Prof. Dr. Koçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında uzun süre aç kalındığını, açlık süresinin uzamasına bağlı olarak metabolizmanın yavaşlamasının bazı sağlık problemlerine neden olduğunu belirtti.
Ramazanda en çok sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karşı karşıya kalındığına dikkati çeken Koçoğlu, iftardan sonra alınacak bazı tedbirlerle bu sorunların minimuma indirilebileceğini ifade etti.
Koçoğlu, çok uzun süre aç kaldıktan sonra yapılan iftarla kan şekerinin yükseldiğini dile getirerek, "Özellikle hızlı ve aşırı yemek, kan şekerini daha da yükseltiyor. Kanda glikozun fazla artması da rehavete yol açıyor ve uyku isteğini doğuruyor" dedi.
Birçok kişinin iftardan hemen sonra uyuduğunu, bunun çok sağlıksız olduğunu ve kesinlikle uyunmaması gerektiğini belirten Koçoğlu, şöyle konuştu:
"Uyku durumunda metabolizma yavaş çalıştığı için yediğimiz besinler, yağa dönüşüyor. Yine iftardan sonra hemen uyumak, sindirim problemlerini de beraberinde getiriyor. Uyuyunca sindirim olmuyor, besinler aşağı doğru inmiyor. Besinlerin emilmesi için için vücudun dikey duruşunun korunması gerekiyor. Yattığımız zaman mide, yemek borusu ve ağız aynı hizaya geldiği için reflü dediğimiz yenilen besinlerin ağza doğru geri gelmesi sorunu ortaya çıkabiliyor."
-Asit fazlalığı da reflüyü tetikliyor
Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, iftardan hemen sonra uyunmamasını önerdiklerini ifade ederek, "İftardan hemen sonra uyumak yerine yürüyüşe çıkmalıyız. Herkese iftardan sonra en az yarım saat yürümelerini öneriyoruz. Yine teravihe gidilebilir, imkanı olanlar yüzmeyi tercih edebilir" dedi. Midedeki asit salgısının açlık durumunda arttığına işaret eden Koçoğlu, asit fazlalığının da reflüyü körükleyen bir başka neden olduğunu aktardı.
Koçoğlu, iltihaplı hastalıklar, sigara, alkol, asitli ve kafein içeren içecekler ile hızlı ve aşırı yemenin de reflüyü tetikleyen diğer faktörler olduğunu kaydetti.
Ramazanda dengeli beslenmenin ve öğün sayısını artırmanın sağlık sorunlarını en aza indireceğini aktaran Koçoğlu, çok tuzlu yemek tüketilmemesini, hızlı yenmemesini, lokmaların mümkün olduğu kadar uzun süre çiğnendikten sonra yutulmasını önerdi.