HABER

İHD'de basın toplantısı

Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği'nce (TAYAD) başlatılan, 'Tecrite hayır, ölümler durdurulsun' adlı kampanya çerçevesinde toplanan 100 bin imzanın, randevu alınamaması nedeniyle yetkililere açıklanan tarihte sunulamayacağı bildirildi.

İHD'de basın toplantısı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi'nde, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül başkanlığında gerçekleştirilen basın toplantısına Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Halkevleri, Aydın Sanatçı Girişimi ve Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanışma Derneği temsilcileri katıldı.

100 BİN İMZA TOPLANDI

Temsilciler adına bir açıklama yapan İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, tecrite dayalı sistemin 92 kişinin ölmesine, 400'den fazlasının wernicke ve korsakof hastalıklarına yakalanmasına ve 19 Aralık 2000 tarihli operasyonda yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açtığına işaret ederek, bazı hükümlü ve tutukluların Mayıs 2002 tarihi itibariyle ölüm orucu eylemlerine son verdiğini kaydetti. Öndül, 25 kadar tutuklunun ise ölüm orucu eylemlerini sürdürdüğünü hatırlattı. TAYAD'ın bir süre önce başlattığı 'Tecrite hayır, ölümler durdurulsun' kampanyası çerçevesinde 100 bin imza topladığını da söyleyen Öndül, toplanan imzaların yetkililerden randevu alınamaması nedeniyle yarın ilgili makamlara sunulamayacağını ifade etti. Hüsnü Öndül açıklamasını şöyle sürdürdü:

"CEZAEVLERİNDE DE İNSAN ONURUNA UYGUN KOŞULLAR SAĞLANMASINI İSTİYORUZ"

"Demokrasilerde yurttaşlar, karşılaştıkları sorunların çözümü için, devlet organlarına görüş ve önerilerini iletme hakkına sahiptirler. Dolayısıyla, imza kampanyaları düzenlemek ve bunu yetkili makamlara iletmek demokratik bir haktır. Bizler, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasal partilerin yöneticileri olarak, özellikle Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün söz konusu randevu talebine olumlu yaklaşım göstermesini istiyoruz. Bizler cezaevlerinde de insan onuruna uygun koşulların sağlanmasını istiyoruz. Tecrit sistemine dayalı cezaevleri projelerine, insan onuruna aykırı olduğu için karşı çıkıyoruz. O nedenle, özellikle F tipi cezaevlerinde uygulanmakta olan tecrit koşullarının ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Adalet Bakanlığı'nı bu yönde göreve davet ediyoruz".

Açıklamada, tutukluların kendilerini savunmalarına izin verilmediği de öne sürülerek, Barolardan, Türkiye'de hukukun yok edilmesine tepki göstermeleri istendi.

İHA

En Çok Aranan Haberler