MAHMUT GELDİ - Arap coğrafyasından basın mensupları, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten sonra boğularak öldürülmesini, "ifade özgürlüğüne karşı işlenmiş en korkunç cinayet" olarak nitelendirdi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ile Lübnan Enformasyon Bakanlığı tarafından başkent Beyrut'ta düzenlenen "Arap Dünyasında Gazetecilere Yönelik Suçların Cezasız Kalmaması İçin Bölgesel İşbirliğini Artırma Konferansı"na katılan Arap gazeteciler, Kaşıkçı cinayetine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Tunus'ta faaliyet gösteren Sivil Devletçilik ve Demokrasi İçin Yakaza Derneği kurucu üyesi gazeteci Kemal el-Abidi, Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul'daki başkonsolosluğunda öldürülüp cesedinin parçalara ayrılarak yok edilmesinin, "tarih boyunca gazetecilere karşı işlenen en korkunç cinayet" olduğunu söyledi.
Kaşıkçı'nın öldürülmesini kınayan Abidi, "Bizler, Tunus'taki Fransız sömürge günlerinde veya diğer Arap ülkelerindeki İngiliz sömürgesi dönemlerinde bile gazetecileri susturmak için bu tür bir cinayetin işlendiğini duymadık." diye konuştu.
Cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini belirten Abidi, "Uluslararası soruşturma açılması ve bu korkunç cinayeti işleyenlerin makamı ne olursa olsun adil yargılanması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğunu açıklamaları için Suudi Arabistan makamlarına çağrıda bulunmanın pek bir şey ifade etmediğini dile getiren Abidi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında dinlemeye alışık olmayan rejimlere seslenemiyoruz. Çünkü halkını dinlemeyen bir rejim insan hakları kuruluşlarını da dinlemez. Bu nedenle konuyla ilgili daha fazla veri toplanması ve davanın Suudi Arabistan'ın dışında bağımsız bir şekilde görülmesi için uluslararası toplumun, özellikle de BM'nin harekete geçmesini umuyoruz."
- "Son derece tehlikeli bir noktaya geldiğimizi gösteriyor"
Yemenli gazeteci Hale el-Avreki de yaşananların korku filmlerinden öte olduğunu dile getirdi. Avreki, "Kaşıkçı cinayeti, korku filmlerinde bir sahne olarak izleyicilere sunulsa inandırıcı gelmez. Bu, gazetecilerin durumu konusunda son derece tehlikeli bir noktaya geldiğimizi gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Avreki, Kaşıkçı cinayetinin bir yandan da basın ve ifade özgürlüğü konusundaki durgun suları harekete geçirdiğine dikkati çekti.
Yemen'de meşru hükümete darbe yapan Husilerin de 2014'ten beri birçok alanda ihlallerde bulunduğunu dile getiren Avreki, Yemenli gazetecilerin sürekli tehdit altında mesleklerini icra etmeye çalıştıklarını belirtti.
- "Üstü örtülmeyecek büyük bir suç"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) "Gazetecileri Savunma Merkezi" yöneticisi Rahman Garib de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin konsolosluk binasında öldürülmesinin "üstü örtülmeyecek büyük bir suç" olduğunu söyledi.
Uluslararası topluma seslenen Garib, "siyasi çıkarların bir tarafa bırakılması ve Kaşıkçı olayının uluslararası menfaatlere kurban edilmemesi" çağrısı yaptı.