı hattına askeri sevkıyat dün de devam etti. Türkiye’nin farklı bölgelerinden zırhlı ve paletli araçlar ile Fırtına obüsleri sınıra kaydırıldı. Sınır hattına, askeri ihtiyaçlara için özel bölümlere sahip karakollara yerleştirilmek üzere konteynerler de gönderildi.

OPERASYON AFRİN'E GENİŞLER Mİ?

Cerablus-El Bab hattında olduğu gibi İdlib'de de temel motivasyon, Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin öncülüğünde oluşan özerklik modelini çökertecek saha koşullarının oluşturulmasıdır.

İdlib'deki konuşlanmanın daha çok Afrin'i kuşatacak noktalara temerküz edeceği anlaşılıyor. Zira Türk keşif gücü ilk olarak Afrin'i güneyden dikizleyen Şeyh Bereket Dağı'na gitti.

Türkiye Astana pazarlıklarında İdlib'de alacağı rolü önemli ölçüde Afrin'de Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) kontrolüne son verecek bir müdahaleye yeşil ışık yakılması şartına bağlamaya çalıştı.

Fakat Rusya yeşil ışık yaksa bile, Türkiye'nin bu bölgeye tanklarla girerek bir savaşı tetiklemeyi göze alıp almadığı hala net değil. Net olan bu bölgeyi tamamen kuşatmak istediği.

Erdoğan bir süredir Suriye sahnesinde Türkiye'ye alan açmak için fırsat kollarken "Akdeniz'e kadar terör koridoruna izin vermeyeceğiz" argümanını kullanıyor.

İdlib'deki hakim yapı ve oradan Akdeniz'e inen Lazkiye bölgesindeki Suriye Ordusu'nun kontrolü dikkate alındığında, böyle bir koridor senaryosunun sahanın gerçekleriyle örtüştüğünü söylemek tartışmalı görünüyor.

Yine de bu senaryo Suriye'ye müdahaleye meşruiyet kazandırmada işe yarıyor.

Suriyeli Kürtler arasındaki koridor tartışması, Afrin ile Kobani arasında Şehba adı verilen bölge üzerinden bir bağlantı kurulmasıyla ilgiliydi.

Batıdan ve kuzeyden Hatay sınırlarına yaslanan Afrin zaten 2013'ten beri doğudan ve güneyden Türkiye'nin desteklediği örgütlerin ablukası altında.

Bu abluka 2016'da Tel Rıfat'ın Halk Koruma Birlikleri (YPG) ve müttefiklerinin eline geçmesi üzerine güneydoğu tarafından kırıldı.

Kürtler bu koridorla Halep'e gidip gelebiliyorlar. Tabi bu koridorun Menbic ve Kobani'ye kadar işlevselliği de rejimle ilişkilere bağlı.

Türkiye'nin önce Tel Rıfat üzerinden açılan koridoru kesmeyi deneyeceği konuşuluyor. Bunun için Afrin'in güneyindeki Cinderes kasabasını YPG'den alması gerekiyor. (Ajanslar, BBC, Hürriyet)

En Çok Aranan Haberler