Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki eylemlere ilişkin, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski başyaveri albay Ali Yazıcı ile eski alay komutanı albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 534 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.
Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde görülen duruşmada sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Savunma yapan eski uzman çavuş Halil Erel, 2002'de askerlik görevine başladığını, farklı askeri birliklerde görev yaptıktan sonra 2015'te Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına atandığını beyan etti.
Darbe girişiminden önce yıllık izinde olduğunu ve 14 Temmuz 2016'da izinden döndüğünü aktaran Erel, bölük komutanı Recep Karabayır'ın sabah içtimasında bir iki gün içerisinde tatbikat yapılacağını belirterek alarm verildiğinde personelin ivedi şekilde birliğe gelmesi emrini verdiğini aktardı.
Erel, 15 Temmuz akşamı tatbikatın başladığı mesajının gelmesiyle evinden alaya gittiğini, görev yerine geçerek beklemeye başladığını ifade etti. Nizamiye nöbetçi astsubayı Turgut Erdoğan'ın darbe girişimi olduğuna dair telsiz konuşmaları olduğunu söylemesi üzerine internetten darbe girişiminden haberdar olduğunu öne süren Erel, bundan sonra nizamiyede emniyet amaçlı nöbetçi personele yardım ettiğini anlattı.
Darbe girişimine yönelik bir emir almadığını ve darbeye ilişkin faaliyette bulunmadığını iddia eden Erel, FETÖ üyeliği suçlamasını da reddetti. Erel, "Kendisini 1 dolara satanlardan, kendi milletinin canına kastedecek kadar alçaklaşanlardan değilim." ifadesini kullanarak tahliye talebinde bulundu.
- "Ben bunlara 10 yıl önce de FETÖ diyordum"
Eski uzman çavuş İlkay Günay, 2015'te Muhafız Alayı Emniyet ve Muhafız Bölüğüne atandığını, görevinin aralarında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve komutan konutlarının bulunduğu bölgenin emniyetinin sağlanması olduğunu ifade etti.Alayda tatbikat yapılacağını ilk defa 13 Temmuz'da duyduğunu, 15 Temmuz akşamı da tatbikat alarmı üzerine birliğine katıldığını söyleyen Günay, kamuflajlarını giyip silahlarını alarak nöbet yerine geçtiğini dile getirdi. Nizamiye nöbetçi subayı üsteğmen Mennan Yeşilbaş ve bölük komutanı Burak Ercan'ın da bu bölgede olduğunu aktaran Günay, saat 23.00 sularında nizamiyeden bir ambulansın geldiğini, Kasırga'nın evine yöneldiğini kaydetti.
Yaklaşık yarım saat sonra nizamiyedeki erlerin Kasırga'nın ambulansla götürüldüğünü söylediğini, buna inanamadığını ifade eden Günay, ilerleyen zamanda Ankara'nın çeşitli yerlerinden uçak ve patlama seslerinin gelmeye başladığını kaydetti.
Darbe girişimini televizyondan öğrenen erlerin bunu kendisine söylediğini, bunun üzerine internete girerek yaşananların tatbikat olmadığını anladığını öne süren Günay, darbe kapsamında alayda yapılan faaliyetleri de ertesi gün öğrendiğini iddia etti.
Darbe girişiminde bulunmadığını ve suçsuz olduğunu ileri süren Günay, "Ben 15 Temmuz gecesini düşünüyorum, suç olabilecek hiçbir şey yapmadım. Ben bunlara 10 yıl önce de FETÖ diyordum şimdi de FETÖ diyorum. Bir tanesi çıkıp da bana FETÖ'cü diyemez. Bu ülkeye asla ihanet etmedim. Bu ülkeye ihanet içinde bulunan kim varsa burnundan fitil fitil gelsin ama suçsuz olanlar da ayıklansın." diyerek tahliye talebinde bulundu.
Savunma yapan sanıklar Ramazan Armağan ve Ahmet Bozdilki de haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.