Basın toplantısı düzenleyen Topbaş, Haliç Tersanesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin mülkiyetinde olan gemiler, iskeleler ve Haliç Tersanesi'nin işleticiliğini İDO'nun yaptığını belirten Topbaş, "Şu anda onların yaptığı bu hizmetin süresi dolmak üzere. Yeniden ihale edilmesi gerekiyor. Bu kapsamda meclisimize böyle bir madde gönderildi. Maksat İDO'nun yaptığı çalımanın devam ettirilmesi. Orada tersaneden bahis bundandır. Bizim yasa gereği şirketlerimizi özelleştirme kapsamında düşünmemiz gerekiyor. Her şeyden önce şirketlerimizin satışından ciddi rakamlar alabilmek içni her birinin birer güç olarak ortaya çıkması gerekiyor. Zarar eden değil kar eden kurumlar haline geldiğimizde ciddi paralar alabileceğimizi ve başka yerlerde kullanabileceğimizi biliyoruz" dedi.
Kadir Topbaş, ellerindeki en güçlü kuruluşların başında İGDAŞ ve İDO'nun yer aldığını belirterek, "Bu kuruluşlar çok güçlü. İSKİ de çok güçlü tabii ama şu anda öyle bir düşüncemiz yok. Ama çok talip var. İGDAŞ ve İDO ile ilgili seçim sonrası hemen satılabilecek noktada bütün hazırlıkları yapılmasını arzu ettik" diye konuştu.
Önümüzdeki dönemde rayla sistem konusundaki çalışmaların artarak devam edeceğine dikkat çeken Kadir Topbaş, raylı sistemlerin inşaatına her ay 150 kilometre ilave etmeyi hedeflediklerini söyledi. Topbaş, bu yöndü kaynak tedarikine gerek duyulduğunu belirterek, "Şu anda bizim 60 kilometre inşaatımız var. 23.5 kilometre yeni bir ihale hazırlığımız ve kaynağını bulduk. Yani 1. 570 milyar euro kaynak bulduk. Kartal hattı olsun, Üsküdar Çekmeköy hattı olsun ve Ayazağa Darüşafaka hattı olsun bunları kaynakları tamam. Üsküdar ihaleye çıktı bunu da konuşmuyorum. Ama bundan sonrası 7 hat daha var. Bu hatları daha öne çekebilmek için kaynağa ihtiyacımız var. Önümüzdeki seçim bittikten hemen sonra satışa hazırlayabilirsek bu iki kurumuzumu, bundan alabileceğimiz kaynkaları bütün bu hatları ihale ederiz. Yani 50 milyon euro/dolar/kilometre hesabı ile 150 km baktığınız zaman 7.5 - 8 mlyar dolara ihtiyaç var. Çok kısa sürede, belki 5-6 yıl içinde Sarıyer'e, Silivri'ye, Beykoz'a metro ile gitme imkanı getirmeyi hedefliyoruz. Bir dahaki dönem bunu yapacağız. Bu da İstanbula ulaşım erişim noktasındai problemi büyük ölçüde temizler" açıklamasında bulundu.
Bu konudaki özelleştirme söylemlerinin tamamen satış anlamı taşıdığını belirten Topbaş, "Yap-işlet değil. Tamamen satıyoruz ki iyi para alma şartımız bu. Bizim burada hangi boyutu ile tamamı mı, yüzde kaçı o konuda çalışmalar yapılıyor. Haliç Tersanesi İDO'ya sonradan intikal edilen bir alan. Biz burasını özellikle birinci ağırlıklı İstanbul şehir hatları olarak kullandık. Tersanelerdeki yoğunluk sebebyle bir takım problemler yaşandı. Yani deniz müsteşarlığı ile birlikte bir tersane müzesini burada oluşturup, havuzlarda da bu işin yapılabilme fırsatını vermek. Özelleştirme noktasına geldiğimizde müze dışta kalmak, sadece havuzlardan istifade edilmek olabilir. Ya da tersane tamamen dışarıda tutulabilir onun değerlendirmesi o zaman yapılacak. Bugünün itibariyle baktığınız zaman 98 milyon insan taşıyan, günde bin 200 sefer yapan, 82 iskele ve 107 gemilik bir sistemi satmayı düşünüyoruz. Bir başka boyutu ile baktığınız zaman İGDAŞ ve İDO için gelen yabancılara da söylüyorum; bu işletmeler sürekli gelişiyor çünkü nüfus artıyor. Yani İstanbul çevresindeki illere kadar Marmara çevresine hizmet veren bir İDO var. Ve daha da talep artıyor. Değişik ülkelerden talep var. Şu an isim vermeyeceğim" dedi. Ulaşım için tümüyle yap-işlet-devret modelinin uygun olup olmayacağının sorulması üzerine Topbaş şunları söyledi:
"Göreve geldiğimiz ilk yıllarda görüşme yaptığımız şirketlerle, ulaşımla ilgili mevcut raylı sistemlerin tamamını, projelerin tamamını vermek kaydı ile yap işlet olarak hazır olduğumuz hep söyledik. Hala söylüyoruz. Buna hazırız. Biz mevcut ulaşım sistemlerimizi, İstiklal Caddesi'ndeki tramvay dahil, şu an inşaatı yapılanlar dahil masaya koymaya hazırız. Ciddi yanıt aladık çünkü metro yatırımları çok büyük yatırımlar, geri dönüşleri çok uzun yıllar süren yatırımlar. Gelen birkaç firma bizden yolculuk konusunda garantiler istedi. Yani yılda şu kadar yolcu taşınır, aksi takdirde aradaki fark ödenir gibi. Ama öyle bir rakamlar koydular ki onu kabul etseydik o paralar bile metroyu yapacak kadardı neredeyse. Önümüzdeki dönem artık bir metro yılı olacak. Halen şu an yıl ortalamamız 15 kilomere, o zamanki yıl ortalamamız çok daha yukarlara çıkacak. Dünya üzerindeki ortalamalarının üzerine çıkacağını burada iddia ile konuşuyorum. Şu anda günde 100 metre tünel kazısı yapıyoruz yol altında. Bunun çok daha arttırılabilmesi için daha fazla alanlara girmemiz gerkiyor tabii bu da bir maddi kaynak. Biliyorsunuz metro gibi ağır maliyetli yatırımları bir çok ülkede hükümetler yapmıştır, biz kendi kaynaklarımızla yapmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili bakanlığın yeterlil olamacağını gördüğümüz için böyle bir yol ve yönteme başvuruyoruz."
İHA