İhracatçılar Yüksek Değil, "istikrarlı Kur" Istiyor

HALUK YÜKSEL - Üyelerinin büyük bölümü otomotiv ve tekstil firmalarından oluşan Uludağ İhracatçı Birliklerinin koordinatör başkanı Orhan Gençoğlu, döviz kurlarındaki artışa ilişkin, "Açıkçası şu andaki ortamda yurt dışında mal sattığımız müşterilerimizin avantajı var. Türkiye'deki durumu biliyorlar ve 'TL'nin değer kaybettiğini' söyleyerek indirim istiyorlar, fiyat baskısı yapıyorlar. Bunun önüne geçilmesini istiyoruz ve sürekli 'istikrarlı kur' diyoruz" dedi. Gençoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD Merkez Bankasının yeni para politikası ve Türkiye'de son günlerdeki sıcak gelişmelerin bir süredir döviz kurlarını yukarı yönlü etkilediğini belirterek, ihracatçıların dış pazarlardaki rekabetçiliğinin artması ve karlılığının sürdürülmesi için mutlaka döviz kurundaki ani dalgalanmaların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. İhracatçılar için yüksek kurun ilk bakışta avantajlı görüldüğünü ancak bu tür ani yükselişlerin olumlu sayılmadığını dile getiren Gençoğlu, şöyle devam etti: "2013'te sepet kur ortalaması 2,10 civarındaydı. Hep '2,20-2,30 uygundur' dedik ama şu anda sepet kur 2,60 civarında. Bu, çok kısa zamanda ani bir çıkış. Dolar 2,20'yi, avro 3,00'ı aştı. Kurlardaki bu ani dalgalanmaları, sıçramaları ihracatçılar aslında sevmez. İstikrarlı, gerçekçi kur istiyoruz. Çünkü bugün imalat yapıp malımızı yurt dışına yarın satmıyoruz. Yurt dışıyla özellikle bazı sektörlerde uzun vadeli anlaşmalar yapıyoruz. Mesela gıda sektöründe önümüzdeki yaz yapacağımız imalatın sevkiyatı sonbahar ve kış aylarında oluyor ama anlaşmaları şimdiden yapılıyor. Geçmişte bu sıkıntıyı hep yaşadık. Sözleşme yaptığımız tarihteki kur, ihracatı gerçekleştirdiğimizde aşağı gidiyordu ve zarar ediyorduk. Şimdi yükseliş var. Yarın ne olacak bilmiyoruz." - "Kurlar, enflasyon paralelinde yükselmeli" Gençoğlu, Türkiye'deki gelişmeleri yurt dışındaki müşterilerinin de yakından takip ettiğini anlattı. Onların bazı talepler ortaya koyduğunu vurgulayan Gençoğlu, "Açıkçası şu andaki ortamda yurt dışında mal sattığımız müşterilerimizin avantajı var. Türkiye'deki durumu biliyorlar ve 'TL'nin değer kaybettiğini' söyleyerek indirim istiyorlar, fiyat baskısı yapıyorlar. Bunun önüne geçilmesini istiyoruz ve sürekli 'istikrarlı kur' diyoruz. Kurların yükselişi durmazsa Türkiye açısından tedavi edilemeyecek yaralar açılabilir" değerlendirmesinde bulundu. İhracatçıların, bu koşullarda kur tahmininde bulunabilmesi ve karlılığını sürdürebilmesi için "cambazlık" yapması gerektiğine işaret eden Gençoğlu, Türkiye'nin enerji başta olmak üzere bazı girdiler ve ham madde konularında dışa bağımlı olduğuna dikkati çekti. Orhan Gençoğlu, kurlarla maliyetlerin de yükseldiğini söyleyerek, "Yüksek kurdan maliyetini yapan ihracatçı, 5-6 ay sonra bu malın ihracatını gerçekleştirdiğinde bugünkü kurun altında bir kur varsa zarar etmesi kaçınılmazdır. Çünkü girdiler, maliyetler üzerinde baskı yapacaktır. Bu nedenle ani çıkış ve inişler, ihracatçıyı her zaman zora sokar. Bu kurlar yükselişe devam edecek mi ya da geldiği noktada uzun süre kalacak mı? Bütün bunlar tedirginlik yaratıyor" diye konuştu. Dolar kuru için 1,90-2,00 ve avro için 2,70-2,90 aralıklarının, ihracatçılar için gerçekçi olduğunu anlatan Gençoğlu, kurların enflasyon paralelinde yükselmesi gerektiğini sözlerine ekledi.