ANTALYA (İHA)- Antalya'nın Manavgat İlçesi'nde yaklaşık 3 yıl önce emrindeki erlerle beraber askeri araçtan banka şubeleri ile işyerlerini otomatik silahlarla tarayan ve TSK'dan ihraç edilen Kıdemli Astsubay Üstçavuş Murat Zencirli, 30 yıl hapis cezasına çarptırıldığı davanın, Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bozma kararıyla yeniden başlaması ile bugün hakim karşısına çıktı.
8. Ceza Dairesi, 10 Ekim 2003 tarihinde 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Murat Zencirli hakkında verdiği 6 yıl 3 ayı ağırlaştırılmış 30 yıl hapis cezasını, "ceza artırımının toplamında hata yapıldığı" gerekçesiyle bozdu. 8. Ceza Dairesi, sanık Murat Zencirli hakkındaki kararın olayda taranan 2 bankanın zararının tespit edilmeden verildiğini, zararı belirlenmeyen banka şubelerinin maddi zararlarının da mahkeme kararındaki cezaya eklendiği bildirerek, davanın toplam hapis cezasıyla ilgili yeniden ele alınmasını istedi.
1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanık Murat Zencirli ile tarafların avukatları katıldı. Bozma kararının hatırlatılmasının ardından savunması istenen Murat Zencirli, hazırladığı yazılı savunmayı duruşmada okudu. Zencirli, 12 yıllık meslek yaşamının 5 yılını doğu illerinde, Özel Harekat ekibinde, terör operasyonlarında görev yaparak geçirdiğini, daha sonra geldiği Antalya'ya uyum sağlayamadığını anlattı. Zencirli, ailesiyle sorunlar yaşadığını ve eşi ile kızından ayrı yaşadığını belirtti.
Manavgat İlçesi'nde görevli olduğu süre zarfında, Antalya'daki uyum sorunu nedeniyle doğu illerine yeniden gitmek istediğini anlatan Murat Zencirli, bu duygular içinde yaşadığı sorunlar ve manevi zararlar nedeniyle bir patlama yaşadığını savundu. Olay gününden birkaç gün önce Bitlis'te bir arkadaşının şehit olduğunu ve cenazesine gidemediğini, yeniden eski günleri hatırladığını ifade eden Zencirli, "'Olay gecesi aldığım alkollünde etkisiyle askerlerime silahlı aracın hazırlanmalarını emrettim. Çatışma psikolojisiyle bankaları tarattım. Teröristlere saldırıyormuş gibi düşündüm. Ne yaptığımı daha sonra fark ettim. O günlerde aşık da olmuştum. Bu karışık duygularla ne yaptığımı bilemiyordum. İstemeyerek bir suç işledim. Olaydan önce kimse durumumu sormadı. Olay sonrası hiçbir amirimin ifadesi alınmadı. Alınsa benim durumun anlaşılacaktı. Bankalara bir kastım ya da borcum yoktu. Olayı bir amaç için yapmadım. Askerlerimi de maddi ve manevi olarak zor durumda bıraktım. Suçun asıl suçlusu toplumdur, sistemdir. Karar verirken doğuda yaşadıklarımın etkisini de göz önünde bulundurmanızı, Yeni Türk Ceza Kanunu'nda lehime olan maddeleri uygulamanızı istiyorum" dedi. Sanık Zencirli, yaşadığı sorunlarını cezaevinde aştığını, üniversiteye hazırlandığı ve hukuk okumak istediği belirterek, tahliye edilmesini talep etti.
Cumhuriyet Savcısı da Yargıtay'ın bozma kararında geçen ve olay tarihinden sonra el konularak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen eski Etibank ile eski Toprakbank şubelerinin zararlarının sorulmasını, sanığın tutukluluk halinin sürdürülmesini talep etti. Taraf avukatlarının taleplerinin ardından, Mahkeme heyeti Zencirli'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, el konulan 2 banka şubesinin TMSF'ye yazı yazılarak olaydan doğan zararlarının tespiti, zararının karşılanmışsa harcama faturasının olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Duruşma bu yazışma süresi nedeniyle ertelendi.
Kıdemli Astsubay Üstçavuş olarak Manavgat Oymapınar Asayiş Bölüğü Komutanı emrindeki 6 erle birlikte ilçe merkezindeki Atatürk Caddesi'nde bankalar ve işyerlerini askeri araçtan tarayan ve ordudan ihraç edilen Murat Zencirli, hakkındaki çok sayıda suçlama nedeniyle 50 yılı aşkın hapis cezası istemiyle tutuklu yargılandığı davada, geçen yıl 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Davada yargılanan 6 er ise "ölüm tehdidi altında suça karıştıkları" gerekçesiyle beraat etmişti.