Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan krizden dolayı sebze meyve alımına ambargo uygulandığını belirterek, “Mevcut pazarlardaki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Yeni pazarlara, Uzak Doğu başta olmak üzere firmalarımızı yönlendirmeye çalışıyoruz. Irak kapısına biraz daha yoğunlaşmayı hedefliyoruz” dedi.BAİB Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, ihracatın gelişmesine yönelik yıl içerisinde yapılan çalışmalar ve gelecek dönem planlarına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Birliğin 2015 yılına ait verilerinden bahseden Satıcı, “2015 yılı gerek dünya ticareti, gerekse ihracatçılarımız için zor bir yıl oldu. Ancak Antalya, Burdur ve Isparta illerini kapsayan Batı Akdeniz’den bu yıl gerçekleştirilen 1 milyar 434 milyon dolarlık ihracat rakamı, birliğimize bağlı sektörlerin olumsuz konjonktüre rağmen gösterdikleri çaba, özveri ve başarıyı göz önüne seriyor” dedi.İhracatta zor bir yılı geride bıraktıklarını aktaran Satıcı, “Dünya genelinde ekonomik sıkıntılar yaşanmaya devam ediliyor. Küresel ticaret ve tüm ülkelerin ihracatı bu durumdan olumsuz etkileniyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, hammadde ve petrol fiyatlarındaki düşüş, neredeyse bütün ülkelerin ihracatında daralma meydana getirdi. Bu azalma söz konusu olmasaydı Türkiye geçen yılın ihracat değerine yaklaşmış olacaktı” diye konuştu.“BİRLİK OLARAK ETKİLENDİK”“Bölgemiz ihracatında ise euro-dolar paritesinin ihracata etkisi negatif etkisi yüzde 4 düzeyinde olmuştur” diyen Satıcı, “Batı Akdeniz Bölgesi özelinde ise tarım sektörünün temel pazarlarından birisi olan Rusya ekonomisinde halen süren istikrarsızlık, son dönemde Rusya özelinde yaşanan sıkıntılar, yakın coğrafyamızda devam eden karışıklıklar ve küresel piyasalarda yaşanan durgunluk gibi olumsuz gelişmeler ihracatçılarımızı olumsuz yönde etkiledi. Birliğimiz ihracatı 2015’te yüzde 11,8 azalışla 1 milyar 434 milyon olarak gerçekleştirdi” dedi.“İLİŞKİLER ESKİ GÜNLERİNE DÖNEBİLİR”Rusya ile yaşanan krizin Rusya’ya yaş meyve sebze ihracatının en yoğun olduğu dönemde gerçekleşmesi nedeniyle birçok firmanın ciddi sıkıntılar yaşadığının altını çizen Satıcı, “Ancak, TİM, Ekonomi Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ve hükümetimiz ile birlikte yaptığımız çalışmalar ve istişareler sonucunda devletimiz bu süreçte ihracatçının yanında durarak yaşanan kriz sonrasında hem bozulan ürünlerde oluşan zararın karşılanması ve mağduriyetlerin giderilmesi, hem de alternatif pazarlara yönelik ihracatın desteklenmesi kapsamında çalışmalar başlattı. Bu durum ihracatçı firmalarımızı bir nebze de olsa rahatlattı. Türkiye ve Rusya Federasyonu arasında güçlü ekonomik ve tarihi bağlar bulunması ve iki ülkenin ticari anlamda birbirini tamamlayan nitelikte olması sayesinde ikili ilişkilerin eski seyrine döneceğine dair inancımızı koruyoruz” dedi.ÇİN VE JAPONYADünya piyasalarındaki gelişmeler ve temel pazarlardaki siyasi ve ekonomik çalkantılar nedeniyle 2015 yılında beklenen ihracat rakamlarına ulaşamadıklarını belirten Satıcı, “Ancak 2016 yılında bu durumu pozitife çevirmek adına çeşitli çalışmalar yapıyoruz. TİM nezdinde tarım sektöründeki ihracat potansiyeli ve sorunlar ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaları ilgili kurumlara da aktaracağız. G-20 toplantısında Çin’e kiraz ihracatı gerçekleştirilebilmesi için protokol imzalandı. Nar ile ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Uzun süredir Japonya’ya bu ürünlerin ihracatı ile ilgili çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu pazarlara ihracat yapılmasının ihracatçılarımıza yeni fırsatları oluşturacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.“BU YIL BÜYÜME ÖNGÖRÜLÜYOR”Satıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:“IMF, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarının tahminlerine bakıldığında dünya ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3 civarında büyüme göstereceği öngörülüyor. Bu rakam gelişmiş ülkeler için yüzde 2,2, gelişmekte olan ülkeler içinse yüzde 4,5. Böylece 2015 yılına göre büyüme oranı bir miktar artmış olacak. Benzer şekilde 2016’da dünya toplam mal ve hizmet ticareti hacminin IMF tahminine göre yüzde 4,1, Dünya Ticaret Örgütü’nün tahminine göre yüzde 3,9 oranında artması bekleniyor. ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımına gitmesi ve uluslararası finans kuruluşlarının açıkladığı bu büyüme tahminlerini, 2015’te küresel ekonomide yaşanan olağan dışı dönemin yerini toparlanmaya bırakacağına ve piyasalarda normalleşmenin tekrar sağlanacağına dair sinyaller olarak yorumlayabiliriz.”Satıcı, uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye için 2016 yılı büyüme tahminlerinin ise yüzde 2,9 ile 3,5 arasında değişeceğini kaydetti.“HÜKÜMETİN AÇIKLADIĞI 2016 EYLEM PLANI’NI OLDUKÇA ÖNEMLİ BULUYORUZ”1 Kasım seçimlerinin ardından ülke gündeminin tekrar ekonomiye odaklandığını ve ihracat odaklı bir ekonomi politikasının ihracatçılar için önemli olduğunu vurgulayan Satıcı, “Bu kapsamda hükümetin açıkladığı 2016 Eylem Planı’nı oldukça önemli buluyoruz. Bu noktada ARGE ve inovasyonun taşıdığı hayati öneme de değinmemiz lazım. Ekonomik kriz dönemlerinden eskisinden de güçlü çıkmanın yolu ARGE ve inovasyondan geçiyor. Günümüzün hızla değişen rekabet ortamında ayakta kalabilmek, 2023’te en büyük 10 ekonomi arasına girmek istiyorsak hızla inovasyon ve teknoloji üretimine yönelmemiz gerekiyor. Bu sayede ülkemizin kilo başı ihracat rakamını bugünkü 1,80 dolar seviyesinden 3 dolara çıkarabilir ve Almanya, Güney Kore ve Japonya gibi dünya ticaretinden aslan payını alan ülkeler arasına katılabiliriz” dedi.5 MİLYAR DOLARLIK HEDEFTürkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolara ulaşılabilmesi için üzerlerine düşen ihracatı gerçekleştirebilmek için çaba sarfettiklerini aktaran Satıcı, “Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği olarak 2016 yılı için 1,6 milyar ve 2023 yılı için 5 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Bu hedefimize yönelik olarak geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da yoğun bir tempoda çalışmaya devam edeceğiz. Bölgemizde kısa, orta ve uzun vadede inovasyon, ARGE, tasarım ve markalaşmaya dayalı sağlam bir ekonomik altyapı oluşturulmasına yönelik çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz” ifadelerine yer verdi.“RUSYA’YA ŞUAN ÜRÜN İHRACATI YAPMIYORUZ”Tarım sektörünün ana pazarının Rusya Federasyonu olduğunun altını çizen Satıcı, “24 Kasım-10 Aralık tarihleri arasında ihracatımız neredeyse durdu. Ardından başladı ama 1 Ocak’taki yasaklama kararına bağlı olarak 25 Aralık’ta yeniden durdu. Yani şuanda Rusya Federasyonu’na sebze meyve ihracatı yapmıyoruz. Ambargodan dolayı. Buda 2016 yılı için sektördeki belirsizliği bir miktar arttırıyor. Rusya ile yaşana krizde özellikle 25 Kasım sabahı yaptığı uygulamalardan firmalarımız ciddi anlamda sıkıntı yaşadı. Ürünler ya iade edildi ya yolda bozuldu. Hızlı bir çalışma yapıldı ve paket oluşturuldu. Hem bozulmayı telafi etmek hem de bundan sonra Rusya pazarının kapanacağı hesabıyla alternatif pazarlara ürün ihracatını arttırmak anlamında bakanlık nezdinde bir takım çalışmalar yapıldı. Bu çalışmanın başarılı olduğunu söyleyebiliriz” dedi.“ŞUAN ÜRÜN OLMADIĞI İÇİN FİYAT YÜKSEK”Rusya krizine rağmen ürünlerin fiyatının neden düşmüyor şeklindeki söylemler hakkında Satıcı şu açıklamayı yaptı:“Rusya’ya ambargo 1 Ocak itibari ile başladı. 25-26 Aralık’a kadar firmalarımız ihracata devam etti. Son iki haftadır çok sert geçen iklim koşulları, üründe büyüme, renk dönüşümü ve rekolte anlamında ciddi rekolte oluşturdu. Bunun temel sebebi budur. Krizin devam etmesi halinde bahar aylarından sonra ciddi olumsuzluk yaşanacağı endişendeyiz. Bu kapsamda bakanlıkla çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.UZAK DOĞU VE IRAK PAZARIRusya’nın ambargosuna bağlı olarak üretici fiyatlarında önümüzdeki dönemde kısmen de olsa bir gerileme beklediklerini aktaran Satıcı, “Bu mevcut pazarlar da bizim rekabet gücümüzü arttıracak. Mevcut pazarlardaki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Yeni pazarlara, Uzak Doğu başta olmak üzere firmalarımızı yönlendirmeye çalışıyoruz. Irak kapısı 2 hafta kapalıydı. Yeniden açıldı. Oraya biraz daha yoğunlaşmayı hedefliyoruz. Yaklaşık 1.3 milyon ton sebze meyve ihracatı yapıyorduk Rusya’ya, bunun yaklaşık 800 bin tonuna yasak getirdi tamamına değil. Bu yasak getirdiği ürünlerinde kısmen Rusya’nın başka ülkelerden tedarik etmesine müteakip, o ülkelerin ihracat yaptığı pazarlarda konumumuzu güçlendireceğiz. Kısmen üretici fiyatlarında, kısmen ihracatımızda yaş meyce sebze olarak risk görülmekle birlikte önümüzdeki günlerde bunu bir şekilde telafi edeceğiz” dedi.Satıcı, üreticiye ürün değiştirme gibi bir telkinlerinin söz konusu olmadığını, sadece kaliteli ürün üretmelerini tavsiye edebileceklerini vurguladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz