HABER

İhracatta olumlu tablo

DENİZLİ (İHA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkana Oğuz Satıcı, Haziran ayı ihracat rakamlarını Denizli'de açıkladı. Satıcı, "Haziran ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39.5 artarak 5.347 milyar dolar, ilk 6 aylık ihracatımız yüzde 35.5 artarak 29.367 milyar dolar ve 12 aylık ihracatımız ise yüzde 33.2 artarak 55.571 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir" dedi.

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Haziran ayı ihracat rakamlarını Denizli Organize Sanayi Bölgesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Toplantıya Denizli Valisi Gazi Şimşek, Denizli Sanayi Odası Başkanı Abdülkadir Uslu ve Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekçi, Denizli Tekstil Konfeksiyon İhracatçı Birliği Başkanı Raşit Güntaş, İstanbu Tekstil ve Hammaddeleri İhratçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, TİM Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Kamel katıldı.

Asgari ücretin yeniden belirlendiğinin altını çizen Satıcı, "İstihdam maliyetleri açısından da bazı iyileştirmeler yapıldı. Ancak hala ciddi oranda vergi yükü içeren ve Türkiye'nin her yerinde aynı rakam olarak uygulanan asgari ücret sisteminin, bölgesel farklılıklar da dikkate alınarak yeniden gözden geçirilmesi gerektiği de açıktır. Ticaretin asıl amacı kar etmektir. Kar etmek ise malını satabilmekten, pazarlayabilmekten geçer. Meclisimiz de bunun bilincinde olarak Ekim ayında bir Uluslararası Pazarlama Konferansı düzenlemeyi planlamaktadır" dedi. Satıcı, rekabetçi dünya piyasasında pazar payını kaybetmemek için pazarlamaya ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Umuyoruz ki bu konferans ve etkinliklerle üreten, emek harcayan, risk alan ihracatçımızın emeğini ziyan etmeyecek şekilde malını dış pazarlara nasıl satabileceği konusunda bu konferans önemli katkılarda bulunacaktır. Tabii bu durumun sorumlusu bankacılık sektörü değildir. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlara uygun olmayan bir yasal şablonlar dizisi nedeniyle, kredi alıp vermede hala sürtünme katsayısı çok yüksektir. Kaynak kullanımındaki vergiler bir yana ilgili mevzuat ve kanun çerçevesinde teminatların çeşidi ve yoğunluğu, yatırımları zorlaştırmaktadır" diye konuştu.

İHRACAT ARTIŞI Satıcı, şöyle devam etti:

"İhracatımızın tüm sorunlara rağmen artmaya devam ediyor olması Türkiye ekonomisinin en parlak göstergesi niteliğindedir. Enflasyonun düşmesi, kapasite kullanımındaki artış, tüketici kredilerindeki artış gibi güven ve istikrardan kaynaklanan tüm gelişmeler ihracatımızdaki artışla beslenen kriterlerdir. Enflasyon ile mücadele konusunda mevcut programa bağlı kalmanın mali disiplinin ne denli önemli olduğunu bu gün daha açık biçimde görüyoruz. Ekonomide süreklilik şarttır. Mali disiplinin siyasi değişkenlere göre değişmemesi gerektiğini yıllar içerisinde öğrendik. Kamusal kaynakların rasyonel kullanımı çerçevesinde Hükümetimize ve ilgili ekonomik çevrelere çok net bir önerimiz vardır. 60 milyar dolarlık bir ihracatı bu yılın sonu itibariyle yakalayacak gibi gözüken Türkiye ihracatı, Türk ekonomisine yaptığı ve önümüzdeki yıllarda yapacağı devasa katkıya uygun bir kaynak aktarma politikası ile desteklenmelidir."

Maddi destek talep etmediklerini belirten Oğuz Satıcı, taleplerinin, Türk ihracatının içinden geçtiği değişim sürecine, ülke yönetimi tarafından daha fazla destek olduğunun altını çizdi. Satıcı, "Ülke ekonomisini sadece bilgisayar ekranından takip eden teknisyenlerin ve kurumların sözlerine fazlaca itibar edilmemesi gerektiği işsizlik rakamları, dış ticaret ve cari işlemler çevesinde teminatların çeşidi ve yoğunluğu, emler açığı ile belirginleşmişken, finansal piyasalarda hafta başından beri yaşanan gelişmeler hala kırılganlığın devam ettiğini göstermesi bakımında oldukça eğitici olmuştur. Piyasalar ekonomi yönetimine ve özellikle "cari işlemler açığı tehlike yaratmıyor" şeklinde konuşanlara bu yılın ilk ciddi uyarısını yapmıştır. Dalgalı kur rejimine güvenerek ülkede döviz krizi olmayacağını söyleyenlere, 1994 yılındaki gelişmeleri hatırlamalarını tavsiye ederken başta ifade ettiğimiz gibi, üretim ve ihracattaki gelişmelerin çok yakından takip edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ Türkiye'nin AB üyeliğine de değinen Satıcı, "Avrupa Birliği hala gündemimizin üst sıralarındaki yerini koruyor. Türkiye'nin geleceğe yönelik stratejileri AB'den ve içinde bulunduğu bölgeden soyutlanarak tasarlanamaz. İçinde bulunduğumuz bölge ve Türkiye'nin konumu geleceğimizi "AB'ye üye ülke" veya "Batı Dünyasının en doğusundaki ülke" şeklinde basitçe bir düşünce tarzına müsaade etmemektedir. Sıkça kullanmak adetinde olduğumuz "köprü" benzetmesinin bile adeta iki tarafı da keskin bir bıçak olduğu, unutulmamalıdır. Şu herkes tarafından kabul edilmelidir; Türkiye Doğu'nun ve İslam Dünyasının Batısıdır, Avrupa'sıdır. Türkiye'nin hakkı olan müzakerelere başlanmasın-ziyan etmeyecek şekilde malını dış pazarlara nasın ardından ortaya çıkacak muhtemel gelişmeler ile ilgil'i toplumun hazırlanmasıdır" dedi.

Oğuz Satıcı, AB üyeliğine ilişkin son düzlüğe gelindiğini ifade ederek, "Bütün gayretimizi bu yolda harcıyoruz. 17 Haziran'da Brüksel'de bunu hem Türk hem de Avrupa Kamuoyuna gayet net bir biçimde duyurduk. Şunun iyi bilinmesi gerekir ki, Türkiye'nin AB üyeliği çağdaş uygarlık vizyonumuzun önemli bir aşaması olduğu kadar; AB için de 21. yüzyılın küresel güç oyununa "gerçek" bir taraf olabilmesi açısından vazgeçilmezdir" diye konuştu.

Satıcı, Haziran Ayı İhracat rakamları ve bu rakamların sektörel dağılımı ile ilgili bilgileri şu şekilde sıraladı:

"Haziran ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39.5 artarak 5.347 milyar dolar, ilk 6 aylık ihracatımız yüzde 35.5 artarak 29.367 milyar dolar ve 12 aylık ihracatımız ise yüzde 33.2 artarak 55.571 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Toplam ihracat içerisinde yüzde 11'lik bir paya sahip olan tarım ihracatındaki artış, aylık ihracat artışının üzerinde, yüzde 45 oranında gerçekleşmiştir. Tarım sektörü içerisinde en fazla ihracat artışı yüzde 160 olarak Fındık ve Mamulleri sektöründe olmuştur. Zeytin ve Zeytinyağı sektöründe ise yüzde 2'lik bir azalma yaşanmıştır. Türkiye ihracatının yüzde 85'inden fazlasını gerçekleştiren Sanayi Sektöründe en büyük artış yüzde 98 ile Demir ve Demir Dışı Metaller sektöründe görülürken, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründeki artış yüzde 60, Makine ve aksamlarında yüzde 51, Değerli Maden ve Mücevheratta ise yüzde 45 olarak gerçekleşmiştir.

Geçen ay olduğu gibi Konfeksiyon sektöründe kan kaybı devam etmektedir. Bu sektördeki aylık ihracat yüzde 12 oranında ortalamanın altında gerçekleşmiştir. Nisan ve Mayıs aylarında yüzde 39 ve 46'lık artışların yaşandığı Taşıt Araçları ve Yan Sanayi sektöründe bir yavaşlama ile birlikte Haziran ayındaki artış aylık ortalamanın biraz üzerinde yüzde 37 olarak gerçekleşmiştir."

En Çok Aranan Haberler