İki Bakanlık Arasında Biyoyakıt Ve Tarım Ürünleriyle İlgiyi İşbirliği Protokolü İmzalandı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, “Türkiye’de aspir ne kadar çok yetiştirilirse, cari açığın azaltılmasında rol oynayacak. Ekonomimiz açısından önemli bir kaynak” dedi.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında ‘Biyoyakıt ve Tarım Ürünleriyle İlgiyi İşbirliği’ protokolü imzalandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin cari açığını azaltacak bir çalışma yaptıklarını ifade etti. Türkiye için hayırlı olacağına inandıkları bir protokole imza attıklarını belirten Eker, Türkiye’nin biyo çeşitlilik açısından zengin olduğunu vurguladı. Eker, yağlı tohum ve ham yağ mevcut alanlarda 3,3 milyon ton civarında bitki üretildiğini kaydederek, “Yağlı tohum üretiminde yağış ve nemin yüksek olması gerekiyor. Ya o alanları sulayacağız ya da çok yağış alacağız” ifadelerini kullandı.Aspir bitkisinin çekirdeklerinin ay çekirdeğine benzediğini ve yüzde 30-40 oranında yağ ihtiva ettiğini belirten Eker, şunları söyledi:“Biz bunun tohumunun yetiştirilmesi çalışmalarını yaptık. Destekleme kapsamına aldık. Destekleme kapsamına almamıza rağmen üretici bu ürünü nereye satacağını bilmediğinden, arzu ettiğimiz düzeye ulaşmadı. Nadas alanları yaklaşık 5 milyon hektar. 5 milyon hektar arazi her yıl coğrafi şartlar sebebiyle dinlendiriliyor. Bu 5 milyon hektar araziyi öncelikle olmak üzere aspir bitkisini ekersek, hem ihtiyacımız olan yağlı tohumu üretmiş oluruz, hem de arazimiz boş kalmamış olur. İzim iklimimize, coğrafyamıza, yağış rejimimize uygun. Halihazırda Türkiye’de 45 bin hektar arazide aspir yetiştiriyoruz.”Bakan Eker, sözleşmeli üretim ilave destek verildiği takdirde nadas alanlarında ihtiyaç duyulan yağlı tohumu yetiştirebileceklerini kaydederek, “İçerideki arz coğrafi şartlar sebebiyle yeterli olmadığından büyük bir kısmını ithal ediyoruz, yaklaşık 1,4 milyon ton ham yağ ve yağlı tohum” ifadelerini kullandı.Bakan Eker şöyle devam etti:“Aspir bitkisinin sözleşmeli model ile üretiminin teşvik edilmesi ve bakanlığımız bu bitkiye halihazırda en yüksek düzeyde destek veriyor. Kilo başına 50 kuruş, diğer desteklerle birlikte 70 kuruş. 100 TL’nin 70 TL’si destek olarak veriliyor. Buna ilaveten sözleşmeli üretim dahilinde üretici ile alıcı arasında sözleşme yapılırsa biz ona ayrıca dekar başına ilave 10 TL sözleşme kapsamına almış oluruz. Türkiye’de aspir ne kadar çok yetiştirilirse cari açığın azaltılmasında rol oynayacak, ekonomimiz açısından önemli bir kaynak. Bir yıl boş duran araziyi kullanıyoruz.”Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız ise, Türkiye’nin bütün ithal enerji kaynaklarının azaltılmasına yönelik çalışmaların devam ettirildiğini aktararak, “Hem çiftçilerimizin hem de akaryakıtla alakalı bütün biyo yakıtlarla ilgili ihtiyacın yerli kaynaklarla karşılanması çabasıdır. Bugün Türkiye’de 50’den fazla dağıtım şirketi var. İlk altıya giren TPPD dediğimiz kamu şirketi var. Bu şirket alım garantisini ortaya koydu. Herhangi bir çiftçimizin yağlı tohumlardan elde ettiği ürünü alım garantisini veriyor. Çiftçimiz gönül rahatlığıyla Bakanlığımızın belirttiği yerlerde dikebilirler. Biz ürettikleri her ürünü alma garantisi veriyoruz” dedi.Bakan Yıldız şunları kaydetti:“Biz çevre kirliliğine, çevre şartlarına uygun bir yapıyı kurmak adına, dışa olan bağımlılığımızı azaltmak adına, cari açığın azaltılması adında böyle bir çalışma yapıyoruz.”Aspir ile ilgili öngörülerine yönelik soru üzerine Eker, 45 bin 500 hektar alanda, 2014 yılında ise yüz bin hektar alanda aspir üretiminin olacağını söyledi. 2017 yılında 500 bin hedefi olduğunu ifade eden Eker, “2023 yılında 1 milyon hektara çıkar diye bekliyoruz. Bu nispeten bazı bölgeler için yeni bir bitki. Hububat ekile her yerde bu bitki nadas alanlarına ekilebilir. 2013 yılı içinde kendi bütçemiz içinden karşılayabiliyoruz. Öngördüğümüz dekar başına sözleşme miktarını kendi bütçemiz tarafından karşılayabiliriz” şeklinde konuştu.Bitkisel yağ olarak kullanılmasıyla ilgili olarak Eker, yağın kaliteli, daha iyi olduğunu belirtti.Kuzey Irak ve Azeri petrolünün birleştirilerek Avrupa’ya gönderilmesine ilişkin olarak Yıldız, “Türkiye coğrafyasından avantajları kullanmak durumundadır. Türkiye her zaman olduğu gibi pozitif tutumunu sürdürüyor. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin doğalgaz problemlerinin çözümü adına alternatif oluşturuluyor. Türkiye öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşılayan, büyüyen, değişen, gelişen Türkiye’nin yapısını karışlayan arz güvenliğini oluşturmak zorundadır. Türkiye uluslararası ilişkilerdeki enerjinin aktif ve yapıcı rolünü devam ettirecek” şeklinde konuştu.Biyo dizel katkı oranları ile ilgili soruya Yıldız, “16 milyon ton civarında dizel kullanılıyor. Bunun yüzde birlik kısmı 160 bin ton biyo dizel yapar. Bu da yaklaşık 500 bin ton aspir kanola çekirdeğine karşılık gelir. Şu anda 50 bin ton civarında. Binde birler seviyesindeyiz. O yüzden alma garantisi veriyoruz. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 35’lere çıktığını biliyoruz. Hatta bu oranı amaya çalışan ve Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre yüzde 50’lere varıncaya kadar ithalatını engelleyen yapılar kurgulanıyor” yanıtını verdi.Depremlerin BOTAŞ depo alanlarındaki boru hatlarına zarar vermesiyle ilgili olarak Bakan Yıldız, “9 büyüklüğündeki depremi dayanaklı yapılar dizayn edildi. İnşallah böyle bir risk görmüyoruz” dedi.Kuzey Irak ile anlaşmalarda tıkanma olup olmadığının sorulması üzerine Bakan Yıldız, Kuzey Irak konusunun bir süreç olduğunu hatırlatarak, Irak’ın normalleşmesine yapılacak katkıların önemine dikkat çekti. Yıldız, “Irak gelirlerini arttırdığı kadar normalleşecektir. Türkiye bunu söylüyor; ‘Irak üretiyorsa, Türkiye iletecektir, dünya pazarlarına sunacaktır.’ Merkezi Irak hükümetinin iki hassasiyeti var. Buradan ne kadar petrol geçecek ve petrol nasıl paralandırılacak” ifadelerini kullandı.Susam fiyatlarının artışı ile ilgili soruya Eker, susamın simit maliyetindeki oranı yüzde 20 olduğunu belirtti. Eker, “Artış 6 kuruş. Bir simitte susama düşen pay 6 kuruş. 6 kuruşluk bir artışı kalkıp, bir liralık simidi 140 kuruş yaptığınız zaman yüzde 40 zam varmış gibi yansıttığınız zaman gariban vatandaşımızın simidini ona zarar vermektir. Her yerde zam uygulanmadı. Beşiktaş ilçesindeki bazı simitçilerde uygulandı. Susam bahane, zam şahane. Bu da haklı bir çıkış değil. Toplam maliyetteki payı beşte bir” diye konuştu.Yapılan konuşmaların ardından Bakan Yıldız ve Bakan Eker protokole imza attılar. Protokol imza törenine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün de katıldı.