İhd’den Kasrik Bogazı'nda Basın Açıklaması

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzleme Komisyonu, Cudi ve Gabar dağlarının birleştiği Kasrik Boğazı'nda basın açıklaması yaptı.

Kasrik Boğazı'nda yapılan basın açıklamasına İHD MYK Üyesi Bölge Temsilcisi Şevket Aydemir, İHD MYK Üyesi Kamuran Tarhan, İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Abdulselam İnceören, İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu Üyesi M. Emin Ermin, İHD Şırnak Şubesi Başkanı M. Emin Cengizoğlu, Şırnak Belediye Başkanı Faik Saltan, BDP Şırnak İl Başkanı Baki Katar, Şırnak Barosu, KESK bileşenleri, Eğitim Destek Evi ve İl Genel Meclis üyeleri katıldı. İzleme Komisyonu adına basın açıklamasını İHD MYK Üyesi ve Bölge Temsilcisi Şevket Aydemir yaptı. Aydemir, 30 yıldır Cudi ve Gabar dağlarına bombalar yağdığını ve bu dağlara bir daha bombalar yağmamasını temenni ettiklerini söyleyerek, "Biz insan hakları savunucuları bu ülkede yaşayan tüm halklarla birlikte tarihi günlere tanıklık ediyoruz. Sadece son 30 yıla değil binlerce canın yitirilmesine mal olan insanlığa karşı en ağır olan suçların işlendiği tarihi dönemlerden geçtik ve bugünlere geldik. Şüphesiz ki bizler her zaman Kürt sorununun onurlu ve adil bir barışla çözülmesi için çaba sarf ettik, bedel ödedik. Dolayısıyla bugün insan hakları savunucuları 8 Mayıs’tan itibaren silahlı PKK militanlarının çekilmesiyle birlikte sade süreci yerinde izleyen değil, aynı zamanda her koşulda yaşam hakkının korunmasından sorumlu olduğumuzun bilinciyle bugün buradayız. Tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler açık ve nettir. Silahlı güçlerini sınır dışına çekme kararı almış ve bunu uygulamaya başlamış Kürt tarafının, güvenli bir şekilde geri çekilmelerin sağlanması, yaşam hakkının ihlal edilmemesi için gerekli tüm önlemlerin alınması son derece hayatidir, elzemdir" dedi.

Geri çekilme sırasında yaşanacak en ufak bir tedbirsizliğin barışa ciddi zarar vereceğini belirten Aydemir, "PKK militanlarının veya askeri görevlilerin yaşam hakkının korunmasında yaşanacak en ufak bir tedbirsizlik milyonlarca halkın 10 yıldır ekmek kadar, su kadar ihtiyaç duyduğu barış özlemine çözüm umuduna ciddi zarar verecektir. Bu temelde, çekilmenin tamamen sonlandığı ana kadar bölgede görev yapan tüm askeri ve idari yetkililer sorumlu davranmalı olası her türlü provokasyonlardan uzak durmalıdır. Geçici köy korucularının ve askeri personelin hareketliliği biz insan hakları savunucuları tarafından izlenecektir. Bu sürecin en az birkaç ay süreceği de göz önüne alındığında barışçıl çözüm konusunda devletin ne kadar kararlı olduğu, yaşam hakkının korunmasındaki hassasiyetten anlaşılacaktır. Çekilme boyunca sürece zarar verecek her türlü eylemsel hareketliliğin sorumluları ile ilgili İHD eleştirilerini sunacak ve konun takipçisi olacaktır. Sonuç olarak bir kez daha genel merkezin aldığı karar uyarınca tarihsel misyonumuzun ve sorumluluğumuzun bilinci de olarak barıştan, hak ve özgürlüklerden, adaletten yana taraf olduğumuzu hatırlatır, görevlendirilen tüm arkadaşlarımızla birlikte tüm bölgede çekilme sürecinde barış nöbetini yerinde tutacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Bizim görevimiz bu süreçte olacak olumsuzluklara karşı durmaktır. Bölgenin genelinde yollarda, alanlarda ve şehirlerde süreci izleyeceğiz. Temennimiz odur ki bir daha çatışmaların olmamasıdır. Ve şunu da belirtiyoruz ki her iki tarafında dikkatli olması gerekir" diye konuştu.

Yapılan basın açıklamasından sonra oğlu 22 yıldır dağda olan Abdullah Ürgen de kısa bir açıklama yaptı. Ürgen, “Bu kanı durduranı ve bu barış sürecini getireni selamlıyoruz. Artık ne Kürt, ne Arap ne de Türklerin ölmesini istemiyoruz. Barışın devam etmesini istiyoruz" dedi.