HABER

İdrar kaçırma sorununda suçlu çıktı: ’Türk mutfağı’

Türkiye’de her 6 kişiden birinin 15 dakikada bir tuvalete gittiğini, eve girmek üzereyken, su sesi duyduğunda, gülerken ya da eğilirken idrar kaçırdığını belirten Üroloji Uzmanı Prof.

Türkiye’de her 6 kişiden birinin 15 dakikada bir tuvalete gittiğini, eve girmek üzereyken, su sesi duyduğunda, gülerken ya da eğilirken idrar kaçırdığını belirten Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, önlem olarak yeme-içme alışkanlıklarına dikkat etmek ve idrar tutmama alışkanlığı geliştirmenin önemine işaret ederek, sorunun hiç bir yaş grubunda normal olmayıp tedavi edilmesi gerektiğini bildirdi.
Sıkışma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma ve idrar kaçırma gibi şikayetler varsa aşırı aktif mesane hastası olma ihtimalinin yüksek olduğunu bildiren Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, idrar kaçırmada yeme-içme alışkanlıklarının da etkili olduğunu belirtirken, problemin çözümü için geç kalmadan hekime başvurmanın önemine işaret etti. Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, Türk mutfağının da idrar kesesine kimi zararları olduğunu belirterek, "Biliyorsunuz bizim mutfağımızda domates çok kullanılır, patlıcan çok yenir. Acı, ekşi, baharat çok yer tutar. Sütlü tatlılar çok tüketilir. Bunların hepsi aşırı aktif mesane olarak adlandırdığımız bozukluğun da risk faktörüdür. O nedenle hastalarımızda farklı diyetler uygularız" diye konuştu. Seçkin, kafein kullanımının bir diğer önemli risk olduğunu ve bu sınıfta kahve, kola ile tüm gazlı içeceklerin yer aldığını kaydetti.

“Bu insanlar su sesi duyunca ya da gülerken idrar kaçırabilir"
Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, her 6 kişiden birinde idrar kaçırma problemi olduğunu, bazı kişilerin her 15 dakikada bir tuvalete gittiğini ve anahtarı çevirdiğinde, eve girmek üzereyken, gülerken, hapşırırken ya da su sesiyle idrar kaçırma gibi problemlerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Bu konudaki asıl sorunun tedavi için hekime başvuru oranlarının düşüklüğü olduğuna işaret eden Seçkin, şöyle devam etti:
"Utanmak burada en önemli engelleyici faktör. Bunun bir organ sorunu olarak düşünülüp, doğal kabul edilmesi ve tedavisinin olduğunun bilinmesinde ciddi yarar var. Utanmanın yanında bir takım kültürel, ekonomik faktörler ve hekime ulaşmak noktasındaki zorlukları sayabiliriz. ’Benim anneannem de kaçırıyordu zaten, benim komşu da kaçırıyor, yaşlandık doğaldır, çok doğum yaptık normaldir’ tarzında insanlar kendilerine bir takım normalleştirmeye yönelik açıklamalar yapıyorlar. Bu da onların hekime yönelik bir arayış içinde olmalarını engelliyor. Halbuki, idrar kaçırma hiçbir yaş grubunda normal kabul edilemez."
Rahatsızlığın nedenlerine bakmak için idrar kesesiyle ilgili sebepler ve idrar tutma mekanizmasıyla ilgili sebepler olarak bir ayrıma ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Seçkin, "Birincisine aşırı aktif mesane nedeniyle idrar kaçırma diyoruz. Erkekte ve kadında aynı oranda görülür, yaşlılıkta artış gösterse de gençlerde de görülür. Diğeri ise kadınlarda görülen stres tipi idrar kaçırmadır. Burada stres ile efor sonucu ortaya çıkan baskıdan bahsettiğimizi vurgulayarak yanlış anlamayı da önleyelim. İşte o idrar tutma mekanizmasının zayıflamasıyla ortaya çıkar. Çok doğum yapma, normal doğum yapma, aşırı kilolu doğum yapma, yaşlanma, kilo alıp verme, genetik faktörler, vücudun yağ dokusu ve tutucu dokusu oranlarının bozulması gibi sebepleri sayabiliriz" dedi.

“Tedavilerde başarı oranı çok yüksek”
Sosyal hayatı ciddi anlamda olumsuz etkileyen idrar kaçırmanın son derece önemli bir hayat kalitesi parametresi olduğunu vurgulayan Profesör Seçkin, oysa yüzde 100 tedavinin mümkün olduğunu aktardı. Seçkin, "Özellikle stres kaynaklı (gülmek, hapşırmak, eğilmek, ağır kaldırmak gibi) idrar kaçırma ya da sıkışma tipinde ilaç tedavisiyle hayat kalitelerini artırmak mümkün. Daha ağır olan, anatomik olarak sarkmış bir takım idrar yolu bozuklukları için çok kısa sürede yapılan ve iyileşme süresi de çok kısa olan bir operasyonla çok yüksek oranlarda başarı sağlanır" diye konuştu.

İdrar tutmama alışkanlığı, önemli bir önlem
Prof. Dr. Seçkin, önlem olarak ise, "Soğuk mevsimlerde günde iki litre, sıcak mevsimlerde üç litre sıvı tüketin ve sıkışıp sıkışmadığınıza bakmaksızın 3-3,5 saatte bir tuvalete gidin. Nerede en yakın bir tuvalet varsa idrarınızı boşaltın ki, sistem rahat çalışmaya devam etsin. Çünkü depoyu doldurursanız böbrekleri zorlamaya başlarsınız. Depoyu boşaltın, sürekli boş kalsın. Zaten idrar kaçırmanın en büyük sebebi idrar torbasında idrar olmasıdır" dedi.

En Çok Aranan Haberler