HABER

İdrar sıklığının artması hastalık belirtisi

MERSİN (İHA) - Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Erim Erdem, sistit hastalığının kadınlarda daha sık görüldüğünü belirterek, "İdrarınızı çok uzun süre tutmayın. İdrar yollarının çalışmasını kolaylaştırmak amacıyla özellikle sıcak havalarda bol sıvı alın" uyarısında bulundu.

Doç. Dr. Erim Erdem, sistit, mesaneyi (idrar torbasını) etkileyen idrar yolları enfeksiyonunun görülme sıklığının kadın ve erkeklerde değiştiğini söyledi. Hastalığın kadınlarda erkeklere göre daha sık görüldüğünü belirten Doç. Dr. Erdem, "Bunda üretra yani mesane altı idrar yolu kısmının erkeklerde daha uzun olması, sadece erkeklerde bulunan bir organ olan prostatın iltihap önleyici salgılarının bulunması, kadındaki kısa üretra, normalde vajina salgılarındaki iltihap önleyici ortamın menopoz sonrası bozulması ve tuvalet sırasındaki temizliğin uygun yapılmaması sonucu mikropların idrar yolu ağzına taşınması gibi faktörler yer almaktadır" dedi.

Ergenlik döneminden 60 yaşına kadar sistitin kadınlarda erkeklere göre 30 kez daha fazla görüldüğüne işaret eden Erdem, bu yaştan sonra erkeklerde oranın arttığını ve sıklığın kadınlarda erkeklerin iki katına düştüğünü kaydetti. Sistitin çocuk ve erişkinlerde görülme nedenlerinin farklılık gösterdiğini belirten Erdem, çocuklarda özellikle doğumsal anomaliler ve kötü işeme alışkanlığı sistit sıklığını arttırdığını, yetişkinlerde ise örneğin prostat büyümesi, mesane çalışma bozuklukları, her yaşta idrarın tam boşalmasını engelleyen rahatsızlıklar ve üriner sistem taş hastalığı, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı gibi genel sağlık durumunun bozularak vücut direncinin düşmesine yol açan hastalıkların da sistite zemin hazırladığını vurguladı.

İdrar sıklığının artması ve hastanın idrarını yaptıktan sonra dahi tam bitirememiş, idrarı varmış gibi hissetmesinin, gece idrar yapmak üzere uyanma sayısının artması gibi unsurların hastalığın belirtileri arasında yer aldığını ifade eden Erdem, diğer belirtileri şöyle sıraladı:

"İdrar yaparken, özellikle de bittikten hemen sonra çok şiddetli ağrı ve yanma, aniden gelen, çok sıkışma hissi ve gerçekten tuvalete yetişemeden idrar kaçırma, idrarda kan görülmesi. Zaman zaman idrar tam olarak kan kırmızısı olabilir. Bu bulgu hastaları çok endişelendirmektedir. Ancak uygun tedaviye çok çabuk yanıt vereceği için bu denli büyük bir endişeye gerek yoktur. Karnın alt kısmında ağrı hissedilebilir. Çocuklarda idrar kaçırma bazen en önemli bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır."
Doç. Dr. Erim Erdem, tekrarlayan sistit ataklarının pek çok kadın için önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek, yetersiz ya da uygun olmayan tedavinin, bakterinin zaman içerisinde tekrar güçlenerek enfeksiyon tablosunu yaratabileceğini vurguladı. Erdem, enfeksiyonun, uygun ilaçla tedavisinin çok önemli olduğunu işaret ederek, hastada var olan ve enfeksiyon oluşmasına neden olan doğumsal bozuklukların, idrar yollarındaki taş hastalığı ya da kötü temizlik ve yanlış işeme alışkanlığı gibi faktörlerin de enfeksiyonun tekrarlamasına yol açtığını bildirdi.

Doğru işeme alışkanlığının özellikle çocuklarda olmak üzere her yaşta, sistitten korunmada birincil koşul olduğunu ifade eden Doç. Dr. Erim Erdem, idrarın çok uzun süre tutulmaması, idrar yapma süresinin yeterli tutulmaması, tüm idrar yollarının çalışmasını kolaylaştırmak amacıyla özellikle sıcak havalarda bol sıvı alınması gerektiğini kaydetti.

Kadınların tuvalet sonrası temizliğe çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Erdem, temizliğin arkadan öne değil, önden arkaya doğru yapılması, sistit sıklığını arttıran durumlarda da özgün tedavilerin yapılması, örneğin, menopoz sonrası kadınların bir kadın doğum uzmanına başvurarak gerekli hormonal düzenlemeleri yaptırması, idrar yollarında varolan taş hastalığı ya da doğumsal bozuklukların tedavi edilmesi, mesanedeki idrarın tam boşaltılamaması durumunda gerekli girişimler yapılması uyarılarında bulundu.

Sistitin hastayı çok rahatsız eden, hem ağrı ve yanması, hem de idrar kaçırma hissi zaman zaman da kaçırma durumu ile yaşam kalitesini bozan bir hastalık olduğunu da söyleyen Doç. Dr. Erim Erdem, bu olumsuz tablonun cinsel hayatı olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler